Vee küçük hanım, sakın gelirken insanları peşine takma ...

544 75 48
                                    

Ben  hep kendi kendime iyileşmek zorunda kaldım. Çünkü hiçkimse gerçekten canımın yandığını  anlamadı ..
....

Eve geldiğimden beri odamdan çıkamadım.  Annemin beni böyle görmesini istemiyorum.  Kadın zaten yeterince şeyle uğraşıyo birde benim uzaklaştırma aldığımı ögrenirse  iyice üzülür . Duyunca ya o da inanır sa Yeşim'in parasını ben çalmışım dedikodusuna . O zaman ne hissederim ki ...

Aslında bundan daha çok merak ettiğim , aklıma takılan şey  bugün gittiğim ev. Acaba neden kapıyı açan olmadı kii . Öyle bir evim olsa hiç çıkmazdım bahçesinden . Acaba evin bir sahibi varmıydı ? Hem uzaklaştırma aldım zaten her sabah okula gidiyor gibi çıkıp o eve giderim . Tüm gün kafa dinlerim sahibide yook bahcesinde oturmama kızmaz galiba.

Bunları düşünürken odamın tavanını izliyordum , klişe ama yattığım yerden başka nereye bakabilirim kii . İyice bunalıma girdim yaa. Ben bu değilim ki , komodinin üzerindeki telefonumu bir çırpıda aldım ve Palta'ya mesaj yazmaya başladım .

 

       Kime : PİLAVBOY ;))
* Knka yaa napıyosun canım sıkıldı...  Bize gelsene ??  "

Yazıp telefonu yatağa bıraktım... mesaj sesini duyunca telefonu elime aldım .

       Kimden : PİLAVBOY ;))
* Knka kafede şu an bi kızla bakışıyoruz. Tabi kız karizmama dayanamıyo :D  sonra sonra ... kız var lan burda :))))

     Kime : PİLAVBOY ;))
  * Iyi bok yiyoon Paltaa burda ben canım sıkıldı diyorum, sen bana nediyosun. Ben de  Sarışınımı cağırırım bayy....

Biliyodum aslında böyle olacağını Palta işte ne beklersin ki . Sabah ki olayı unutmustur bile .  Kız görünce dünyayla ilişkisini kesiyo çocuk .

Bir an uyku bastırdığı için Sena'ya mesaj atmadan uyumaya karar verdim .

........

Normalde bu saatler de bilmem kaçıncı rüyamı görüyor olurdum ama bugün saat 6 da uyandım. Neden bilmiyorum ama sabah aklıma ilk gelen sey o ev oldu. Önce güzel bir duş almak için banyoya gitdim.

Duş almak için baya bir oyalanmıştım ama hem uykum açılmıştı hem de ferahlamıştım. Turkuaz bornozumu giyip odama geldim. Önce telefonumla uğraşmaya niyet ettim ama telefonu bulamayınca bi 10 saniyelik heart attact , tabi sonra telefonumu nereye koyduğumu hatırlayıp yastığın altından telefonu  aldım.  Tabi bu saatte herkez uyuduğu için ne mesaj ne arama yoktu.

Ohoo... saat  daha 7 bile olmamış. Ama  tabi gizemli eve gidiceğim için hemen ne giyeceğimi seçmeye başladım. Normalde çok dağınık biri değilimdir ama (külliyyen yalaan ...)  dolabım biraz dağınıktır. 10 dakika göz gezdirip dolaptan  hafif açık pembe renk kot , turkuaz bir salaş ince kazak alıp hemen üstüme geçirdim. Su yeşili minik küpelerimi taktım. Sırt cantalarına aşırı sekilde bir hayranlığım olduğu için çok fazla şırt çantam vardı. Aralarında koyu pembe renkte olan turkuaz cantamdan sonra en sevdiğim çandadır. Hemen alıp yatağıma koydum içine ipod ' umu kulaklığımı koydum, peçete, ev anahtarı gibi ıvır zıvırları da doldurduktan sonra ayağıma yeni aldığım su yeşili vanslarımı giydim. Saçlarım omuzlarımın 6 parmak kadar aşşağısında bitiyodu , çabuk kuruduğu için salık bıraktım. Saat zaten çoktan 7:35 olduğu için anneme kahvaltı yapmayacağım diyip evden çıktım .

.......

Evin önüne geldiğimde yine içimde bir kıpırtı oluştu. Koşarak bahçe kapısını açıp içeri girdim.

Bu Sefer OlucakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin