♛ LİDER

13.7K 1.2K 651
                                    

Cem Adrian – Kül

7.Bölüm: Ben Gerçekten Güzel Olmadım...

Küçükken hepimiz oyuncu olmak istedik değil mi? Eminim hepimizin tozlu raflarında oyunculuk hayali vardı. İsteklerimiz zamanla değişkenlik gösterse de ruhumuzda bir parça oyunculuk yeteneğine rastlanabilir.

Benim ruhum oyunculuk için doğmasa da bu yeteneğe ekmek banıp eksikliğimin bir kısmını doyurmuştu.

Bayılma numaramın inandırıcılığını sorgulayacak olursanız şayet sizi temin ederim ki ekmek bandığım bu yeteneği, muazzam bir oyunculuk performansıyla icra ettim.

Atma Bade!

Sevgili iç sesime bakmayın gayet iyi oynadım. Yani... Umarım öyledir...

Muteber vücudumu zeminin tehlikesiyle buluşturmadan evvel Görkem'in eline alacaklı gibi sarıldım. Kafamı yaracak kadar abartmaya gerek yoktu. Rezil olmanın üzerine sağlığımdan da olamazdım.

"Bade iyi misin?"diye seslenen Görkem'in endişeli tınısı kulağımı doldurduğunda bedenim zeminle buluşmak üzereydi. Sırtıma pat pat vurmayı bırakan adamın beklediğim gibi beni tutuşu hem işimi kolaylaştırmış hem içimi rahatlatmıştı.

Kıraç'ın ne yaptığını delirircesine merak ediyordum. Kafamı çevirip son vaziyeti öğrenmek istemiştim ama güzel saçlarım bunu yaparsam kendime sonra küfredeceğim için yüzümedüşerek engel olmuştu.

"Bade... Bade..."

Kolları arasında ölü gibi yattığım yattığımı düşündüğüm Görkem,ayılmam için yanağıma hafif dokunuşlarıyla vururken, burnuma aşina olduğum o mest edici kokunun gelişi uyumak üzere olan bütün hislerimi canlandırarak beni olduğum yerde büyük bir imtihana tabii tuttu. Dünyayla bağlantımı keserek yasaklı gezegenime ışınlandım.

Kıraç'a...

"Yasemin iyi misin?"

Işınlanma esnasında bir sorun oluştu. Bade yasaklı gezegene ışınlanamıyor.

İçimden dilediğimce sövesim geldi ama dikkatimi asla dağıtamazdım. Adımı her şartta ve koşulda yanlış söylemeye programlanmış patronum bayılmama bile saygı göstermeden istikrarını sürdürerek beni sinir komasına sokuyordu.

"Biri kolonya getirsin."

Bu konuşan kimdi? Sesini çıkaramadığımdan kaşlarımı neredeyse çatacaktım. İlgim kendimden başka yöne kaymamalıydı. Numaramı sürdürmem için zihnimin capcanlı olması lazımdı.

Birinin beni kucakladığını hissettim.

"Odama götür." Diyen sesi işittiğimde beni kucaklayanın Görkem olduğunu anladım. Kıraç bana dokunmamıştı. Tabii sevgilisi Lema Hanım tepemizde gardiyan gibi dikiliyordu. Dokunmaya cesaret eder miydi hiç!

Görkem'in kucağında dikkatlice götürülüyordum. Beni asansör boyu taşıyacağı için vicdan azabıyla kavrulduğum adama teşekkür borcum katlanıyordu. Asansör kapısının sürüklenen sesini işittiğimde bineceğimizi anladım. Bu esnada Görkem'in sesi kulağımı doldurdu tekrar.

"Bade iyi misin? Beni duyabiliyor musun?"

Duymaz mıyım? Sen kalbimin sesini duyuyor musun?

Hislerim uyanıktı. Her nefesi duyabiliyor, her adımı hissediyordum. Görkem'in zorlandığını fark ettikçe ağlayasım geliyordu.

BİR ADAMIN DAĞINIK YATAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin