~ Türkçe
*İstekler kapalı (Çünkü yazmam gereken 2328182727 tane daha istek var)
[Kitapta bir kurallar bölümü vardır, okumaya başlamadan önce o bölümü bir okumanızı tavsiye ederim]
> Attack on Titan
> Black Butler
>Seven Deadly Sins
> Tokyo Ghou...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anime: HunterxHunter
Cinsiyet: Kadın, Erkek
Düşman (Villian) : Hisoka Morow
Nen: Çok hızlı hareket edebilir ve çok güçlü darbe uygulayabilirsin. Çoğaltan nen tipi olduğunu düşünüyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"56 numara (S/A) (S/S/A) dördüncülük ile bitiriyor!" Sen dar kapıdan içeri girerken hoparlörlerden gelen ses duyuldu. Duvar kapı, arkandan kapanırken derin bir nefes aldın, buraya gelmek kolay olmamıştı. Odanın ortasına doğru ilerlerken senden önce gelenlere baktın. Köşede uzun, kel, genç bir adam vardı, belki senden birkaç yaş daha büyüktü. Üçüncü olmuş olmalıydı ki bunun hakkında sızlanıp duruyordu. Diğer tarafta daha önce fark etmediğin birisi vardı. Yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerine toplu iğneler patırılmış. Yüzü kemikliydi ve tuhaf bir gülümseme ile karşıya bakıyordu. En son kişi ve en çok çekindiğin kişi duvara sırtını dayamış oturuyordu. Adı Hisokaydı, duruşundan bile tehlikeli olduğunu anlayabiliyordun. Başını kaldırdı ve gözgöze geldiniz, sana ufak, alaycı ve biraz da yaramazca gülümsedi. Başını başka bir tarafa çevirdin, onun yoluna çıkmak istemiyordun, önceki görevde onunla karşılaşmıştın, bu gizemli adamın ne kadar güçlü olduğunun farkındaydın. Sen de kendine bir köşe seçip oturdun, yarı uyur halde zihninin derinliklerinde gezmeye başladın. Sana dakikalar gibi gelmişti ama aslında saatler hatta günler geçmişti. Bu süre içerisinde oda iyice kalabalıklaşmıştı. Uzun uyku halinden çıkıp gelenlere baktın, ama umduğun kişileri bulmadın. Önceki görevlerde tanıştığın iki çocuk halen gelmemişti. Birisinin kırpı gibi siyah, ucu yeşil saçları ve daha önce görmediğin parlaklıkta gözleri; neşeli bir ruh hali vardı. Diğerinin ise arkadaşının dost canlısı doğasına karşın daha vahşi bir havası vardı. Parlak beyaz saçları ve soğuk renkli bir teni vardı, gözleri çok keskindi. İkisinin de çok büyük bir potansiyeli olduğunu hissediyordun, eğer bu bölümü göremezlerse yazık olurdu. Verilen sürenin bitmesine az bir zaman kala kapı bir kez daha açıldı. Kapıdan geçenleri görünce gülümsedin, başarmışlardı. Arkalarından birkaç kişi daha geldi, birisi çok uzun boyluydu ve çok resmi giyinmişti, onu tam hatırlamasan da tanıdık gelmiyor da değildi fakat yanındaki tıfıl ve tombul adamı tanımıştın, meyve suyu ile milletin midesini bozmaya çalışıyordu. Ve bir de sarışın uzun saçlı bir çocuk vardı, onu da daha önce fark etmiştin ama hiç tanışma gibi bir fırsatınız olmadı. Aklı başında birine benziyordu, gençti, senin yaşında olabilirdi. Onda çok daha farklı bir şeyler seziyordun, ne olduğunu açıklayamadığın şeyler. Sen düşünürken epey zaman geçmişti, şimdi bir sonraki göreve gidiyordunuz. Açık bir alana çıktınız, görevli avcıyı beklemeye başladınız, tanıştığın iki çocuğun sana doğru koştuğunu gördün.
