Salona gittiğimde üstünde asker üniforması olan bir adam koltuğa oturmuş babam ve ağabeyimle gülüşerek sohbet ediyordu.
Bu adam kim aq?
Ama yakışıklıymış. Taş gibi valla.
İçimden bunları derken son söylediğimin farkına varıp hiç kimse görmeden kendime çimdik atmıştım. Bu aralar ders çalışmaktan kafayı yedim herhalde.
Öylece durduğumun farkına varıp herkesi selamladıktan sonra boş olan tekli koltuğa geçtim ve babamların sohbetini dinlemeye başladım.
Niye bir şey anlamıyorum. Resmen konunun ne olduğunu anlamadım.
Keşke telefonu alsaydım belki oyun oynardım. İçimden kendime telefon almadığıma dair beddualar ederken gözlerim konuşan üçlüye döndü. Eve gelen adam bana bakıyordu.
Ne bakıyorsun demek isterdim ama ayıp olurdu. Hem annem bunu dediğimi duyarsa terliğinden kurtulamazdım.
Adam bana elini uzatıp;
" Merhaba. Ben Min Sung. Babanın çalıştığı yerde askerim."
derken gözleri parlıyordu. Sokak lambası gibi. (Biraz garip bir benzetme yaptım spdijropkfweşr.)
"Merhaba. Ben de Hyejin. Memnun oldum." deyip elini sıktım.
Şirince gülümseyip sohbete geri döndü.
Yaaaaa çok tatlı güldüüüüüü...
Salak Hyejin ne diyorsun?
Bunları içimden söylüyordum ve şu an kendimi dövmek istiyorum. Adam hakkında düşündüğüm şeye bak. Adam belki bana gıcık olmuştur. (Sana gıcık nasıl olunur Hyejiiiiiiiiinnnnn.)
Bu böyle olmayacak. Min Sung sohbet ederken arada sırada bana bakıp gülümsüyor ve tekrar sohbete giriyordu.
Neden böyle yapıyorsun be adam!
Bana keçiler yavaş yavaş gelmeye başlıyor.
Zaten dediklerinden bir şey anlamıyorum. Min Sung buradan gidene kadar odamda mı dursam?
Hayır olmaz. Ayıp olur. Ve annem...
Bence telefonu odamdan almalıyım.
Oturduğum koltuktan kalkıp odama doğru yol alırken Min Sung'un sesini duymuştum.
" Hyejin nereye gidiyorsun?"
Ebenin nikahına gidiyorum demek isterdim ama demedim.
" Odamdan telefonumu almaya gidiyorum. Arkadaşım bana mesaj atacaktı o yüzden." deyip gülümsedim ve hızlı adımlarla odama gittim.
Sanane be adam! Senden izin mi alacağım gitmek için?!
Telefonumu alıp odamdan çıktım ve salona kendimce havalı olan bir giriş yaptım.
Belki havalı olmayabilirdi. Neyse.
Ama salonda kimse yoktu. Oflayıp mutfağa gittim. Salonda değillerse kesin mutfaktadırlar.
Yatak odasında olacak halleri yok ya.
Mutfağa girdiğimde herkes mutfak masasında oturmuşlardı ve annem de tabaklara Tteokbokki koyuyordu. Ve bilin bakalım ne oldu?
Tek boş sandalye Min Sung'un yanında.
Bir dakika. Telefonu alıp gelesiye kadar nasıl mutfağa geçtiler anlamadım.
Mecburen Min Sung'un yanındaki sandalyeye oturdum ve tabağıma yemeği koyan anneme teşekkür ettim.
Yemeğimi tam yiyecekken Min Sung bana;
"Hyejin derslerin nasıl?" dediğinde cevap vermek için hazırlandığımda ağabeyimin söylediği şey ile şaşkına uğradım.
Min Sung niye geldin Wheein gelmedi daha amk dediğini duyar gibiyim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARIA
Hayran KurguKusura bakmayın doğru düzgün açıklama bulamadım djoıfkmafıaofj. Bence okursanız anlarsınız. Wheesa real amk.