Bölüm 13: "Sıkıntı"

416 166 150
                                    

'Kendi benliğinden kayıplar veriyorsan, bu fedakarlık değil, aptallık olur!'
-Y.K.

      Mutluluğun ve üzüntünün, sevginin ve nefretin, gerçeğin ve yalanın, umudun ve karamsarlığın, kısacası iyiliğin ve kötülüğün dengesiz dağılımıyla harmanlanmış bir yeni yıl daha, kapının eşiğinden içeri girmişti. Elbette koynunda hediyelerle karşılamıştı bizleri. Kimilerine neşe dağıtırken, kimilerine de adil davranmayıp acıları sunuyordu. Adalet kavramı yeni yıl dinlemiyor, yine kişiye göre ayrımını yapıyordu. Bunu uzaklarda aramaya hiç gerek bile yoktu aslında. Enduz bireylerinin koruyup, kol kanat gerdiği her çocuk, bu dengesiz terazi üzerinde ağır basanlardandı. Her yeni yıl onlara mutluluk, sevgi ve umut aşılamak yerine; üzüntü, nefret ve karamsarlık veriyordu. Bu alışılmış düzeni ise, kurtarıcıları olan Kağan ve Yağız abileri bozmuştu. Onlar sayesinde umutla tanışmışlar, ilk defa acı yerine, sevilmenin tadına bakmışlardı.

      Defne de tıpkı o çocuklar gibiydi şimdi. Onlar gibi zor bir hayatı ya da ailesi tarafından sevilmediği bir günü olmamıştı aslında. Ancak son günlerde başına gelenler, ona adeta tüm yaşadığı yılları unutturmuş, benliğinin varlığını silmişti. Lider sayesinde ise, benliğine kısa sürede yeniden kavuşmuştu. Ölüm ile burun burunayken, nefesini yüzünün her bir zerresinde hissederken, Lider çekip kendisine döndürmüştü Defne'yi. Her şey o kadar hızlı değişiyordu ki şaşıp kalıyordu artık Defne, bu hız kendisi için de oldukça yeniydi. Ancak ilk defa kontrolsüz hızdan memnundu. Bu yeni yılın ona verebileceği en güzel şey, kuşkusuz ki Lider idi.

      "O an gerçekten, hayatımda ilk defa böyle bir duygu yaşadığımı fark ettim." diyen Defne'ye karşı, Rüya ve Hayal yalnızca onu dinlemekle yetiniyordu. Üç kız arkadaş kapıda hasret giderdikten sonra, Enduz üyeleriyle biraz daha vakit geçirmiş, ardından konuşacak konuları olduğundan müsaade isteyerek kendilerini Defne'nin odasına atmışlardı. Şimdi ise Hayal'in o çok merak ettiği Lider'i çekiştirmekle meşgullerdi.

      "Bende seninle birlikte öğreniyorum tüm bunları. Sözde en yakın arkadaşındım." diyerek tepkisini ortaya koymuştu Rüya en sonunda. Günlerdir Defne ile Lider'in arasında olanların farkına varsa da, bu kadar derin nitelikte oluşunu tahmin edememişti doğrusu. Defne'nin kendisine bunu anlatmayışına da ister istemez kırılmıştı.

     "Kendimden emin olmayı bekledim Rüya. O kadar uzun zamandır sevgilim yoktu ki, çocuğun yakışıklı suratına aldanıp aldanmadığımı anlamam gerekti. Bu da biraz uzun sürdü sadece o kadar. Ayrıca bulunduğumuz durumun şartlarını da es geçmemek gerekiyor. Onun bize yardım edişini yanlış hislere vurmak istemedim."

     "Olsun, yine de bana anlatmalıydın."

     "Sen de bana anlatmadın Yağız'dan hoşlandığını ama?" diyen Defne'ye karşılık, Hayal anlamaz gözlerle:

     "Yağız da kim?" diye sordu.

     "Hiç kimse değil, Burada ki çocuklardan biris-"

     "Rüya'yı öpen çocuk!" diye bağırmıştı Defne, daha fazla arkadaşının geçiştirme cümlesine tahammül edemeyerek. Bunun üzerine Rüya yalnızca gözlerini devirmişti, saatlerdir beklediği cümle nihayet gün yüzüne çıkmıştı. Defne'nin bunu kendisine karşı kullanmaması imkânsızdı zaten!

     "NE?" diye soran arkadaşları ile birlikte, kızlar bakışlarını Hayal'e döndürmüşlerdi. Kızın suratındaki anlamsız ifade, her ikisini de güldürmüştü o an.

      Burada dönen olayların hiçbirini bilmediği için, her anlattıkları olay karşısında afallayan Hayal, kendisine gülen arkadaşlarına:

KAPAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin