Islak gözlerimi kurulayarak zar zor kalktım yatağımdan. Aynadaki yansımamla göz göze geldiğimde ne kadar aptal olduğumu bir kere daha fark etmiştim.
Ona izin vermiştim. Beni öpmesine ve öylece bırakıp gitmesine izin vermiştim.
Aşıktım, bu yüzden izin verdim. Ama aşk ve aptallık farklı şeylerdi. Ben aptaldım. Bana ne yaparsa yapsın ona karşı koyamıyordum.
O benim en büyük zaafım ve zayıf noktamdı.
Bu geceyi böyle hayal etmemiştim. Eğer gideceğini bilseydim, öpmesine asla izin vermezdim. Işıkları kapatarak yeniden yattım yatağa ve tüm gece yine onu ve hem özlem dolu hem de ateşli o anı düşündüm.
Aklımdan çıkmak bilmiyordu. Uzun zaman sonra ilk yakın temasımızdı bu. Şu aralar aramız biraz da olsun iyiyken, günde on kelime konuşabiliyorken yine yapacağını yapmıştı.
Beni kullanmış ve arkasına bile bakmadan çıkmıştı kapıdan. Onun için döktüğüm gözyaşları umrunda değildi. Ağlama seslerimi duymuştu, ama bir kere bile bakmamıştı.
Mark aramıza okyanusları sokmuştu ve gözyaşlarım akıp o koca suda kayboluyordu.
Aydınlanan hava ile banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra okul kıyafetlerimi giyerek uyumadığım için moraran göz altlarımı kapatmaya çalışmıştım. Ayrıca tüm gece uyumadığım için gözlerim de şişti.
Sırt çantamı alarak evden çıktığımda beklediğim gibi Mark kapının önünde değildi. Onun evine giden sokağa doğru baktığımda suratı asık yürüdüğünü görerek adımlarımı hızlandırdım. Onunla konuşmak, yüzyüze gelmek istemiyordum.
Jaemin'leri de beklemeden okula kendim gelmiştim. Çantamı sıranın kenarına asarak kafamı kollarıma gömdüm. Gözlerimi dinlendirsem iyi olacaktı.
×××
"Ölmüş olmasın?"
"Ne diyorsun Jeno, saçlarını yolarım bak."
"Tamam, tamam. Bir şey demedim."
Kafamın dürtülmesine dayanamayıp açtım gözlerimi. Ve ne yaptıklarını anlamak için hepsine tek tek baktım. Gözlerim onu bulurken birden uykum kaçmıştı. Hızla önüme dönerek ellerimle yüzümü kapattım.
"İyi misin sen? Yine mi uyumadın? Bu şekilde kendine zarar veriyorsun." Jaemin beni azarlarken ellerimi yüzümden çekerek suratına boş boş baktım. Annemden daha çok azarlıyordu beni. "Neden öyle bakıyorsun?"
Sorgulayan garip bakışları beni gülümsetirken sıranın üzerindeki tepesinde kocaman tavşan olan kalemi elime aldım. Bu Jaemin'indi.
"Son derse gireceğiz. Tüm gün ayı gibi uyudun."
Jeno'nun dediğine şaşırsam da bir şey demeyerek omuz silktim. Jaemin beni kolumdan tutup kaldırırken mızmızlanıyordum. Kesin dün neler olduğunu soracaktı.
Tuvalete sokup kapıyı örttüğünde duvara yaslanarak yanıma gelmesini bekledim. "Sen sormadan ben anlatayım. Öpüştük."
Çığlık atmak için hazırlanan Jaemin'e göz devirerek ağzını kapattım. Çığlığı boğuk bir hal alıp gittikçe kaybolurken tebessüm ettim. İyi şeyler olduğunu sanıyordu.
"Bu çok güzel bir haber. Yani artık sevgili misiniz?"
"Hayır, beni öptü ve gitti." Benimle birlikte onun da gözleri dolarken kollarını sımsıkı sardı bedenime. Ben onun omzunda ağlarken o saçlarımı okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ex Boyfriend × MarkHyuck ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | "Haddimi aşarak gitmene izin verdim. Ayrılmak istediğimi söyleyerek seni benden uzaklaştırdım. Şimdi ise, bu kadar çok pişmanlık duyan kendimden nefret ediyorum." ~ Lee Donghyuck × Mark Lee #1 NCT [21.08.2022]