3.BÖLÜM

395 42 6
                                    


Vote-Yorum💜

(Soo Yeon)

" Bırak onu "

Büyük adımlarla çoktan yanıma gelmiş kişiye baktım, bu az önce yanındaki kişiyle arkaya geçen kişiydi.

" Sen kimsin be, sanane!"

Ellerini, bileğime ve tutan kişininkine yerleştirip çekti. Serbest kalan bileğimi ovuşturdum. Umarım morarmazdı çünkü çoktan kızarmıştı.

" Şimdi sizi dövmeden önce burdan kaybolun yoksa kapıdan adımınızı dahi atamayacak hale gelirsiniz! "

Ciddi sesi ve sert duruşunun etkisi de olmuş olacak ki hepsi toplanıp çıktılar cafeden.

" Ben teşe-"

" Arkaya gel!"

Teşekkür etmeme dahi izin vermeden önümden geçip gitti.

Ben de dediği gibi onun peşinden arkaya geçtim.

Sabah diğerleriyle ilk tanıştığım yer değil de gerçekten idare bölümünü andıran asıl bir odaya geldik. Hepsi burada toplanmış oturuyorlardı. Jungkook , Jimin ve Tae sabahtan beri gülen yüzlerinin aksine üzgünlerdi.

" Sabah Jin hyungla konuşmuşsunuz, iş konusunda? "

" Evet? "

" Fakat şu ki biz sizinle çalışamayız, Jin hyung ısrar ettiğiniz için kıramamış, üzgünüz."

Zaten hep aynısı olmuyor muydu? Tutunmak için bir dal bulduğumda hayatımın ağırlığını kopuyordu. Yine de yapacak bir şey, suçlayacak kimse yoktu. Bu benim kaderimdi çekmem gerekiyordu.

' Nereye kadar Soo Yeon , sen de insansın herkes gibi biraz gülmeyi hak etmiyor musun? '

" Anlıyorum, buranın sahibi sizsiniz bir şey diyemem, yine de teşekkür ederim. "

Buradan da gitmem gerekiyordu. Önlerinde eğilip teşekkür ettiğimi belirttim. Eşyalarımı almak için kabinlerin bulunduğu odaya geçtim. Önlüğü çıkarıp montumu giydim ve çantamı omzuma aldım.

Kafeden çıkıp cadde boyunca ağır adımlarla ilerledim. Eve gitsem iyi olacaktı hava kararıyordu. Otobüs durağına varmamla aklıma gelen şeyle duraksadım. Kartın içinde bilet yoktu, yükletecek para da yoktu. Geri vaz geçip sadece yürüdüm. Eninde sonunda eve varmaz mıydım? Elbette varırdım başka gidebilecek yerim mi vardı?

Parlayan tabelaları, ışıkları, eğlenen insanları tek tek geçtim .En sonunda ait olduğum karanlığın içine döndüm. Çantamdan binanın kapısını açmak için anahtar çıkaracağım sırada Goo Ra teyzenin bana seslendiğini duyudum.

" Soo Yeon kızım! "

Endişeli halini gözlerinin kızarıklığı ve sesinin titremesinden anlaşılıyordu.

" Goo Ra teyze anneme bir şey mi oldu? "

"Annen- "

Merdivenleri çabuk çabuk çıkıp zaten aralık bırakılmış kapıdan girdim. Yatağında öksük krizine girmiş annemi gördüm.

" Anne! "

Sürahiden bir bardak su doldurup yavaş yavaş içirdim biraz sakinleşmişti fakat ağzının kenarından gelen kan ölesiye korkutmuştu beni.

Annemde kanı hissetmiş olacak ki elimi tuttu.

" Doktora gidelim."

" Ben iyiyim (öhhm)"

Young Forever ๛ KNJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin