İyi okumalar♡
Sonda yıldızlı bir açıklama var:)
*
Baekyun evinde oturmuş, ders kitabından aklına en sevdiği teoremlerle ilgili soruları çözüyordu. Önceki gün Chanyeol'le aralarındaki sorunları çözmüştü, üzerinden çok büyük bir yük kalkmıştı. Bundan sonra aralarındaki buzların erimesinin tek yolu zamandı.
İkisinin de aşkı yaraların çoğunu iyileştirirdi ama yine de tamamen dört yıl önceki gibi olamazlardı bir anda. Geri kalan acıların ilacı zaman ve birbirlerine göstermeye devam edecekleri ilgiydi.
Kendisi sorulara yoğunlaşırken aklına Chanyeol'le anıları doluyordu. Arada aklı karışıyor, soruyu çözmek yerine kitaba Chanyeol'un adını yazıp çiçekler çiziyordu etrafına.
Aklını çok işgal ediyordu ona olan aşkı ama tek bir şikayeti yoktu bununla ilgili.
Kendisi aynı şekilde devam ederken evi dolduran kapı zilinin sesiyle kağıdın üzerinde gezen kalemi durmuş, hızlıca kapıya gitmişti.
Kapıyı açtığında ona gülümseyerek bakan Adeline duruyordu. Aynı şekilde o da gülümsediğinde bir adım geri açılıp "Hoş geldin, içeri gel." demişti.
Adeline, tüm enerjisiyle "Hoş buldum!" diyerek içeri girdi. Daha önceden bildiği yoldan salona geçip Baekhyun'u bekledi. "Ee," dedi. "Anlatsana dünü." diyerek kendini koltuğa bıraktı.
Baekhyun ona kıkırdayarak, "Sakin ol," dedi. "Bir şeyler içer misin? Ya da aç mısın?" Adeline, hevesle başını olumlu anlamda salladı. Baekhyun merakla beklerken Adeline, "Bilgiye açım, konuşmanı bekliyorum." demişti.
Baekhyun, Adeline'nin tavrına sesli güldükten sonra o da kendini bir koltuğa atıp dün olanları güzelce anlatmaya başlamıştı.
Her şeyi bitirdikten sonra Adeline, yüzündeki ince gülümsemeyle "Çok mutlu oldum." dedi.
"Bu sefer ayrılmazsınız umarım hiç." diye devam etti. Kendisi Baekhyun'la bu kadar yakın değilken son zamanlarda kardeşi Antoine ve bu Chanyeol'le olayları sayesinde oldukça yakınlaşmışlardı.
"Size teşekkür ederim ama çok." dedi Baekhyun. "Sophie ve sana. Eğer siz bizi yalnız bırakmasaydınız Chanyeol benimle yalnız kalmak istemeyecek kadar sinirliydi." demesi üzerine Adeline, gülümseyerek başını yana yatırdı. "Sophie çok endişeliydi." dedi kendisi de dün kardeşinin halini hatırlayarak.
"Chanyeol'un seni kırmasından çok korktu. Senin vazgeçmenden korkuyordu." Baekhyun, Sophie'nin iyi niyetini çok iyi anlıyordu ama yine de içinde bir yerlerde onu kıskanıyordu. Kendisinin yokluğunda Chanyeol, arkadaş niyetiyle de olsa teselliyi onda bulmuştu.
Sophie'nin Chanyeol'u ayakta tutmasına minnettardı, çok rahatlamıştı bunu öğrendiğinde. Chanyeol tamamen yalnız kalmamıştı. Ama yine de içinde bir yerlere anlatamıyordu bunu.
"Ben n'olursa olsun bırakamam Chanyeol'u. Paramparça etse de vazgeçemem ondan." dedi aklındaki düşünceleri defedip. "Hele onsuzluğu tattıktan sonra onu bırakabilmemin imkanı yok." Onsuz geçen yılları aklına dolarken kalbi sıkışmaya başlamıştı.
Adeline, özenerek gülümsemeye devam ederken bakışlarını Baekhyun'un salonunda gezdirmeye başlamıştı. "Bu arada Baekhyun," demişti konuyu değiştirmeden önce. "Antoine sana çok alıştı ama artık matematik dersi almak istemediğini söyledi bana." diye devam etti.
Baekhyun'un kaşları şaşkınlıkla kalkarken, "Sana bir şey söylemiş miydi?" dedi Adeline.
Baekhyun, beklemeden başını olumsuz anlamda salladı, "Çok iyi gidiyordu derslerimiz. Çok yol aldık en başından itibaren." dedi. "Ben bir şey mi yaptım diye düşünüyorum ama aklıma bir şey gelmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mathematician :: chanbaek
Fanfictionflorist 2. kitap beni bırakıp gittiğinde kalbimin kırılan yarısı tamamen öldü ölüleri diriltmen imkansız baekhyun * 140419