28.Bölüm: "Güven"

527 21 4
                                    

28.Bölüm: "Güven"

Bölüm Şarkısı:
Qveen Herby- Sugar Daddy (bölümü okuyanlar anladı💅🏼)

"Süveyda abla kötü adamlardan nasıl kurtuldunuz anlatsana!"Eve geldiğimizden beri bunu sorup duruyordu Ecrin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Süveyda abla kötü adamlardan nasıl kurtuldunuz anlatsana!"
Eve geldiğimizden beri bunu sorup duruyordu Ecrin.
Köpüren kahvenin altını kapatıp fincanlara doldurdum.

"Kurtulduk işte güzelim bir şekilde. Önemli olan kurtulmamız değil mi?"
Sarı saçlarını arkaya atıp başını salladı. Saçları çok güzel uzamıştı. Onu tanıdığım günden bu yana büyüyordu, güzelleşiyordu. Dayanamayıp eğildim ve yanaklarını öptüm.
Ecrin'i o kadar çok seviyordum ki..
Bartu ve o benim ailemdi, nasıl sevmezdim ki zaten?

"Süveyda abla aşk ne demek? Nasıl bir şey?"
Elimdeki tepside salona kahve götürürken Ecrin de arkamdan beni takip edip bu soruyu sormuştu.

"Bilmem, sana anlatamam ki bunu."
Gözlerini büyüttü.

"Yasak mı?"
Kahkaha atarak kahveleri masaya bıraktım. Bu sırada Bartu bilgisayarında işleriyle uğraşıyordu, kahkahamı duyunca yüzünü bana çevirdi, bir süre izledi ve işine geri döndü.

"Hayır, değil ama aşkı anlamak için yaşamak gerekir."
Gülümsedi.

"Nasıl anlıyoruz yaşadığımızı?"
Omuz silktim.

"Bilmem. Sen niye bunları merak ediyorsun ki?"
Bartu bilgisayarını kapatmış, bizim sohbetimize dahil olmuştu.

"Seni aşkla ilgilendiren şey ne bakayım?"
Ecrin çekinerek babasına baktı.

"Hiç, öylesine."
Bartu kaşlarını çattı ama pek kurcalamadı. Ecrin bir şeyleri sorgulayıp öğrenme yaşındaydı zaten, bu yüzden sorularını pek kafaya takmıyorduk.

"Benim uykum geldi."
Başımı onaylarcasına salladım. Uyku saati gelmişti ve bugün çok yorulmuştu.

"O zaman hadi yatağa götüreyim seni."
İtiraz ettiğinde şaşırarak baktım.

"E ama uykum geldi diyorsun?"
Bartu ikimiz arasındaki diyalogu dinlemeyi bırakıp işine dönmüştü.

"Kendim uyurum, sen kahveni iç."
Büyümüşte küçülmüş gibi konuşuyordu.

"Pekâlâ, pijamaların yastığının altında."
Beni onayladı ve odadan hızla çıkıp merdivenlerle odasına yöneldi.

"Kahven soğuyor," dedim karşısındaki sandalyeye iyice yerleşip onu uyarırken.

"Tamam, bitti zaten güzelim."
Bilgisayarını kapattı ve kenara koydu.
Kahvesinden bir yudum alıp masada duran elimi tuttu.

"İyisin değil mi?"
Boğazımı temizledim.

"İyiyim, sorun yok."
Bundan memnun olmuşcasına başını salladı.

"Ellerine sağlık," dedi kahvesini bitirirken. Aklıma gelen şeyle ona döndüm. Kafamızdaki soru işaretlerini yok etmek için başka bir konuyla ortamı dağıtmak gerekiyordu. Bugün yaşanan olaylar pek iç açıcı değildi.

SüveydaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin