Anime! x Reader

Eren Jeager x Okuyucu (High School vers.)

Part 3 yazacaktım ama asla kurgu yapamadım o yüzden bunu yazdım.

Anime: Attack on Titan/ Shingeki no Kyojin

Cinsiyet (Pronouns): Kadın, Erkek/ No Pronouns

Başlık: "Tatlı,küçük bir itiraf "

"Öğretmenler odasının olduğu koridora broşürleri astın mı?"
Armin, sana bakıp başını salladı.
"Tabii ki."
Elindeki son broşürü de kapıya asıp çantanı yerden aldın.
"O zaman hepsi tamam."
Derin iç çektin.
"Historia bu tiyatro için çok fazla hazırlık yaptılar umarım insanların dikkatını çeker."
"Merak etme, kimsenin yapacak daha iyi bir şeyi yok, yani epey gelen olacaktır diye düşünüyorum."
Güldün.
Çalan zilin sesiyle ikinizde sınıflarınıza doğru yürümeye başladınız.
"Armin, bugün Eren'i gördün mü?"
"Evet, sabah sınıftaydı, neden?"
Çantanı sırtına taktın.
"Dün benimle hiç konuşmadı. Acaba yanlış bir şey mi yaptım."
"Hmm."
Armin bir süre düşündü.
"Bana bir şey anlatmadı."
"Bugün ona nedenini sorarım."
Yandaki sınıfın kapısına doğru ilerledi.
"Sağ ol Armin, sonra görüşürüz."

Eren, dolabından kitaplarını alıp dolabının kapısını kapattı. Mikasa'nın hemen dibinde olduğunu fark etmemiş ve korkmuştu, elindeki kitaplar neredeyse yere düşüyordu.
"Mikasa! Ödüm koptu."
"Özür dilerim, sadece parti için birini bulup bulmadığını soracaktım."
Eren, koridorun diğer ucundaki sana baktı.
Reiner ile konuşup gülüyordunuz.
Tekrar Mikasa baktı, yüzü düşmüştü.
"Belki de beraber gitmeliyiz."
"Oh."
Mikasa cevap vermedi. Sanki söylemek istediği bir şey vardı.
"Ne oldu?"
"Senin (S/A) ile gideceğini düşünmüştüm. O yüzden ben de Jean ile gitmeye karar verdim."
Eren ofleyip elini saçlarına götürdü.
"Peki neden Jean, Seninle gidemez miydin?"
"Armin, Annie ile gidiyor ve Jean bana sorunca hayır demek istemedim."
Eren derin bir nefes aldı, Mikasa elini onun omzuna koydu.
"Hadi ama, (S/A) hissettiklerini söylemelisin."
"Biliyorum, biliyorum ama ya karşılıklı değilse ve sonrasında arkadaşlığımızı devam ettiremezsek."
"Arkadaşlığınıza bir şey olacağını sanmıyorum, duygularını daha ne kadar içinde tutacaksın?"
Eren tekrar sana baktı hala Reiner ile konuşuyordun. İkiniz o kadar eğleniyordunuz ki ve Reiner o kadar çok parçalamak istiyordu ki.
"Eren, Mikasa!"
Armin koşarak ikisinin yanına geldi.
"Eren, bugün (S/A) bana dün onunla hiç konuşmadığını söyledi. Ona ne zaman nasıl hissettiğini söyleyeceksin?"
"Sandığınız kadar kolay değil tamam mı?"
Reiner ve sen konuşmayı bırakmıştınız, onlara doğru geliyordun.
Armin ve Mikasa seni işaret ettiler.
Eren sana baktı, ya bunu yapacaktı ya da aylarca aşk acısı çekmeye devam edecekti.
"Hey, (S/A)."
"Eren! Merhaba."
Mikasa ve Armin dolapların yanında ikinizi izliyordu.
"Eee, şey günün nasıl gidiyor?"
"Sanırım iyi, bana darıldığını düşünüp gerilmiştim bir şey yok değil mi?"
"Hayır, hayır. Hiçbir sorun yok."
Dönüp arkadaşlarına baktı, sadece gülümseyip baş parmaklarını yukarıya kaldırdılar.
"Aslında seninle bir şey konuşmak istiyordum."
"Tabii."
"Başka bir yere gidip konuşsak olur mu?"
"Evet, bahçeye çıkmaya ne dersin."
Birlikte bahçeye çıktınız.
Seni ağaçları olduğu yere götürdü.
"Konuşmak istediğin şey neydi?"
Eren ilk önce derin bir nefes aldı ve ellerini tuttu.
Ne olduğunu anlamamış ona bakıyordun
"(S/A) senden çok uzun zamandır hoşlanıyorum, sen en iyi arkadaşlarımdan birisin ve arkadaşlığımızı kaybetmek istemiyorum. Sadece bilmeni istedim, ve bu hafta ki partiye benimle gelir misin?"
Bunların hepsini tek nefeste söylemiş yüzü kızarmıştı. Senden gelecek tepkiyi heyecanla bekliyordu.
"Eren, ben de senden hoşlanıyorum."
"Ne?"
Çok şaşırmıştı kendini olumsuz bir cevaba o kadar hazırlamıştı ki şu an tüm beyin fonksiyonları durmuştu.
"Ve tabii ki seninle partiye gelirim."
Eren gülümsedi sana sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum, (S/A))
"Ben de seni seviyorum, Eren."
Utanarak birbirinizin elini tuttunuz.
O sırada ağacın arkasında Mikasa, Armin, Historia, Ymir ve Reiner sizi izliyordu.
"Aaa, bu çok tatlı."
Historia mutlu mutlu sizi izliyordu.
"Bizim kadar değil ama bebeğim."
Ymir elini Historia'nın omzuna attı.
"Ah, sabaha kadar Eren'in (S/A) hakkında dırdır etmesini dinlemek zorunda kalmayacağım."
"Demek o kadar kötüydü ha?"
Dedi Reiner.
"Hem de ne."
Dedi Mikasa
"Yine de gerçekten tatlılar."
Armin, gülümsedi. Çok geçmeden beşi de Reiner'ın ayağı kaydığı için yere düştüler.