15

843 104 43
                                    

İyi okumalar

*

Baekhyun, çalan alarmla kendini zorlayıp gözlerini aralamıştı. Aklına her sabah olduğu gibi Chanyeol dolarken dudaklarında olan gülümsemeyle iyice gerinip üzerindeki yorganı çekmişti kenara.

Yataktan kalkıp banyoda yüzünü yıkadıktan sonra telefonunu kontrol ederek mutfağa yöneldi. Telefonundaki mesajlara göz atarken Chanyeol'un mesajı yüzündeki gülüşü büyütmüştü.

sen
ben
çiçekçi
saat 11

Sırıta sırıta cevap yazmaktan alamamıştı kendini.

tabii
ökse otumu da getirmeli miyim

Telefonu tezgaha bırakıp demlenmek üzere bıraktığı kahvesini bardağa doldurdu. Telefonu tekrar titreştiğinde hızla eline alıp Chanyeol'den gelen cevabı okudu.

gerek kalmayacak
sen gel yeter

Baekhyun Chanyeol'un onu neden çağırdığını bilmiyordu, sadece döndüğü için çok mutluydu.

*

Saat 10.30 olduğunda Baekhyun, dışarıdaki işini hızlıca halledip heyecanla çiçekçinin kapısını aralamıştı. İçeri biraz göz attığında Chanyeol yerine Sophie'yi görmüştü. İçerideki birkaç müşteriyle ilgileniyordu. Kızın gözleri kapıya döndüğünde gülümseyip "Baekhyun," dedi hevesle. "Hoş geldin! Gelsene." diye yanındaki sandalyeyi gösterirken.

Baekhyun yüzüne zorla bir tebessüm yerleştirirken kızın yanındaki sandalyeye oturmuştu.

Sophie tekrar müşterilerle konuşmaya döndüğünde Baekhyun da çiçekleri izleyerek Sophie'yi dinliyordu.

"Bu çiçekler kızınız için uygun olacaktır. Saf sevgi ve güven." diye konuşurken Baekhyun'un içindeki ses tekrar konuşmaya başlamıştı.

Sophie ve Chanyeol birbiri için çok uygun.

Ben de Chanyeol için uygunum.

Kendini zorluyorsun bunun için, boş zamanlarını botanik kitapları ve çiçek anlamlarıyla geçiriyorsun.

Çabalıyorum.

Kapı sesiyle iç dünyasından sıyrılmayı başaran Baekhyun, bakışlarını sevgilisiyle buluşturduğunda çatık kaşları rahatlamıştı.

Chanyeol içeri girdiğinde Baekhyun'u görmeden direkt Sophie'ye bakmış, müşterileri olduğunu gördüğünde kafasını çevirip odasına yönelmişti.

Baekhyun, oturduğu yerden hızla kalkıp Chanyeol'un yolunu kesti cebindeki kutuyu bir yandan kontrol ederken.

Chanyeol, Baekhyun'u karşısında gördüğünde yüzünde yan bir gülüş peyda olmuştu. "Hoş geldin." diye fısıldadı Baekhyun Chanyeol'un yüzüne doğru.

Chanyeol, dudağını dişleyip cevap vermeden Baekhyun'un elini yumuşakça tutup odasına yönelttiğinde arkalarında kalan Sophie, gülümseyerek onları izliyordu.

Chanyeol, Baekhyun'u içeri alıp kapıyı arkasından kapattı. "Hoş buldum." derken bir elini Baekhyun'un ensesine götürmüştü çoktan. Baekhyun, gözlerini kapatmadan önce gözleri birkaç saniyeliğine Chanyeol'un arkasında kalan çerçeveye değdiğinde bir anda Chanyeol'den uzaklaşıvermişti.

Chanyeol, ne olduğunu anlayamamışken Baekhyun, derin bir nefes almıştı. Çerçevedeki fotoğrafta Sophie ve Chanyeol sarılıyordu, Sophie'nin mezuniyetiydi muhtemelen çünkü güzel kızın kepi vardı elinde.

Sen yokken mutsuz olmasını mı bekliyordun.

"Kes artık!" Baekhyun, kendini kontrol edemeden sesini yükselttiğinde Chanyeol, hiçbir şey anlamamıştı. "Neyi?" diye sorabilmişti sadece boş gözlerle.

Baekhyun, dışından söylediğini anlayamamıştı, korku dolu gözlerle Chanyeol'e bakarken bir anda yere çökmüştü dizlerinde güç bulamayınca.

Chanyeol'un gözlerindeki korku artarken o da Baekhyun'un yanına çökmüştü onu tutmaya çalışarak.

Baekhyun'un gözleri dolduğunda Chanyeol'un koluna tutunmuştu güç almak ister gibi. "Chanyeol..." diye konuştu zorlanarak.

"Ben kontrol edemiyorum." diye kendini açıklamya çalışıyordu ama hiçbir şeyden haberi olmayan Chanyeol, sevgilisinin bu haliyle daha da geriliyordu.

"Baekhyun, söyle bana." Gittikçe daha da telaşlanıyordu. "Chanyeol ben çok özür dilerim, gittiğim için." Baekhyun, konudan konuya geçiyordu ve kendini asla anlatamıyordu içindeki kargaşa yüzünden. "Gitmek istemedim ben, gerçekten."

Chanyeol, zorlansa da Baekhyun'un bu halinin etkisinden kendini kurtarıp ayağa kalkmıştı. Baekhyun, onun gideceğini düşündüğünden sertçe ellerine tutundu Chanyeol'un.

"N'olur gitme!" dediğinde Chanyeol, "Gitmiyorum hiçbir yere sakin ol." diye sakin sesiyle onu da tutup kalkmasına yardım etmişti. Baekhyun'un sandalyeye oturmasına yardım edip önünde diz çökmüştü. "Şimdi anlat bana güzelim." demişti. "Neler olduğunu söyle bana."

*

hoş geldin baekhyun with mental problems

merhabalaaar!!!!

kısa da olsa ben geldim, nasılsınızz

mathematician :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin