"Senin için bir restoran açmalıyız, tüm yeteneğin boşa gidiyor."
Duyduğu iltifat(?) ile kıkırdarken bir yandan da yaptığı kremalı makarnasını yiyordu. Sarışın olandan bu tür sözler duymayı seviyordu, yaptığı şeyleri beğenen birinin olması onu mutlu ediyordu. Bu biri ise dünyadaki en sevdiği kişi olunca, kat ve kat daha mutlu oluyordu tabi ki.
"Felix, ben gastronomi okuyorum. Bu yüzden bu kadar çok yemek yapıyorum, ve zaten mezun olduktan sonra bir yer açmayı düşünüyordum."
Sarışın olan, Changbin'in sıkıcı bir konu hakkında konuşuyormuş gibi çıkan ses tonuna biraz sinirlenmişti. Yemek yaparken büyük olanın ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordu, buna bağlı olarak sesinde heyecana benzer bir ton arıyordu.
"Bu harika Binnie! Desene sonsuza kadar yemek işinden kurtuldum,"
Felix, cümlesini sırıtarak bitirirken göz ucuyla da diğerini süzüyordu. Bakışları tabağında olsa da onun da gülümsediğini görmüştü, bu da sarışın gence yeterdi zaten.
Yemeğin geri kalanında havadan sudan bahsettiler ve kahkahaları evin içinde yankılandı.
İkisi de birbirinin yanında içlerini açabiliyorlardı. Düşüncelerini paylaşırlarken fazlasıyla rahatlardı. Diğer insanlar onlar hakkında kötü bir izlenime sahip olmasın diye hep kapatmışlardı kendilerini. İlk defa birbirlerinin yanındayken, yanlış anlaşılmaktan korkmadan özgürce konuşabiliyorlardı.
İkisi de anlıyordu birbirini, ikisi de bir takım zorluklar çekmiş ve ne kadar zor olursa olsun atlatmışlardı, ya da en azından deniyorlardı.
Felix sohbet ettikleri esnada kendi kendine düşündü; Changbin'in eksik kaldığı konularda kendisinin iyi olduğunu fark etti. Kendisinin eksik kaldığı konularda ise Changbin'in tam tersi olduğunu gördü. Bu detay hoşuna gitmişti. Birbirlerinin eksiklerini kapatıyor gibilerdi. Tıpkı yap-boz parçaları gibi, bir araya geldiklerinde tamamlanıyor, ancak ikisinden biri dahi olmasa yapboz eksik kalıyordu.
"Hey, sınavlarının yaklaştığını tahmin ediyorum. Hangi mesleği yapmak istiyorsun?"
İşte en sevmediği konuya gelmişti konuşma, dersler. Üzerinde düşündükçe miğdesi bulanmaya, başı ağırmaya başlıyordu. Ama Changbin ile sohbet etmeyi öylesine seviyordu ki, büyük olan kalkıp ona saatlerce fizik anlatsa çıtını bile çıkarmazdı.
"Çocuk doktoru olmak istiyorum, bu zamana kadar gördüğüm en iyi kişiler. Çocukları seviyorum, ancak öğretmenlik gibi şeyler pek bana göre değil, bu yüzden çocuk doktoru olmanın iyi olduğunu düşündüm. Aslına bakarsan, yıllardır hayalim bu. Küçükken çok sık hastalanırdım, hastaneye yakın bir eve taşındığımız bile olmuştu benim yüzümden"
Durup kıkırdadı, annesi ile babası hastaneye giderken her defasında korkmuştu. Felix, en ufak bir soğuk algınlığını bile normal birinden kat ve kat daha ağır geçirmişti tüm çocukluğu boyunca. Birkaç kez havale geçirmenin kıyısından dönmüş olması yüzünden kendini şanslı sayıyordu. Eğer annesi her ihtimale karşı hastaneye yakın bir ev tutmak istemeseydi, belki de Felix şuan olduğu gibi sağlıklı olamayacaktı. Bu yüzden annesine bir kez daha minnettar kaldı.
"Çok sık hastaneye gittiğim için oradaki doktorlarla arkadaş olmuştum, hatta arkadaştan saydığım kişiler sadece onlardı. Ben de haliyle tek arkadaşım olan doktoruma özenmiştim o zamanlar. Bana her gittiğimde mesleği sırasında yaşadığı komik anılarını anlatıyordu, sonra da iyi bir dinleyici olduğumu söyleyerek çikolata veriyordu. Büyüdüğümde ise fikrim değişmedi gördüğün gibi, hala çocuk doktoru olmak istiyorum."
Samimi bir gülümseme kapladı ikisinin de yüzünü. Duydukları kadarıyla Felix, çocukluğunda bile olgun bir kişiliğe sahipti. Günlük yaptıkları sohbetlerle de fark etmişti bunu, annesi ve babası tarafından çok güzel yetiştirilmişti. Sahip olduklarının kıymetini ve elindekilerle yetinmeyi biliyordu. Hak ettiğinden fazlasında hiçbir zaman gözü olmamış, kendine kurduğu küçük dünyasında yaşamıştı.
Bu yüzden bu kadar saf ve temiz kalmış olduğunu düşündü Changbin. Felix, dış dünyayı tanımıyordu ve hala ilgiye ihtiyaç duyan küçük bir çocuk gibiydi. Kalın sesi ve ergen olmanın etkisiyle yaptığı birkaç zararsız şey dışında çocuktan farkı yoktu.
"Öyleyse kendi çocuğuna da mı doktorluk yapacaksın? Umarım onu sıkmazsın Lixie, sağlıklı olacak diye hamburger yedirmeyeceksen ne anlamı kaldı çocuk olmanın?"
Tekrardan odaya küçük kıkırtılarından birini bıraktı sarışın olan. Changbin ise soran gözlerle onu izliyordu. Sonrasında büyük olana sabitledi bakışlarını.
"Senin yaptığın hamburgerleri yiyecekse eğer, tabii ki izin veririm."
~~~~~
Ooo bu bir evlilik teklifi miydii 🤭Sizi çook özledim, hani öyle böyle değil 😭😭
Şimdi bir şey soracağım, daha önce Changbin'in hangi bölümü okuduğumdan bahsetmiş miydim? Eğer yapmışsam lütfen onu unutun ve buna odaklanın.
Ve bir şey daha, benim hakkımda merak ettiğiniz şeyler var mı? Varsa sorabilirsiniz, hepsini tek tek cevaplarım~~
Başka söyleyecek bir şey var mııı, heh
Beni kaçırmak isteyen bir babayiğit var mı
Seviyorum sizii <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snowman, Changlix ✔︎
FanficHerkesin evde ailesiyle geçirdiği keyifli yılbaşı gecesinde yalnız başına sokakta yürüyen Changbin, yaptığı kardan adam ile konuşan sarı saçlı bir genç görür... Changlix #2, 01.07.21 Seo Changbin × Lee Felix