18⛄

1.7K 254 61
                                    

Felix'in kabus görmesi ile birlikte yine onu uyandırmaya çalıştı Changbin. O da üzülüyordu küçüğün bu haline, neredeyse her gece ağlayarak uyanıyordu. Bir an önce atlatabilmesini diledi, Felix'i daha fazla ağlarken görmek istemiyordu çünkü.

"Lixie... Uyan hadi güzelim."

Sarışın olan saniyeler sonra yavaşça gözünü açtı. İlk başta nerede olduğunu algılayamasa da Changbin'i gördüğü zaman rahatlamıştı.

Yerinde doğrulmaya çalıştı ancak halsiz olduğu için pek de başarılı olmadı, bunu fark edince titrek bir nefes aldı ve Changbin'e bakmaya başladı. Aynı anda da büyük olana doğru uzatmıştı kollarını, annesinin kucağına çıkmak isteyen bir bebek gibiydi.

Sarışının ne istediğini anladığında yüzüne sıcacık bir gülümseme yayıldı siyah saçlı gencin. Yatağın üstündeki ıslak bezleri ve bornozu odanın bir köşesinde bulunan küçük koltuğa koyup diğerinin yanına geri döndü.

Yatağın boş kısmına yerleşirken Felix onu izliyordu. Komodinin üstündeki gece lambasından başka ışık olmadığından oda loş sayılırdı. Zaten tek ışık kaynağının direkt olarak Changbin'in yüzüne vurması onu ultra çekici yapmıştı küçük olanın düşüncesine göre.

Hayranlığını açıkça belli eden gözleri aynı zamanda yıldızlar kadar parıldıyordu da. Seo Changbin gibi bir insanı tanıdığı için ne kadar şükretse az gibi gelmişti.

İlk defa annesi ve babası dışında olan birine böylesine güveniyordu, o birisinin ise büyük genç olması onu daha da özel kılıyordu Felix için. Biliyordu, tanışalı kısacık bir zaman olmuştu, hatta annesi yanında olsa kendisine tehlikeli insanlar hakkında uzun bir seminer vereceğini de biliyordu.

Ama hissetmişti o. Hayatı boyunca karşısına çıkan insanlarla göz teması kurmaktan dahi çekinmişti, ancak Changbin'in farklı olduğunu kalbi biliyor gibiydi. İlk defa tanımadığı biriyle konuşurken kalbi endişe veya korkuyla atmamıştı, ilk defa yabancı biri ile konuşmak istemişti, ilk defa konuşmak istemişti.

İşte bu yüzden böyle rahat davranıyor, ona güveniyordu. Bunca kişi arasından minik kalbi, onu seçmişti...

Kollarını büyük olana sardığında yüzünde istemsizce bir gülümseme oluştu. Belini saran elleri hissettiğinde gülümsemesi daha da büyüdü, vücudunda hissettiği ağrı gitmişti.

Hastalığına çare bulmuştu artık. Onun ilacı, huzurla uyuduğu bu kolların arasındaydı.

~
Böyle bazen aynı kelimeyi iki kez kullanınca sinir oluyorum kcmskdmsldma çok fazla mı kol kelimesini kullanmışım ben

Neyse artık evdeyim, mümkün olduğunca bölüm atmaya çalışacağım :3

Bunu da geçiş bölüm şeysi olarak sayın

Öptüm~~

Snowman, Changlix ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin