Artık kısa kıyafetlere filan alışmıştım. Erkenden gelip saçımı boyamışlardı. Ve çok güzel olmuştu saç rengim. Yakışmaz demiştim ama kuaförler olmazsa oldururuz demişti. Bende kabul etmiştim.
Saçımı fön çekip makyaja geçmişlerdi.
Saç rengine ve kıyafetime göre makyajımı da ona göre yapmışlardı.fazla olmayan fondoten sürmüşlerdi. Şeftali tonlarında göz farı, uzun kuyruklu eyeliner sürüp maskara sürüp bir kaç tane takma kirpik takmışlardı. Doğal gözüküyordu. Kırmızı dudaklarıma daha da kırmızı yapmışlardı dudaklarımı. Kulaklarıma sade küpeler takmışlardı, işaret parmağıma eklem yüzüğü takmışlardı.
Hafif parfüm sıkmışlardı. Üyeler de gelince canlı yayın yaptıklarını görünce gülümsedim. Mikrofonumu kulağıma takmışlardı. Yoongi yanıma gelip kamerayı bana çevirince kolunu omzuma atıp sırıtım.
"İkinci konserinde neler hissediyorsun?" düşünür gibi yapıp "ilk kez kendi şarkımı kattığım için heyecanlı" saçımı bozacağı zaman geri çekildim. "Yapma hyung. Zor yapıldı" gülüp diğer üyelerin sinirinş bozmaya başladı.
Taehyung yanıma gelip yanağımı öpmüştü, yoongiye baktığımda kamera jungkookun apzına sokacaktı. Çğnkğ uyuyordu.
"Çok tatlı ve" kulağıma yaklaşıp tahrik edecek sesle "seksi olmuşsun" yutkunduğum zaman geri çekilip hızla dudağımı öpüp koltuklara oturup onun saçını yapmaya başladılar. Sırıtıp namjoon hyungun yanına oturdum.
"Halletik" gözlerim mutluluktan ışıldamıştı. "Teşekkürler hyung, ve.. Özür dilerim"
"Senin hatan değil, onların"
Hoseokun herşeyi çoktan hazırdı o yanıma oturup telefonla oynarken bende sosyal medyada gezinirken telefonum çaldı. Venüsün aradığını görünce açtım.
"Efendim Venüs"
"Sen nasıl kardeşsin ya? İnsan arar sorar. O Japonlara gittin unutun" göz devirip "Venüs bende korktuğumdan Bernayla(yanlışsa kusura bakmayın) ilgileniyorum dedin ben bişi dedim mi? Yio~"
"Sus. Abiye cevap verilmez. Neyse haberdeki ne?" yutkundum. "Haletik ama Ven-"
"Taehyungla mı sevgilisin?" umursamızca "evet?"
"Hayallerine ulaştın aferim beh! Ama annem iyi değil soğan doğruyor. Depresyonda mı ki?" kahkha atınca hoseok bana bakınca venüsün anlatığını diyince o da kahkha artmıştı.
"Neyse venüs anneme ver. Birazdan sahneye gidicez"
"Yeni şarkı olan mı?" olumluca cevapladığımda annemin bağırışını duydum. "VENÜS GEL PATATES SOY!"
"Ow, durum baya vahim desene"
"Senin suçun" oflayarak "anneme ver artık Venüs" hışırtılar, kapılar açılıp kapanma sesi filan derken annemin sesini duydum.
"Kızçem?" gözlerim dolmuştu. Aylar sonra annemin sesini duymam duygulandırmıştı beni. "A-annem?" annemin hıçkırık sesi gelince sol gözümden yaş aktı. Hemen silip burnumu çektim.
"Anne yapma. Ağlamanı duymak için istemedim seni. Bana şans vermen için istedim. Sahneye çıkıcam bak" annemin burnunu çekişini duydum. Sonra bir ohlama sonra da "meleğim. Dikkat et kendini. Sana güveniyorum ama o Japonlara değil"
Al işte. Yine japon. Bir de seni ahtapot sanıp seni yemesinler dese tam olacak ya.
"Onlardan hangisiydi unutum. Sevgiliymişsin. Bana söylemedin kırıldım. Damadımın ismini bilmiyorum harika!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~BTS 8.Üye~
Fanfiction[DÜZENLENDİ] *İlk başta takma adları farklı yapmıştım sonradan değiştirdim. Hatalarım vardır o yüzden özür diliyorum sizden..* BigHit şirketi BTS'in 8.üye ihtiyacı olduğunu duyuru yapıyor ve bütün ARMY'ler sekizinci üye olmak için yapmadıkları kalm...