19. Bölüm

184 21 33
                                    


Uzun bir ara verdim kendime . Hikayenin gidişatı hakkında fazlaca düşünme zamanım oldu . Ve yeni bölumü ancak yazabildim . Ilk başlarda eğlenerek yazdığım bölümün sonunda üzerime çoken huzunle böyle birşey çiktı . Sonunda birazcık benden de anılar var . Belki okumaktan sıkılırsıniz son kısımda bilemiyorum.

Ama iyi okumalar . Duygu karmaşası yaşıyorum.

Bu arada multi de Palta var :D


Palta'ya o kadar nereye gideceğimizi sormama rağmen hiç bişey söylemeyip sadece çok eğleneceğimizi o yüzden erkenden okul bahçesine gelmemi söyledi. Siyah büyük cepleri olan sırt çantamın uygun olacağını düşünüp içine iki su şişesi , siyah ceket tipi yağmurluğumu , belki lazım olur diye küçük el fenerimi ve bir kaç lazım olacağını düşündüğüm malzemeyi koyup fermuarı dikkatli bir şekilde çektim .

Her hava şartına uygun olan ve rahatça hareket etmemi sağlayan asker yeşili bir tişort ile siyah kotumu giydim . Altıma siyah botlarımı giyip dışarı çıktım.

Kapının önünde çantamı , anahtarlarımı ve telefonumu tekrar ve tekrar kontrol edip 10 dk önce çağırdığım taksiye binip okulun adresini verdim . Taksici radyoyu açtığında sevdiğim bir şarkı çaldığı için kısık sesle şarkıya eşlik etmeye başladım .

Şarkıyı söyleye söyleye 10 dakika içinde okula gelmiştim . Taksiciye ücretini verip ve iyi günler dileyip taksiden indim .

Hava daha yeni yeni kararmaya başlıyordu. Güneş turuncu renginden hafif gece karanlığına bırakmaya başlamıştı kendini . Gökyüzünü seyrederken yolun ortasında durduğumu fark edip hemen karşıya geçerek okulun arka bahçesine girdim . Duvarın dibinde sokak serserileri gibi oturmuş beni bekleyen Palta ve Gizem'i gördüm .

Gülerek yanlarına koşup " Naber , hayırdır kız mı kesiyordunuz . " diyip ikisininde omuzlarına vurdum .

"Yok ya , akşam için planımızı düşünüyorduk . " dedi Palta . Sinsi sırıtışını da atmayı ihmal etmemişti ...

"Kız siz ne ara barıştınız ?" Ben kendimi ne kadar eve kapatmışım da olayları kaçırmışım be ...

Sorum üzerine klasik Gizem Palta hareketini yaparak birbirlerinin burunlarını sıkıp aynı anda " Özür diledik ve oldu ."
dediler. Sonra ikiside ellerini çektiklerinde kızaran burunlarına gülmeye başladılar.

Barışmışlar ya nasıl olduğu çok da önemli değil aslında.

Gülerek bakışlarımı kırmızı çantasını taşımaya çalışan fakat başarılı olamayan Sena'ya çevirdim . Garip sesler çıkararak "Öküz müsünüz ? Gelin de bir yardım edin namussuzlar !" Diye cırladı.

Palta koca totosunu kaldıramayınca Süper Mercan olarak yardımına koştum . Koşarken de bağırmayı ihmal etmemiştim.

"Iyilerin dostu kötülerle savaşmaya geliyor , SüperCan Sena'nın taşıyamadığı çantayı taşımaya geliyor."

Sena beni görüp hemen elindeki çantayı sırtıma koydu . Hafifmiş desem yalan olur . İçine ne koyduysa bu süslü ,eşşek ölüsü gibi olmuştu çanta.

Karizmam çizilmesin diye hiç ses etmeden yavaş adımlarla Palta'nın yanına gidip oturdum . Sena ve Gizem de gelip yanımıza bağdaş kurarak oturunca , hepimizin gözler Palta'ya dikildi .

Biz bugünkü planı anlatmasını beklerken o garip garip artistlikler yaparak herzamanki Palta olduğunu yine ve yine bize ispat etti .

Ben daha fazla beklemek istemediğim için kafasına bir tane geçirince "tamam be patlama anlatıyorum ." Diyip anlatmaya başladı .

Bu Sefer OlucakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin