MAHKUM

Kaç(10.Bölüm)

Azra iyi misin sen?"dedi mert büyük bir merakla.Bu kıza ne oluyordu anlamış değildi.

Azranın tek yapması gereken şey doğruyu söylemekti artık
"Ne duyduysan o mert"

Nee"diye şaşkınlık nidası dökülmüştü Mert'ten.

Şey yani oyun oynuyoruz ben cesaret dedim işte bilirsin doğruluk mu cesaret mi diye sorulur ya işte o oyunu oynuyorduk. " dedi yanlış anlaşılmamak adına sözcükleri birbiri ardına sıralamıştı.

Mert kızın içinde bulunduğu durumdan yeterince utandığını anladığı için üstelememeyi tercih etti.
"Tamam azra sıkıntı yok."Bir kaç şey daha söyleyecekti ki evinin kapısı alacaklı gibi çalmaya başladı. Azraya belli etmeden hemen kapatmak adına uzatmadı.
"Azra benim şimdi kapatmam lazım kendine dikkat et"deyip hızla kapattı.Bu sırada kapısı kırılmıştı.Mert çoktan silahını eline alıp bir köşeye geçmişti .

Azra hızla kapanan telefona şaşkın şaşkın baktı.Ne değişik bir adamdı yahu.

Kuzenlerinin yanına geçti sorular kaldığı yerden devam edecekti.Aman ne güzel.

Sırları yoktu önceden korkmadan oynardı.Şimdi bir sürü gizlediği şey vardı hangi birini söyleyebilirdi ki kuzenlerine.
Anlaşılacak bir durumda değildi gerçi.
Kenan gerçeği öğrenir öğrenmez bir güzel hırpalardı merti.
Düşüncesi bile üzmüştü. Merte bir şey olacak düşüncesi bile kötüydü.Saçmaladığını düşünüp kendi kendine verdiği savaşa nokta koydu.Ya da sadece öyle sanmayı tercih etti.

Evet çeviriyorum" dedi irem büyük bir keyifle.Tabi onun saklayacak bir şeyi yoktu rahat rahat takılıyordu.

Şişe betül ve kenan arasında durdu.
Soru soran taraf kenandi.

Evet betül d mi c mi?"dedi kolasına uzanırken

Betülün saklayacak bir şeyi yoktu.
"Doğruluk"dedi kendinden emin bir tavırla.

Hmmmlarken ne sorması gerektiğini kısaca bir düşündü kenan,aklına gelen soruyla bakışları betüle döndü.
"Geçen gece bulamadığım cipsi poşetini sen mi yürüttün?"dedi ters ters kardeşine bakarken.Şimdi sora sora bunu mu sordun demeyin.Cipsi bu önemli yani.
Betül için meyveli yoğurt neyse kenan için cipsi oydu.

Betül masum masum bakışlar atarken az önce ki kendinden emin tavrı bir delik bulup çoktan toz olmuştu.
"Şey abicim valla isteyerek oldu"dedi hızla ayağa kalkıp kaçarken

Kenan da arkasından uçarcasına koşmuştu.Vay cadı! cipsi aramıştı bütün gece.Betüle de sormuştu küçük şeytan bilmiyorum deyip kaçmıştı.
Burdan anlamalıydı aslında da o an gözünden kaçmıştı.

Koşan ikiliye gülerek bakıyordu irem ve azra.Deli danalar gibi koşan betül yorulup beyaz bayrağı çekti.
Yanına gelen abisine bakarak"Bu hafta kumbarami patlatıcam birlikte cipsi alırız bir sürü olmaz mı?"dedi nefes nefese kalmış zar zor konuşarak.

Hmmm dedi kenan güzel teklif kabul diyerek gerisin geri masaya dönen kenanla betül derin bir soluk bıraktı.Az daha kendi sonunu getiriyordu. Kumbaradaki paralardan da olmuştu iyi mi.

Betül de yerine oturunca oyun devam etti.

Şişeyi bu sefer kenan çevirdi.
Kenanla azra arasında kaldı
Soran taraf azraydı.
"D c "diyip kenanın yanıtını bekledi.
Kenanın saklayacak şeyi çoktu aslında ama er geç öğreneceklerini bildiği için doğruluk demeyi seçti.

Soracağı soruyu çok iyi biliyordu azra

"Geçen seni arayıp benim eve gelmeni istediğimde uzun süre durakladın yanlış hatırlamıyorsam üstüne üstlük kekeledin sebebi ne kenan?"dedi bir solukta.Kuzeninde bir haller vardı bayadır ama sormaya fırsat bulamamıştı. Kenan sanki soracağını anlayıp yanından kaçıyordu.

Kenanın tam da tahmin ettiği yerden gelmişti soru.Artık bilmelerinin vaktiydi kendi kendine acı çekmekten yorulmuştu.

Oyy deyip derin bir soluk çekti ciğerlerine.
Zurnanın zart dediği kısma gelmişlerdi.
"Ben bir süredir okulumuza geçen dönem gelen bir meslektaşımla
görüşüyordum.Yani işte görür görmez bana kal geldi öylece kalakaldım.Yanımdan geçip gitti.O yanımdan geçip gitti ama ben uzun bir süre olduğum yerde kalmışım.Zilin çalmasıyla kendime geldim.Sonra tanıştık görüşmeye başladık falan bunun hareketleri tavırları durup dururken değişmeye başladı."
deyip bir süre durup devamı için güç toplamaya çalıştı.

Kızlar şoka girmiş öylece bakıyorlardı.Kenan gibi saf odundan bu lafları duymak hepsini dumura uğratmıştı .

Kenan bu sırada sözlerine devam etti.
"Sonra iletişimimizi kopardı.Gitmek isteyeni tutamam ama en azından bir açıklamayı hak ediyorumdur dimi ulan!" dedi dayanamayıp haykırırken.

Kenanın gözündeki yaşlar birer ikişer dökülürken boğazı düğümlene düğümlene sözlerine devam etti.Kızlar çoktan kenana sımsıkı sarılmışlardı .

"Sonra benle konuşurken aslında nişanlı olduğunu öğrendim.Baştan beri bir nişanlısı varmış inanabiliyor musunuz.Ben bunu senin aradığın günün sabahı öğrendim ardından senin aradığın zaman o adama yanımdan koşarak geçip sıkıca sarıldı"dedi artık hepsinin ağlaması kenanınkine katılmıştı.

KARAKTER önemliydi gerçekten.Her şeyden önce bir insanda karakter var mı bakılmalıydı.Gerçi bazıları iyi oyuncuydu.

Eğlenceyle başlayan gece zehir olmuş bir şekilde sonlandı.Birbirlerine sıkıca sarılıp sabaha kadar dertlestiler.Kahvaltıya hiçbiri kalmamıştı.Hiçbirinin lokma yiyecek hali kalmamıştı çünkü.

🌿🌿🌿

Azra göz altındaki uyumadığı için oluşan morluklari önemsemedi.Üzerini hızla giyinip çantasını alarak evden çıktı.Kim ne der mantığıyla makyaj yapmayacak kadar aklı başındaydı.

Arabasını çıkarmak için garaj kısmına geçtiği sırada telefonu çalmaya başladı.

Tanımadığı bir numaraydı.
Açıp ahizeyi kulağına götürdü
Alo?"dedi merakla.

Nefes nefese kalmış şekilde biri konuşuyordu.
Kim olduğunu hatırlamaya çalıştı.Bu sesi tanıyordu.

Yozgat sen misin?"dedi şaşkınlıkla

Evet azra benim şimdi evden arabanı bırakıp kaçabildiğin kadar uzağa kaç" dedi ve itişip kalkışma sesiyle telefon kapandı.

Azra şok olmuş gibi telefonuna baktı.Hızla garajdan çıkıp evin arka tarafından sokağa çıktı.Nereye gidecekti?Ne yapmalıydı tam olarak kestiremiyordu.

Evinin sokağına art arda giren üç arabayla arkasına bakmadan koşmaya başladı.

Neler oluyordu yine.

Bölüm sonu.
Bol yorum ve vote yapmayı unutmayalım güzel okurlar🤍
Seviliyorsunuz ve en güzele emanetsiniz❣