27⛄

1.5K 227 108
                                    

"Felix, bana bir havlu getirir misin?! Almayı unutmuşum!"

Changbin, yarım saat önce girdiği duşakabinin kapısından kafasını dışarıya uzatmış, alt kattaki çocuğa sesini duyurmaya çalışıyordu.

Birbirlerine duygularını itiraf edeli iki gün olmuştu, iki gündür ise sevgililerdi. Eskisinden farklı bir şey olduğu söylenemezdi. Yine imalarda bulunuyorlardı, yine biri utanırken diğeri zafer kazanmışçasına sırıtarak karşısındakini izliyordu.

Bunun dışında, Felix çekinmeden büyük olana dokunabilmeye başlamıştı. Öncesinde, siyah saçlı yanlış anlar veya rahatsız olur diye içinden geldiği gibi hareket edemiyordu. Şimdi ise Changbin'in dibinden dahi ayrılmıyor, tüm gün ona sarılıyor veya kucağında kedi gibi kıvrılıp uzanıyordu. Bu kadarını tahmin edememişti büyük olan, Felix tam bir temas bağımlısıydı.

"Getiriyorum~!"

Sarışın olan, kendisine seslenildiğini duyduğunda odalarında bulunan çekmecelerden birinden Changbin'in her zaman kullandığı havluyu aldı ve yine odalarının içinde olan banyonun kapısına yaklaştı.

"Kapıyı açıyorum,"

Diğerine bir nevi uyarıda bulunmuştu. Bu, 'münasip yerlerini sakla' demek oluyordu. Karşı taraftan boğuk bir onaylama duyduğunda kolu yavaşça indirip kapıyı araladı. Anında yüzüne vuran sıcak su buharı yüzünden gözlerini kapatma ihtiyacı hissetmişti. Changbin'in derisi çelikten olmalı diye düşündü, sıcak su onu etkilemiyor gibiydi.

"Teşekkür ederim." Changbin, kapının aralığından içeri giren küçük ele ve havlusuna kısa bir bakış atıp sırıttı. Sarışın olanın bu kadar utangaç olduğunu bilmiyordu, öncesinde neler yaşamışlardı oysaki.

Havluyu beline sardıktan sonra, Felix'in elini çekmesine fırsat dahi vermeden kolundan tutup kapıdan, banyonun içine çekti. "Ne yapıyorsun Bin? Bırak beni de üstünü giy, hasta olacaksın."

Minik bedenin beline kollarını doladıktan sonra kafasını yana yatırarak onu izlemeye başladı. Yanaklarının kızarmış olması ve büyük olanın çıplak üst vücuduna bakmamaya çalışması, utanmış olduğuna dair iyi bir işaretti. Bunu gizlemek için kendisinin bile inanmadığı bahaneler sunuyordu işte.

"Felix, öyle kolay hasta olmayacağımı ikimizde biliyoruz. Ben artık senin sevgilinim, utanmana gerek yok bebeğim."

Yakalanmış olmanın verdiği utanç da eklenmişti şimdi, çillerini kaplayan pembe ton kulaklarına kadar ilerlemişti. Yüzünü diğerinin boynuna sakladığında, küçük ellerini yumruk yapmış ve sahte bir kızgınlıkla dakikalardır kaçamak bakışlar attığı yapılı göğüse yumruklar atmıştı.

Sonuç; Felix'in elleri acımış ve Changbin'in kaslarını hafife aldığı için kendisine kızmıştı.

"Çok güzelsin, biliyorsun değil mi?"

Halen yüzü siyah saçlının boynuna gömülü olduğu için onaylayan kalın sesi boğuk çıkmıştı. İnkar edecek değildi, yolda yürürken bile tanımadığı kişiler tarafından iltifatlar aldığı oluyordu.

"Senin için bir sürprizim var, cumartesi günü için plan yapma. Ve biraz sıkı giyinsen iyi olur, tekrar hasta olmanı istemiyorum."

Dakikalardır ayakta oldukları aklına geldiğinde büyük olandan yavaşça ayrıldı. Diğeri tam olarak kurulanmadığı için üstündeki pijaması ıslanmıştı. Kafası eğik halde tişörtüne bakarken istemsizce alt dudağını öne çıkarmıştı, en sevdiği pijamalarından biriydi bu ve şimdi başkasıyla değiştirecek olması onu üzmüştü.

Changbin, karşısında ıslanan bir tişört için karmaşık duygular yaşayan genci büyük bir merakla izledi. Felix, gerçekten hayatında gördüğü en değişik insandı.

Şey, iyi anlamda değişik tabii.

~~~~~
Sanki artık bölümler eskisi kadar güzel değilmiş gibi :/

Ne zaman final olacak bu fic merak ediyorum, çünkü ben daha 1.bölümden beri final sahnesini hayal ediyorum dlmekfmekfme

Şimdi gidip sürprizin ne olduğunu düşüneceğim, tabii ki aklıma aniden geldi ve hiçbir plan yapmadan ekledim 😌

Sizi seviyorum, görüşürüz~~

Snowman, Changlix ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin