Istek: Yagura000karatchi
Gecikme için özür dilerim.Anime: Naruto Shippuden
Cinsiyet: Kadın, Erkek
Başlık: "Ev"
Gözlerini açtığında kendini sisin içinde, soğuk zeminde uzanmış buldun. Buraya nasıl geldiğin hakkında hiçbir fikrin yoktu, doğrulup etrafa bakındın.
Üzerinde oturduğun nemli topraktan leylak rengi kimonon çamur olmuştu.
Ayağa kalktın, omzuna bir soğuk çarpıyor, çıplak ayakların nemli zemine basarken üşüyordu. Sisten göz gözü görmemesine rağmen yürümeye başladın, bir yere varacağını umuyordun.
Tanımadığın bir yerde uyanmış olsan da, içinde hiç panik duygusu yoktu, sinirlerini uyuşturanın bu sis olup olmadığını merak ettin.
Yönsüz yürürken, kulağına bir şarkı ilişti. Birisi sislerin arasında mırıldanıyordu, mırıldandığı melodi çok rahatlatıcı geliyordu, sesin geldiği yere yürümeye başladın.
İçinde bir korku vardı fakat, ayakların senden bağımsız haraket ediyor, tek isteğin sese ulaşmaktı. .
Sis yavaş yavaş kayboluyordu, kendini bir göl kıyısında buldun. Şarkı kesilmişti, başını çevirip baktığında göle doğru çömelmiş, parmaklarıyla suyun üzerindeki yaprakları iten genç bir çocuk gördün.
"Merhaba? Buraya beni sen mi getirdin?"
Sorunu umurusamamış gibiydi.
Avcunun içinde bir şeyi saklarken sana koştu.
"Al, bu kiraz yaprağı senin olsun."
Avcunu açtı, kirli, uçları solmuş pembe bir yaprağı sana uzattı.
Nazikçe, avcundaki kiraz yaprağını aldın.
"Teşekkür ederim, adın nedir."
"Yukimaru! Senin ki ne?"
"(S/A)"
Ikiniz beraber konuşmadan bir süre yürüdünüz.
"Sen buraya nasıl geldin."
Yeni tanıştığın çocuğa sordun.
"Bilmem, uyandığımda buradaydım. Seninle arkadaş olabiliriz değil mi?"
Çocuk heyecanla sordu.
Gülümseyerek başını salladın.Sessiz sedasız, nereye gittiğinizi bilmeden yürüyordunuz.
Yanındaki çocuğu inceledin, sürekli gülümsüyor, konuştuğu zaman etrafa neşe saçıyor olsa da, neden bilmediğin bir sebepten yorgun görünüyordu.
Nasıl eve gideceğini, buraya nasıl geldiğini, bu çocuğun kim olduğunu bilmesen de, kendini huzurlu ve güvende hissediyordu. Sanki birisi, tatlı, anacan bir kadın sesi, kulağına 'Her şey yolunda' diye fısıldıyormuş gibiydi.Çamurlu, sulak yolda yürürken hoş bir sohbete başlamıştınız. Ne zamandır yürüyordunuz, bilmiyordun. Gölden, birkaç kiraz ağacından başka bir şey görmemiştiniz.
Birbiriniz hakkında tek bildiğiniz şey adınız olmasına rağmen, hiçte uzak hissetmiyordunuz.
Sis neredeyse tamamen kalkmıştı, beraber kalın gövdeli bir kiraz ağacının dibine oturdunuz. Yeni açan kiraz çiçeklerinin güzel kokusu; dökülmüş, büyüleyici, pembe yaprakların savruluşu ve gölün parlak suyu... Olağanüstü bir andı."(S/A), sana bir şey sormak istiyorum."
Genç çocuğun gözleri parlıyordu.
"Nedir o?"
"Fakat çok dikkatlı dinlemen gerek, çok önemli bir soru bu."
"Merak etme, tüm dikkatim sende."
Çocuk, bir süre kiraz ağaçlarına baktı.
Gülümseyerek tekrar sana döndü.
"Ev dediğin yer neresidir."
Bir süre düşündün, gözlerini kapattın.
Ev kelimesi zihninde oluşurken, gözlerinin önünde ailen canlandı, annen en küçük kardeşinizi kucağına almış, baban kolunu annenin omzuna atmıştı, diğer kardeşlerin ise anne ve babanın etrafına toplanmış gülümsüyorlardı.
"Sanırım ev, sevdiğin insanların yanıdır."
Yukimaru, bir süre büyülenmişçesine sana baktı.
"Evet, haklı olmalısın."
Başını senin omzuna yasladı.
Rüzgar sertleşti, kiraz yaprakları etrafınızda dönmeye başladı.
"Ne biliyor musun (S/A)? Şu an tam evde gibi hissediyorum."
Kiraz çiçekleri bir hortum gibi dönüyordu.
Gözlerini açtığında kendini yatağında, ahşap tavana bakarken buldun.
Doğrulup ellerine baktın, kiraz çiçeği yaprağı orada değildi.
"Hey, (S/A) kahvaltı hazır. Hadi gel."
Senden birkaç yaş küçük kardeşin kapıdan sana seslenip koşarak uzaklaşmıştı.
İçini bir hüzün kapladı, bunun bir rüya olmamasını diledin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anime! x Reader
Random~ Türkçe *İstekler kapalı (Çünkü yazmam gereken 2328182727 tane daha istek var) [Kitapta bir kurallar bölümü vardır, okumaya başlamadan önce o bölümü bir okumanızı tavsiye ederim] > Attack on Titan > Black Butler >Seven Deadly Sins > Tokyo Ghou...