6.BÖLÜM

360 38 27
                                    


Lütfen oy verin ve yorum yapın🤗

Vote-Yorum💜

(Soo Yeon)

" Siz, ayağa kalkın!"

Bize silahını doğrultan polisi görünce dilimiz tutulmuş gibiydi.

Ayağa kalkarken ikimizin korkusu da her halimizden belli oluyordu.

" Önüme geçin!"

Önünden titrek adımlarla ilerlerken Yun kolumu tutuyordu, yeni reşit olmuş yaşlardaki bir kızın hayatla tek başına mücadelesi hep korkutucu olur.

Zamanla tüm acılara ve zorluklara bağışıklık kazanırsın yine de öyle anlar gelirki bağırıp çağırmak hatta ölmek, bu acıdan kurtulmak istersin çünkü gözyaşları hiçbirini dindiremez artık.

Ve sen bu isteğe boyun eğersen hayata yenilmiş olursun insanlar da arkandan 'zayıf biriymiş, kendini öldürdü' diyerek dalga geçer ya da sözde üzüntülerini sergilerler.

Ama aslında hiç biri senin karanlığın bataklığında zaten yaşayan bir ölüye döndüğünü, elinden tutup seni kaldıracak bir kişiye ihtiyacın olduğunu bilmez.

" Komserim bu iki kızı bulduk!"

Arkası bize dönük, komiser diye bahsettikleri adam bize döndüğünde kesinlikle bu yüzü görmeyi beklemiyordum.

O da aynı ben gibi düşünüyor olacak ki tek kaşı havalandı.

" İkisini de tutuklayın!"

Polis bileklerimize kelepçeleri takarken hala gözlerine bakıyordum.

Don bakışları benim gibi üzerimden ayrılmazken gözümden bir damla düştüğünü hissettim.

Bakışlarını kaçırıp elimin tersiyle yüzümü sildim.

" Lütfen yapmayın, bizim bir suçumuz yok sadece çalışıyoruz!"

Yun komisere dopru yalvarırken onun umrunda bile değildi.

Yun kolundan tuttum ve sessizce 'sakin ol' diye fısıldadım.

İçinde bizim de bulunduğumuz grubu karakola götürdüler ve aşağı karanlık nezarethaneye kapattılar.

Alkollü olanları ayıltırken olanları öylece izliyordum.

Ben nasıl bu hale düşebilmiştim.!

İngilizce öğretmeni olmak isteyen, bu hayalle yanıp tutuşan o küçük kız çocuğu bileklerine takılan parlak gri metalle tamamen ölmüştü.

Annesine can borcunu, yaşam borcunu en önemlisi de annesinin fedakarlıklarının hakkını ödeyebilmek için dişini tırnağına takıp çalışmaya başlayan, hayallerini erteleyen hatta vazgeçen genç kız da ölmüştü.

Başımı tepemizde yanan sönük sarı ışığa doğru kaldırdım.

Tanrım neden bu kadar zorlukla sınanıyordum!

Bir babam olmamıştı, yeni evlerde mükemmel sofralarda büyümemiştim, her çocuğun oynadığı süslü bebeklerle oynamamıştım, her gün sevinç kahkahaları atmamıştım...

Şimdi, şimdi niye hala bütün felaketler beni buluyor.

Annem, annem ben olmadan ne yapacaktı? Bu dünyada yalnızca birbirimize sahipken annem de olmazsa ne yapacaktım.?

Kendime hakim olamayıp hıçkırarak ağlamaya başlarken ellerimle yüzümü kapadım.

Dayanamıyordum artık!

Young Forever ๛ KNJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin