twenty five

1.1K 46 18
                                    

"Esra anlıyor musun sen bunları?" venüse ters bir bakış attıktan sonra yemeğime devam ettim. Buraya geldiklerinden sonra baya mutlu olmuştum, babam ve venüs ile vakit geçirmek bir yana ama annemle daha fazla vakit geçirmiştim. Kokusunu, gülümsemesini çok ama çok özlemişim.

Üyeler de annemi çok sevmişlerdi. Hatta en çok annemin yemeklerini sevmişlerdi, Türkçe konuştuğumuz için bazen anlamıyorlardı ve bende onalara Korece şekilde çeviriyordum. Bazı üyeler Türkçeyi tek tük bilse de anlıyordu ama zorlanıyordu anlamakta tabi.

"Eğer anlamasam niye burada olayım?" ağzımda geveleyerek söylediğimde üyeler yemeklerini yiyerek bana anlamsızca baktığında korecesini çevirip cevaplamıştım. Taehyung kıkırdadığında gülüşüne baktığımda bende gülümsemiştim.

Son bir tane annemin kalem gibi sarması kalmıştı ve ben çatalımı sarmaya batıracak iken Namjoon hyung dolmayı çatalını batırmıştı. Namjoonun çatalını itirdiğimde o da benim çatalımı itirmişti. "Ya hyung! Ben batırdım önce" çocuk gibi mızmızlanınca Namjoon hyung da benim gibi mızmızlandı "sen hep yiyorsun ben ilk defa yiyorum!"

"Uzun zaman oldu nasıl hergün yiyorum ya?" üyeler bizim bu tartışmamızı gülseler de ailem anlamıyordu ve ben burada zor zamanlar geçiriyordum. "Esra Türkçe konuşsana anlamıyoruz" venüse baktıktan sonra tam ağzıma açıp laf söyleyecektim ki çatalım itirilince tabağa bakrımve dolma yoktu.

"Senin yüzünden dolmam gitti. Aptal! Cahil! Ne anlarsın sen koreden?" dediğimde annem değişik haraketler yaparak masayı güldürmüştü. Kapı çalınca ben kalkıp kapıya doğru gittim. Delikten baktığımda eylül olunca sevinmiştim, kapıyı açtığımda içtenlikle gülümsemiştim." Hoşgeldin eylül" benim herhalde çaresiz halimi anlamıştı ki omzumu sıvazlamıştı.

"Yardım olabileceğini düşündüğüm için geldim" dediğinde kafamı salladığım da yemek masasına doğru gidetken söylenmiştim "üyeler tarafından yemekler bitti ama" kıkırdayıp yanağımdan makas aldığında "jin hyung varken sağ ol" kafamı iki yana salladım "Namjoon hyung gümletti ortayı" yemek masasına geldiğimizde güldüğünden bende gülümsedim.

***

Küfür etme hakkımız kaç?

Yemin ederim alın canımı ya, ben ailem ile ne güzel vakit geçirecektim lanet olsun hayat! Neymiş üç hafta sonra japonya da konser varmış ve biz oraya gidip konser yapacaktık. Hem şarkılarımızın yani kendi şarkılarımı da söyleyeceğim. İlk defa bir şarkı yaptım çok heycanlıyım. Yayımlandı ama şu an onu bile önemseyemiyorum.

Sadece konserde yapacağımız danslarımızı prova odasında yapıyorduk. Bazı yerleri yapamıyordum utanmama sebep oluyordu. İyi ki hyunglarım da benim gibi hatta yaptıklarını söylemişti ve bu biraz iyi hissetirmişti. Ah, sevgilim ise beni süzmektn başka birşey yoktu. Armyler öğrense arkamızda dururular fakat oppacılar belki karşı çıkabilir.

Dans bana göre zordu, tabi ben odamda prova yapa yapa kolay gelmişti. Allah aşkına hangi dansları kolaydı ki? Hangi kpop idollerin dansları kolaydı ki?

Aynanın olduğu yere oturup bacaklarımı uzatıp kafamı da arkamda kş duvara yasladım. Blood sweat tears dansını kaç kere hatalar yaparak tekrar başa sarmıştık bilmiyorum. Telefonumun melodisini duyduğum sırada kafamı kaldırıp telefonumun yanına gideceğim zaman Taehyung bana gülümseyerek gelmiş ve telefonumu vermişti.

~BTS 8.Üye~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin