Ga-eul'den
Sabah bavulumu da alıp kapının önünde bizimkileri beklemeye başladım.
Babam da kendi bavulunu getirince gidip sarıldım.
-Siz de seyyah oldunuz hep geziyorsunuz. Hem de bensiz.
-Eee sizler küçükken geziyorduk ama işten dolayı vaktimiz sınırlıydı. Şimdi hem vaktimiz var hem büyüdün. Tüm anne babalar böyle biliyorsun.
-Ama beraber eğlenemiyoruz.
-Sen arkadaşlarınla eğleniyorsun biz eğlenmeyelim mi?
Elinde küçük çantayla annem de aramıza katılmıştı. No-eul'un ailesiyle birlikte onlarda bir kaplıcaya gidiyorlardı.
Arabayla beni okulun önünde bıraktıklarında bizlerden kimseyi görememiştim. Kafeteryadan içimi ısıtacak bir şeyler almaya gittim. Yaz gelmiş olsa da sabahın soğukluğu beni kardan adam yapmaya yetiyordu.
Kafeteryaya girer girmez uzun boyuyla sipariş veren Johnny dikkatimi çekti. Gidip konuşmaktan ne zarar gelirdi dimi?
Elimde bavulla sipariş vermeye gittim. Hâla fark etmemişti. Sıcak çikolata söyleyip sipariş bekleme alanına kaydım.
-Günaydın Johnny.
Zar zor açtığı gözleriyle ayakta uyur haliyle beni sonunda görebilmişti.
-Günaydın Ga-eul.
-Uyanamamışsın?
-Birkaç gündür evin önünde hareketlilik oluyor. Ondan geceleri pek uyuyamadım.
-Sorun mu var? Polise gittin mi?
-Bilmiyorum ki. Bir araba gelip kapının önünde duruyor. Bekleyip bekleyip gidiyor. Sınav haftası diye uğraşamadım. Kamptan dönünce devam ederse gideceğim polise. Sen nasılsın?
-İyiyim. Sınavlarla uğraştım.
-Yine bölüm birinciliğini koruyorsun galiba?
Bölüm birincisi olduğumu öğrenmiş. Benim hakkımda bir şeyler öğrenmişti. Heyacanı mı içimde tutmaya çalışarak cevapladım.
-Yani. Bu konu hakkında konuşursam övünmüş olurum bence.
İçeceklerimizi alıp dışarı doğru yürümeye başladık. Aklımdan geçen sorular vardı ama çok konuşup sıkmak istemiyordum.
-Sana bir şey----
-Johnny bir şey---
-once sen söyle lütfen.
-Hayır hayır sen söyle.
-Yanlış anlamazsan seni o geceden sonra hâlâ rahatsız ediyor mu?
-Lucas mı?
-Yani seninle başka bir gece buluşup başkalarıyla karşılaşmadığıma göre geriye Lucas kalıyor.
-Yani. Numarasını engelledim arayamıyor eskisi kadar. Sosyal medyadan da engelledim. Ama şey oldu. Ben de bu konu hakkında konuşacaktım.
Yeo-reum Jungwoo Mark No-eul yanımıza geldiler. Mecburen susmak zorunda kaldım.
-Johnny-shhii nasılsıınn?
-Ben iyiyim de sen nasılsın başrol oyuncusu Noeul-ahh?
-İyiyim. İşte nasıl olayım. Hayranlarım çok olunca öyle bir iki senaryo çekmek zorunda kalıyorum. Yardım ettiğin için çok çok çoooook teşekkür ediiyoruum.
-Ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim. Arkadaşlarım da gelmiştir. Kampta görüşürüz.
- Görüşürüz Johnny.
- Görüşürüz.
Ben sadece el sallamıştım. Küçük bir tebessümle yanımızdan ayrıldı.
-Vay vay vay sohbet etmeler. Sabah sabah gözünüzü Johnny ile mi açtınız Ga-eul Hanım?
-Kafetaryada karşılaştık. Sohbet ettik abartmayın sizde.
