[DÜZENLENDİ]
*İlk başta takma adları farklı yapmıştım sonradan değiştirdim. Hatalarım vardır o yüzden özür diliyorum sizden..*
BigHit şirketi BTS'in 8.üye ihtiyacı olduğunu duyuru yapıyor ve bütün ARMY'ler sekizinci üye olmak için yapmadıkları kalm...
Öğle arasındaydık Taehyung yanımda Jimin ile Jungkook saç kavgası ediyordu. Jungkookun saç rengi yapılacaktı ama Jimin o rengi istiyordu. Taehyung kulağımın altına öpücük kondurunca ona baktım.
"Taehyung ne yapıyorsun?" sırıtarak bakıp fısıldayarak "sevgilim değil misin? İstediğimi yaparım" bacağına acıtmayacak şekilde vurup "evet yapabilirsin ama dışarıdayız. Ayrıca armyler görürse sorun çıkabilir" oflayıp saçımı karıştırdı.
Cidden dün sevgili olmuştuk, üşenmeden de küçük kağıda bir sayfa tarihimizi attı. Hatta sabahın köründe "artık Yoona ile sevgiliyim uyanın BTS" diye bağırmıştı. Odadan çıkıp aşağıda olduğu için de ona terliklerimi attım, Yoongi de kitap attı. Herkes Taehyunga eline ne geçerse attılar. Jin hyung tava atmıştı, odasında tava vardı!
Taeyong enerjikle gelip sandalyelerden birine oturmuştu. Bana bakıp "naber yeni üye?" göz kırpıp gülümseyince "iyidir" gülümsedim. "Sağ ol bende iyiyim"
"Sen boşuna gelmezsin, söyle ne oldu Taeyong?" Taehyunga baktığımda kıskançlıktan kuduruyordu. Sinirlendiği için boynundaki damarları belli oluyordu.
Bizimkilere baktığımda onlar da Taehyungun bu haline gülmemek için zor duruyordu.
"İnstagram'da Esra yani Yoona yı araştırdım. Bir çocuk var onunla dostsun sanırım ve.. Çok güzel. Ayarlasana bana Esra?" gülümsedim. Benim instagram'da bir sürü arkadaşlarımla fotoğrafım vardı.
"Hangisi? Bir sürü var" telefonunu çıkartıp bana gösterdi. Şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalktı.
Bu annemin eski kocasındaki kardeşim. Daha doğrusu Venüsün benim bir bağım yok ama ben yinede kardeşim diyordum.
Hepsi de baktığında ağızlarında "yakışıklı" lafı duyulmuştu. Kardeş değil de sevgili gibi gözüküyorduk. "Hayır değil" Taehyungun demesiyle ona baktım. "Üvey abim yakışıklı bir kere hyung"
"Ne?" Taeyong şaşkınca söylediğinde gülümsedim. Ne kadar çok gülümsedim. "Üvey abim, ama benim bir bağım yok. Abimin öz babasından. Zaten fazla görüşmüyorduk"
"Ayarlarmısın peki?" o kadar heyecanla bakmıştı ki. Kıramadım, masumdu bir de. "İletişimimiz koptu. Ama konuşmayı denerim. O böyle şeyleri sever mi bilmiyorum" sırıtarak "sever sever. Sevdiririm ben" masaya eğilerek işaret parmağıma Taeyonga uzatıp "saçma sapan yazma Taeyong, arkadaşça davran. Lütfen"
'O iş bende' der gibi haraket edip gitti. Güvenemiyordum. Bokta çıkabilir.
Telefonumu çıkartıp onu aramaya başladım. Babası Taylandlıydı, o yüzden bir gram bile anneme çekmemişti. Abime de benzemiyordu. Çok şükür benzemiyordu çünkü o tam şerefsizin önde gideniydi. Çıkmadığı kız kalmadı.
"Çok değişmiş" dememle Taehyung bana baktı ve tek kaşını kaldırarak "sana ne ondan? Sen hayatına odaklan. Hem.. Ondan daha iyiyim" kıkırdayıp "biliyorum tae, asla kimse senin yerinde olamaz"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.