İyi okumalar♡
Bölümde birazcık Sophie'ye de ağırlık verdim o da bizim kızımız onu sevin lütfen♡
*
Chanyeol ve Baekhyun, tekli koltukta sarılarak oturuyordu. İkisinin de gözleri kapalıydı, Baekhyun'un sırtı Chanyeol'un göğsündeydi. Chanyeol'un parmakları Baekhyun'un saçlarında gezinirken Baekhyun, yorgun ama huzurlu gözlerini aralayıp dizinde duran elini Chanyeol'un geriye yaslanmış kafasına doğrulttu.
Yumuşak parmakları yüzüne değdiği an Chanyeol irkilmişti ama gözlerini açmadan geri eski haline döndü. Baekhyun'un yüzünde ufak bir gülümseme yerini alırken elleri Chanyeol'un hatlarında gezinmeye başladı.
"Her şeyin ezberimde." diye fısıldadı Baekhyun. "Unutmadım hiç."
Chanyeol, Baekhyun'un sözleriyle gözlerini aralarken onun kucağındaki kafada gezen elleri durmuştu. "Ben unuttum Baekhyun." dedi yavaşça. Baekhyun, Chanyeol'un söylediği şeyle sıkışık koltukta kaşlarını çatıp dikleşti. Bacaklarını açıp kucağına oturdu.
Ona kızmaya hakkı yoktu ama unutmadığına da emindi. Chanyeol, hala Baekhyun'un ne yapacağını merakla beklerken Baekhyun, dizlerinde duran elleri tutup yanaklarına koydu.
Kendi eli de Chanyeol'un ellerinin üzerindeydi. Chanyeol, Baekhyun'un yüzüne değen elleriyle sırtını dikleştirdi gerginlikle.
Baekhyun'un gözleri kapanmıştı ama ellerini bırakmadan yüzünde yavaşça gezdiriyordu.
"Hatırlatacağım Chanyeol." diye fısıldadı.
"Yavaş da olsa yıktığım her şeyi yeniden yapacağım." dediğinde Chanyeol'un da yaşaran gözleri kapanmıştı.
Unutamadım ki hiç. diye konuştu içinden. Özlemle elleri Baekhyun'un yüzünde gezinirken artık ellerine Baekhyun yön vermiyordu. Kendisi geziniyordu tüm yüz hatlarında nazikçe.
Biraz sonra Baekhyun, tekrar konuşmaya başlamıştı, "Eskiden bana gardenyam derdin, starliçem derdin." İkisinin de aklına dolan anılar kalplerini sıkıştırırken Baekhyun devam etti burukça, "Şimdi eminim bana sarı karanfilleri layık görüyorsundur."
Chanyeol, şaşkınlıkla gözlerini araladı, karşısında aynı şekilde yavaş yavaş gözyaşı döken gözlere baktı. Pişmanlık doluydu. Baekhyun'un gözleri de aynı sarı karanfiller gibi hüznü sembolize ediyordu.
"Sen çiçeklerin anlamları olduğuna inanmazdın." dedi kısaca ama Baekhyun onun söylediğine aldırmadan aklındakileri söylemeye devam etmişti, "Ama benim sana şu an en çok yakıştırdığım çiçek antoryum."
Chanyeol, yine şaşırarak antoryumun anlamı olan misafirperverliği, mutluluğu ve bolluğu düşündü. Hiçbiriyle bağdaştıramamıştı şu an kendini. Karıştırdı galiba, ilgisi de yoktu zaten. diye düşündü.
Kaşları çatılırken Baekhyun, yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi, "Senin bunca sene beni unutmadan, kızsan da kalbinde saklamanın kalbinin bolluğundan, misafirperverliğinden başka açıklaması yok." dedi elleri karşısındaki adamın yüzünde nazikçe gezerken.
Chanyeol, aldığı cevap karşısında kaşlarını düzleştirirken kalbindeki buzların eridiğini, kalelerini yıktığını hissetti.
"Ben gerçekten seni sevdiğim için gittim Chanyeol." dedi bu sefer Baekhyun. "Ben seni mutlu edemezdim. Hiçbir vasfım yoktu; mesleğim, ilgi alanım çok başkaydı. Evet, senin benden tek beklentin aşkımdı ama ben rahat edemedim Chanyeol." Parmakları Chanyeol'un alnına geldiğinde küçük bir kalp çizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mathematician :: chanbaek
Fanfictionflorist 2. kitap beni bırakıp gittiğinde kalbimin kırılan yarısı tamamen öldü ölüleri diriltmen imkansız baekhyun * 140419