20 [E]

1K 99 121
                                    

Donghyuck'un anlatımından;

Her zamanki geldiğimiz sahilde sohbet ederken bir yandan da denizin sesini dinliyordum. Tatilden geleli iki gün oluyordu ancak hala üzerimde bir yorgunluk vardı. Buna dün geceyi de katarsak kolumu kaldıracak halim yoktu. Hem tatil hareketli geçmişti hem de Mark. Bu yüzden iki kat daha fazla yorulmuştum. Gözümün önüne gelen görüntülerle çaktırmadan gülümseyerek kafamı eğdim.

Sungchan'la olan sorunu da halletmiştik ve geriye hiçbir şey kalmamıştı. O, Renjun'le çıkmaya başlamış, Mark, dün gece sahte sevgilisinden ayrılmıştı. Attığım tripler ve kıskançlık krizleri sonucu bunu yaparak kurtulmuştu. Hem zaten ortada sevgili numarası yapmaları gerekecek bir şey kalmamıştı. Miyeon'a takık olan çocuk gece geç saatte onun evini basmıştı ve biz o sıralarda Mark ile sarılarak film izliyorduk. Tabii her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu da Miyeon'un, Mark'ı aramasıyla son bulmuştu. Gecenin bir vakti sahte sevgilisini onun psikopat takıntılısından kurtarmaya giden Mark'a bir yandan sövmüş bir yandan da peşine düşmüştüm. Biz yoldayken polisi de aramıştım. Miyeon'u sevmesem de vicdanen rahatsız olmuştum. Ayrıca neden bir insan bu durumda polisi aramak yerine sahte sevgilisini arardı ki? Mark mı kurtaracaktı onu?

Evet, tam olarak Mark kurtarmıştı. Kapıya tüm gücüyle vurup tekmeleyen çocuğu sokağın diğer ucuna fırlatırken oldukça karizmatik duruyordu. Yeniden aşık olmuştum ona. O herifi dövmeye devam ederken ben Miyeon'un yanına gitmiş ve kapıyı açtırdıktan sonra ona sarılmıştım. Daha doğrusu o boynuma atlamıştı. Ne kadar korktuğunu kalp atışlarından anlamıştım. O an onu orada sakinleştirmek için saçlarını bile okşamıştım. Daha sonra duyduğumuz polis sirenleriyle biz de diğerlerinin yanına inmiştik.

Yerde yarı baygın yatan adamı görünce Miyeon daha çok korkmuş ve bu sefer de benim sevgilimin kolları arasına atılmıştı. Benim sevgilimin. Onu orada saçından tutup sürüklemekle ilgili kurduğum fanteziler polis abi tarafından bölünmüştü. Miyeon ifadesini verene kadar yanında kalmıştık ve psikolojik baskılarım sonucu Mark ondan ayrılmıştı. Sonra Miyeon ağlamış, ağlamış ve daha çok ağlamıştı. En sonunda arkadaşı geldiğinde biz de eve gitmek için hareketlenmiştik. Eve geldiğimizde yaptığım ilk şey de Mark'ın üzerine atlamak olmuştu. O adamı hırpalarken ki hali gözümün önüne gelmişti birden. Ve hooop üçüncü seferimiz başlamıştı.

"Jeno, sen bu tarafa geç."

Sevgilisini etraftaki kızlardan korumaya çalışan Jaemin'e gülerek kafamı Mark'ın omzuna yasladım. Hemen ardından saçlarımda dudaklarını hissetmiştim.

Bir daha yeniden birlikte olabilme ihtimalimiz yoktu bana göre. Kaybetmekten korkuyordum, kaybetmiştim. O, tarafından yaralanmaktan korkuyordum, yaralanmıştım. O gittikten sonra düşmüştüm. Fakat sonra yine o gelmişti beni kaldırmaya. Ben yine onu sevmiş, yine ona aşık olmuştum. Onu hep beklemiştim ve sonunda gelmiş, yeniden benim olmuştu. Şimdi yine gitmesinden korkuyordum. Kollarımı sıkıca sardım beline. Artık hiç ayrılmayalım, hiçbir sorunumuz olmasın istiyordum.

Herkesin hayatında iz bırakan birileri olmuştur. Benim için o kişi Mark'tı. O, benim ilk aşkım, ilk yenilgim, ilk korkumdu. O, benim ilkimdi. Hayatımda öyle silinmez bir iz bırakmıştı ki kimse ne yerini doldurabilir, ne de onun gibi hissettirebilirdi.

"Seni seviyorum." Dedim dudaklarına öpücük bırakmadan önce. Aynı şekilde karşılık verdi bana. Arkamızdan bağıran Jaemin olmasa belki daha romantik bir ortam sayılabilirdi.

"Yavaş, yedin çocuğu!"

______________

Uzun uzun cümleler yazmayacağım. Çünkü bu kitap final olsa da hep buradayım. Okuduğunuz için teşekkür ederim, sizi seviyorum ❤️

Bu arada önceki bölümü attığımda bu bölümü de o gün atacaktım ama uyuyakalmışım. Dün ise hastaydım biraz. 🙀

Son kez oy verin lütfen~

Umarım beğenirsiniz!

•Maria'

Ex Boyfriend × MarkHyuck ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin