~BTS 8.Üye~

twenty

"Bişi dicem yarın bizim imza günümüz yok muydu?" Jin'in demesiyle hepsi bana bakınca bakışlarıma onlara çevirip "tamam fikir benden çıktı ama sizde hemen kabul ettiniz? Yarın erkenden yola çıkarız"

Olumlu mırıltılar çıkarıp ateşe dönmüştük. "Esra" jimin bana seslenince baktığımda "türkiye'de, nasıldın? Yani böyle miydin?"

Hepsi merakla bana bakıp gülümseyerek dikleşmiştim. "Hayır. Çok üşengeç biriydim ve hiç bir iş yapmazdım." jungkook merakla "ne yapardın peki?" anılar gözümün önüne gelince kıkırdayıp "okulda kavga eder ve sizin danslarınızı yapmaya çalışırdım. Olmayınca sinirlenip abime bağırırdım" hepsi gülünce bende gülmüştüm.

"Neden kavga ederdin peki?" dudağımı büzüp "canımı sıkıyorlardı. Sevmediğim şeyleri yapıyorlardı. Kızlarla değil erkeklerle de kavga ederdim ben" jimin saçımı karıştırıp "ama hiç öyle biri gibi gözükmüyorsun?"

"Sende içindeki çocuk gibi değilsin? Hem beni niye sorguya aldınız?" yoongi ateşe küçük dal parçası atıp "kardeşimizi tanıyamaz mıyız?" kıkırdadığımda taehyung boynumu öpünce gülümseyerek ona baktım. "Hani araba süremiyordun sen?" namjoonun demesiyle omuz silkip "taehyung direksiyonlayken ben de pedalarlaydım"

Telefonumdaki saatte baktığımda gecenin ikisi olması beni şaşırtı. Bu saatte kadar nasıl uykusuz kaldık hayret, daha doğrusu yoongi nasıl uykusuz kaldı?

"İki olmuş, hadi çadırlarımıza gidelim de uyuyalım" dememle herkes çadırlarına gitti. Herkes sevgilileriyle yatıcaktı. Bizde çadırımıza gidip çadırın fermuarını çekip yanıma yattı.

Taehyung'un kaslı kollarına yattıp beline sımsıkı sarıldığımda o da saçımı öpücük kondurup saçımı okşuyordu.

"Minik sevgilim?" kafamı Taehyunga çevirdiğimde burun buruna geldiğimizde mayışık şekilde gülümseyip "beni sevdiğini nasıl anladın?" boşta ki elimi sol yanağına koyup yavaşça severken "önce sadece yakışıklı, kas yığını dedim" kıkırdadığında gülümsedim.

"Sonra baktım seni görünce, sesini duyunca" gözlerimin kaçırarak "k-kaslarını görünce..." iç çekerek bakıp "kalbim hızlı atıyor. Yani şu an bile bana rüya deseler ağlayarak bu rüya bitmesin derim. Çünkü sen benim tek bir gerçeğimsin"

Taehyung aniden dudağıma yapışınca şaşkınlıkla kalakaldım. Ayrıldığında sırıtıp üzerime çıkıp bacaklarıma oturup iki eli de yanaklarımdan tutup "ama bana hiç aşıkmışsın gibi hissetirmedin biliyor musun?" burnuma küçük öpücük kondurup "o gün.. Mutfakta konuştuktan sonra kalbim sızladı zaten. Üyelerle konuştuktan sonra yavaş yavaş sevmiştim seni. Seviyorum da, hatta sevgim çoğaldı benim"

Omuzlarından tutup kendime çekip dudaklarımı dudaklarına kapatınca direk karşılık vermişti. "Ah Namjoon yavaş!" ayrıldığımızda ikimiz birbirimize bakıp gülerken taehyung yanıma yatmış ve bana sımsıkı sarılmıştı.

Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çekip "iyi geceler kas yığını sevgilim" kıkırdayıp taehyung da saçımdan öpüp "iyi geceler kavgacı sevgilim" bu sefer ben kıkırdayıp kokusuyla uyumuştum.

£

Bu sefer erkenden ben uyanmış koala gibi yapışan sevgilimi üzerimden itmeye çalışıyordum. Uyanması için sert şekilde yapıyordum. Fısıldayarak "taehyung hadi sevgilim kalk da herkesi uyandırayım?" mayışık şekilde olumsuz mırıltılar verince bir kaç saniye bekledim. Kolları gevşeyince çadırdan çıktım.

Saçımı tepeden at kuruğu yapıp uzayan kahküllerimi yandan çıkarttım.

Dün gece oturduğumuz yerde yemek yapıp yediğimiz tava ile demir kaşığı alıp olacak büyük sesle gözlerimi kapatıp çadırlarımızın ortasında durup hem vurup hem bağırıyordum.