Bölüm 15: "Yol"

290 134 31
                                    

'Birine güvenmeden önce iki kere düşün. Çünkü aklına gelen ilk seçenek, sana asla doğruları göstermeyecek...'

-Y.K.

Güven, sağlanması hiç de kolay olmayan, sağlandığında da hayal kırıklıklarına razı olmaya verilen isim. Kazanmak için binbir çabaya girdiğimiz bu güven yollarında, en ufak bir şüphe bizi ne duruma düşürür? Sahip olduğumuz, körü körüne inandığımız doğrular güvendiğimiz kişiyi bizlere sorgulatır mı? Peki ya sorgularsak? O sorguların cevaplarına her zaman hazır mıydık?

"Ben bir bok anlamadım." demişti Yağız, Defne hızlıca kapıdan çıkıp geldiği gibi gittiğinde. Olanlara anlam veremeyen tek kişi kendisi de değildi üstelik. Lider de kızın ne yapmaya çalıştığına anlam veremeyen taraftı.

"Bir şey var, bir şeyler olmuş bizim bilmediğimiz. Ama ne?" diye konuştu Lider, daha çok kendi kendine mırıldanmıştı. Defne de bir haller olduğunu daha ilk andan anlamıştı zaten ancak bu neydi?

"Yok bina, yok Eylem, yok güven. Ne diye sordu ki bunları şimdi? Acaba bize karşı güvenini kıracak bir şey mi yaptık? Ne yaptın lan kıza? Sen mi bir şey söyledin yoksa?" dedi Yağız hızlıca aklına gelen düşünceleri dışa vurarak. Arkadaşı o kadar kütüktü ki, ondan her şeyi bekliyordu artık.

"Yok be oğlum ben ne söyleyebilirim? Gece boyu yalnız kalmışlığımız bile yok." dedi Lider de karşılık olarak. Defne'nin kendisi yüzünden böyle olduğunu düşünmüyordu. Arkadaşları ile odasına çıktığı sırada, kendisine gülen gözlerle bakan ifadesini hatırlıyordu çünkü hala. Daha sonrasında ise zaten karşılaşmamışlardı hiç. Bu durumda suçlu olması imkânsızdı Lider'in.

"O da doğru. Neden Eylem'i sordu ki durduk yere? Yoksa onunla mı ilgiliydi?" diyen Yağız ile birlikte, Lider rahatsızca yerinde kıpırdandı. Az önce Defne, 'Eylem'e güveniyor musunuz?' diye sorduğunda bunun cevabını Yağız kadar emin şekilde cevaplamayacaktı. Aklındaki sıkıntılı düşüncelere karşı sıkıntılı bir nefes aldı ve arkadaşına doğru döndü Lider. Ardından:

"Aslında sana anlatmam gereken başka bir şey daha var benim Yağız." dedi. Kendisine karşı kurulan cümle ile, Yağız da arkadaşına doğru çevirdi bakışlarını.

"Konu Eylem." dediğinde, sancılı cümlelerine giriş yapmıştı Lider...

Enduz'un yıl boyunca en çok gürültülü günü olan yılbaşı eğlencesi, hızını kesmeden devam ediyordu. Müzikler, danslar, yemekler, eğlenceler derken gece bir şekilde bitmişti bazıları için. Çocuklar çoktan uyumuş, kaçak kızlar ve ekürileri Hayal, odalarına çekilmişlerdi. Gece boyunca yüzü gülmeyen tek bir kişi bile olmayan binada, mutluluk seviyesi zirvedeydi. Herkes tüm dertlerinden arınmış, bir geceliğine hepsini gizli sandıklarına koymuşlardı. Ancak o gizlediği sandığı olduğu yerde bırakamayan, yanında taşıyan birisi de mevcuttu. Eylem gizli saklı duygularıyla, tam bir oyuncu gibi hareket ediyor, bir sıvı edasıyla bulunduğu kabın şeklini alıyordu. Ona bakan kişide, paradoks yaratıyordu Eylem, olabilecek en gizli düzeyde.

Ellerini yıkayıp, lavabodaki boy aynasında kendini süzdü genç kız. Herkes gece boyu ona ne kadar güzel olduğunu, saçlarının renginin ona çok yakıştığını, yeni Eylem'e hayran kaldıklarını söyleyip durmuştu. Amacı bu sözleri duymak olan kız ise, mutluluktan gülümsemekten kendisini alıkoyamıyordu.

Son kez kendisine aynadan baktığında, bir kez daha gülümsedi ve kapıyı açıp dışarı çıktı Eylem. Ancak köşeyi döndüğünde aniden çarptığı beden ile duraksamak zorunda kaldı. Onu bu değişimlere iten, yeni amaçlar edindiren, hislerini törpületen kişi, Lider, tam da karşısında duruyordu.

KAPAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin