İyi okumalar♡
Chanyeol ve Baekhyun'ın yüzüğü
*
Chanyeol, dükkanda yalnız kaldığında içine gelen garip bir hisle çekmecesine koyduğu yüzüğü çıkarmıştı. İçindeki bir parçayı koparıyorlamış gibi hissetmişti. Korkuyla yüzük kutusunu eline almış, kısa bir süre sıkmış, sonra içindeki yüzükleri eline alıp masadaki peçetelerden biriyle ovmaya başlamıştı.
Yaklaşık 15 dakikasını öyle geçirdikten sonra içine başka bir sıkıntı çökmüş, Sophie'nin gelme saatinin de yaklaştığını görmüştü. O gelmeden biraz çiçekleriyle yalnız ilgilenmek istemişti. Eline sulama kabını almış, dükkanın içindeki çiçeklerle özenle ilgilenip biraz konuştuktan sonra dışarı çıkmıştı.
"Ben geldim." diyip dışarıdaki çiçekleriyle konuşmayı başlatmıştı. Kenardaki solmaya yüz tutmuş sarı gülleri gördüğünde içindeki sıkıntı daha da büyümüştü. Aklı Baekhyun'la dolmuştu, Baekhyun, numarasını sarı güllerin altına koymuştu.
İlk mesajları geliyordu aklına. "Vazonun altında numaranızı ve adınızı buldum, neşe ve sevimliliği temsil eder sarı gül ama siz bence başka anlamı için bıraktınız: platonik aşk"
Hızla onların yanına gidip su dolu kabı nazikçe, yapraklarını dökmemeye özen göstererek çiçeklerin köklerine boşaltmıştı. Elini kaba sokup ıslattıktan sonra ellerinden damlayan su damlalarıyla çiçeklere değmeye başladı bu sefer.
"Özür dilerim, sizi boşladım sanırım biraz. Sinirimi sizden çıkartmamalıydım." diyip biraz onlarla konuştuktan sonra dükkanın önünde duran arabaya verdi dikkatini. Sophie indiğinde gülümsemiş, onunla muhabbet açan Adeline ile arabaya daha da yaklaşmış, Antoine ile de konuşmaya girmişti.
Arabada köşede oturan bir başkası daha vardı, onu görmeye çalışıyordu ama hem kendisi iyice gömülmüştü hem de küçük Antoine öne sarkıp Chanyeol'un dibine girdiği için o kişiyi tamamen kapatıyordu. Adeline, ona dönüp Chanyeol'u tanıttıktan sonra tekrar arabadaki kişiye "Öne gelsene." demişti.
Bir süre tepkisiz kaldıktan sonra arabanın kapısı açılmış, içerideki kişi dışarı çıkmıştı. Chanyeol de merakla arabanın diğer tarafındaki kişiyi görmek için doğrulduğunda, kalbinin tekrar ilk günkü acıyla sızladığını hissetti.
Baekhyun'dı bu.
Kendisini düğün alışverişinde terk eden ve hala onu unutamadığı için her gün kendine lanet etmesine sebep olan Baekhyun.
Chanyeol, başta onu tanımamak istedi, yabancıymış gibi davranmak.
"Chanyeol." dedi kendini tanıtmak için ama sonra sesinin çok fazla titrediğini fark etmesiyle bu işi başaramayacağını anlayıp kimseye bir şey söylemeden elindeki su kabıyla beraber içeri girdi hızla.
Baekhyun, gözlerini sıkıca kapatmış, iliklerine kadar hissettiği acı, pişmanlık ve özlemle delirecek duruma gelmişti. Gözünden akan bir yaşla o da Chanyeol'un arkasından şaşkınca bakan Adeline ve Sophie'ye bir şey söylemeden koşarak dükkana girdi.
Dükkana girmesiyle beraber kapıyı arkasından kapatmış, kapıdaki kilidi çevirerek Sophie'ye bakmıştı cam kapıdan. Kilit sesiyle beraber kaşları çatılan Sophie, kapıya yaklaşmıştı ama sonra Baekhyun eliyle ona "Dur" işareti yaptığında şaşkınlıkla olduğu yerde kalmıştı.
Onların düşündüklerini umursamadan kendi odasına girdiğini düşündüğü Chanyeol'un odasına doğru yaklaştı. Yerde gördüğü bir açelyayla durup Chanyeol'un ona ilanı aşkını hatırladı. Tabii ki çiçekle etmişti itirafını. Özlemle gülümseyerek eğilip yerden aldı pembe açelyayı. Ona zarar vermeden cebine koydu.
Dükkanda bulunmanın verdiği heyecan, tüm diğer garip duygular ve aklını dolduran anıların verdiği acıyla kapıyı saran bitkileri iterek Chanyeol'un odasına girdi.
Chanyeol, kollarıyla yüzünü kapatmıştı. Ağladığını belli ediyordu arada sarsılan sırtı. Ayakta öylece durmuş, kapıya arkası dönüktü.
Baekhyun, gözünden akan yaşlarla ona doğru yaklaştığında kırmızı gözleriyle arkasına, Baekhyun'a döndü Chanyeol.
Karşısında onu görünce yüz hatları gerilmiş, "Çık buradan!" demişti sertçe.
Daha önce onu böyle görmemiş olan Baekhyun, "Onu bu hale ben getirdim." diye düşünmüştü kendi kendine. Bu düşünce, ona daha da acı verirken ağzını açmıştı konuşmak için ama tüm sözcükler boğazında düğümlenmişti.
"Chanyeol, ben..." diyip sustuğunda Chanyeol, "Sus!" demişti az öncekinden daha yumuşak bir tonda. "Sus çünkü sesin acı veriyor."
Gözlerinden akan yaşları silmek istemişti Baekhyun, "Benim için değmez." diye düşünüyordu hala. "Chanyeol, bekle lütfen ağlama n'olursun." demişti ona doğru bir adım atarken.
Baekhyun'ın da Chanyeol'den farklı bir yanı yoktu gerçi, ağlamasını durduramıyordu. Onun Chanyeol'e yaklaşmasıyla Chanyeol, arkasını dönmüştü hızla. Gözlerini sımsıkı kapatmış, bir an önce gitmesini istiyordu.
Baekhyun da sevdiğinin ona sırtını dönmesiyle daha fazla kendini tutamamış, iyice ona yaklaşarak başını sırtına yaslamıştı. Elleri omuzlarındayken dört senenin özlemi ve pişmanlığıyla sarılmıştı ona.
Chanyeol, Baekhyun'ın sarılmasıyla kendini daha da sıkmıştı. Onu kendinden uzaklaştırmak istiyordu ama aynı zamanda en yakınında durmasını istiyordu. Elleri onun omzundaki ellere yaklaştığında Baekhyun, bir anda Chanyeol'den ayrılmış, geriye doğru tökezlemişti.
Chanyeol tekrar ona döndüğünde Baekhyun, gözlerini masadaki bir şeye kilitlemiş, yavaşça masaya yaklaşıyordu.
Chanyeol de onun baktığı yere baktığında az önce temizlediği yüzükleri gördü.
Baekhyun'dan daha hızlı davranıp tek hamlede yüzükleri eline aldı Chanyeol. Tekrar Baekhyun'a döndüğünde "Ne var?" der gibi baktı.
"Saklamışsın." dedi umutla Baekhyun. Onun gözlerindeki umutla kendi içindeki acının büyüklüğü aynıydı. Hırsla, "Saklamadım, atmak için çıkarmıştım." dedikten sonra masanın altındaki çöpe doğru savurdu elindeki yüzükleri Chanyeol.
Bu hareketiyle şoka giren Baekhyun, "Chanyeol, o bizim gökyüzümüzdü, bizim yıldızlarımızdı." dedi o yüzükleri ilk aldıkları gün beraber kurdukları cümlenin aynısını söyleyerek.
Chanyeol'un yüzündeki gerginlik daha da büyürken bu sefer hızla konuştu: "O yıldızların hepsi kaydı Baekhyun," dedi. "Sen onların hepsini kaydırdın." diye devam etti daha kısık bir sesle.
*
Baekhyun burada Chanyeol kuşuma katılmalıyım üzgünüm::::(
Kitabın adı değişsin mi? Önerilere açığım eğer değişsin diyorsanız🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mathematician :: chanbaek
Fanfictionflorist 2. kitap beni bırakıp gittiğinde kalbimin kırılan yarısı tamamen öldü ölüleri diriltmen imkansız baekhyun * 140419