19.BÖLÜM

294 34 37
                                    

Medya günlerdir dilime pelesenk oldu, siz de dinleyin dedim.

Vote-Yorum💜


(Soo Yeon)

Kafenin dışarıya yansıyan ışıkları o kadar parlaktı ki..göz alıyordu.

İçeride bir masanın etrafına dizilmişti herkes, masanın başında da babam oturuyordu.

Titreyen ve buz kesilen ellerimi eski haline döndürmeye çabalıyordum.

Omzuma dokunan elle Namjoon'a döndüm.

" Hadi Soo Yeon, hadi. Hala bekliyorsun."

Dudaklarıma ufak tebessümümü kondurdum.

" Tamam, tamam" dedim sakin olmaya çalışarak.

Birkaç adımala kapının önündeydim artık.

İçeri doğru iterek kapıyı açtığımda her zaman alışık olduğum müziklerden biri çalmıyordu, daha sakindi içeri.

Birkaç kısa adımla kafenin ortasına doğru ilerlemiştim ancak başları önde oturdukları için hala beni fark etmemişlerdi.

Seslenmek istiyordum. 25 yıl boyunca hiç kullanmadığım o kelimeyi işitmek istiyordum kendi ağzımdan.

" Baba! "

Benim nefesimi keserken herkes daha derin bir sessizliğe gömüldü.

Saçlarına düşmeye başlamış aklar ve yılların getirdiği birkaç kırışıklık, kızaran gözler... Babamı böyle görmek istemiyordum; gülsün, gülmeliydi.

Babam...artık, babam vardı. Yanımdaydı, benimleydi.. Ona bakarken gözlerim parlıyordu, hissediyorum.

Hani derler ya kız çocuklarının ilk aşkı babasıdır diye: 25 yıl sonra ben de bir kız çocuğuydum işte.

Masadan destek alarak ayağa kalktığında hızlı adımlarla koşup sarıldım.

Başımı göğsüne yaslayıp kollarımı sıkıca sardım. Göz yaşlarıma engel olamıyordum, olmak da istemiyordum.

" Kızım~" dedi. Saçımı öptüğünü hissediyordum.

' Kesinlikle hayalimdeki kadar ,hatta daha fazla, huzurlu ve güvenliydi.'

" Dediklerim için özür dilerim baba, beni..affedebilir misin?"

Saçlarımı okşadı, sıkıca sarılıyordu küçük bedenime.

" Shhh~ ağlama kızım, affedilmesi gereken bir şey yapmadın. Asıl sen beni affet, hiçbir zaman yanında olamadım."

Çenemin titremesini engelleyemiyordum.

" Beni bırakma baba, sen de gitme. "

Bunu söylerken canım acımıştı. En çok da kalbim, derin bir acı hissediyordum.

Elim sol tarafıma giderken gücüm çekiliyordu. Bacaklarımın canı çekilirken kendimi ayakta tutmakta zorlanıyordum.

" Soo Yeon, Soo Yeon.."

" Baba~ "

Kendimi halsiz hissediyordum. Yere çömeldiğimizi hissediyordum bilincim yarı açıkken.

" Soo Yeon-ah!"

Namjoon...

" Hastaneye gidelim hemen."

Şimdi Namjoon'un kolları arasındaydım, ayırt edebiliyordum.

" Su...su " diyebildim. Dilim damağıma yapışmış gibiydi.

Young Forever ๛ KNJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin