Siyah araba Stark binasının karşısında durunca Darla emniyet kemerini çıkarttı ama inmeden önce son bir kez Bucky'e döndü.
- Sen gelmeyecek misin? ( diye sordu son bir umut ile)
- Hayır. Üzgünüm ( diye cevap verdi Bucky Darlanın pek sevinmeyeceği bir cevaptı bu)
- Peki ya akşam partiye? ( diye sordu bari oraya geliceğine umut ederek)
- Darla, Stark beni pek hazzetmez ve buna haklı sebepleri var. Partiye gelmemden pek memnun olacağını düşünmüyorum. ( diye cevap verdi Bucky bu cevaplada Darlayı hayalkırıklığına uğratarak. )
- Benim için de mi gelemezsin? Yalnız kalıcam orda.
- Arkadaşların da orda olacak. ( 'beni kandıramazsın' bakışlarıyla dedi Bucky)
- Onlar çoktan anlaşacakları kişileri buldular bile. İnanmayacaksın ama onlarla konuşmayı pek sevmem.
- Söz veremem ama gelmeye çalışırım. ( diye Darlanın bu haline dayanamayarak kabul etti Bucky)
- Teşekkür ederim. ( diyerek gülümsedi Darla)
- Kendin gidebilecek misin? Yardım etmemi ister misin? ( diye sordu Bucky Darla tam çıkmak için hazırlanırken)
- Nerdeyse bir haftadır benim yanımdan ayrılmadın, benden bıkmış olmalısın, kendim gidebileceğim kadar güce kavuştum merak etme.
- Senden asla bıkmam. Ne zaman istersen.
Darla deri siyah bir eldivende olan parmaklarını birleştirip uçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra parmaklarını Bucky'nin yanağına koyduktan sonra elini geri çekti.
- Bu neydi şimdi? ( diye sordu Bucky az önce kızın ne yapmaya çalıştığını anlamayarak)
- Öpücük. ( diyerek gülümsedi Darla)
- Gerçek bir öpücüğü tercih ederim ( dedi Bucky. Bu söylediği Darlanın yüzündeki gülümsemenin yok olmasına neden oldu. Bucky söylediği şeyin ne kadar kırıcı olduğunu sonradan anlamıştı, ima ettiği şey aslında o değildi ama artık geçti söylenen şeyi geri alamazdı)
- Haklısın herkes gerçek bir öpücüğü tercih eder.
- Darla ben öyle demek istememiştim, özür dilerim.
- Sorun değil. Akşam görüşürüz. ( Darla bükük bir şekilde gülümsedikten sonra arabadan inerek arkasına bir kere bile dönüp bakmadan binaya girdi. Bucky ise kızın kalbini kırdığını anlayarak akşam kesinlikle gelmesi gerektiğini kendi kendine belirtti)
***
Bana verilen odada tek başıma otururken bilgisayardan haberleri kontrol ediyordum. Belki bir haber bulabilirim o mutantlarla ilgili diye. Ama kaç gündür çabalamam boşunaydı hiç bir haber yoktu. Aynı anda açık olan televizyonun sesi artık beni rahatsız etmeye başlayınca yanımda yatan kumandayı alarak televizyonu kapattım. Hırsla bilgisayarı da kapatarak kendimi geriye yatağa attım.
- Hiç bir haber yok. Delirecem. Nerde bu kız ya? ( bu soruyu kendime bir haftadır soruyorum, Ellanın kaybolduğu günden beri ama hiç bir yardımı olmamıştı. Hala nerde olduğuna dair hiç bir iz yok.)
Bir anda sırtımda hissettiğim yanma ile dişlerimi sıkarak tısladım. Bu acıydı. Hiç beklenmedik bir şekilde odanın kapısı çalınca hızla yataktan doğrularak üzerimde olan sadece ince askılı tişörtün üzerine hemen uzun elli ince bir hırka geçirdim.
Bir kaç saniye sonra odanın kapısı aralandı ve içeri Romanoff girdi. Bu kadın bu binada geçirdiğim bir kaç gün boyunca beni gören tek kişiydi diyebilirim tabi Daphne ve Janessa'yi saymazsak. Fazla ilgileniyordu benimle, dışardan hiç göstermese de çok iyi birisiydi özünde.
- Selam ( diyerek daha da yaklaştı kadın elinde birde askıda bir kıyafet kılıfının içinde bir şey getirdi. Merak etmiştim nasıl bir kıyafet olduğunu ve tabi ki de ne için olduğunu)
- Selam. O ne? ( diye sordum )
- Akşamki partide giyeceğin elbise. Kendi dolabımdan seçktim. Umarım beğenirsin. ( diyerek elbiseyi odadaki dolabın kapağına astı)
- Teşekkür ederim ama gereği yoktu partiye katılacağımı düşünmüyorum. ( diyerek nazikçe reddettim)
- İtiraz kabul etmiyorum. Sen kaç gündür kendinde değilsin sanki. Ella'yi bulacağız çok az kaldı kendini bu kadar yıpratma. Senden sadece bir kaç saat istiyorum. Bir kaç saat sadece kendini düşün. Birazcık bencil ol.
- Bencil nasıl olunur? Ben hiç bilmiyorum da.
- Sen akşam bu elbise ile in aşağı bak bakalım nasıl olunurmuş.
- Söz vermiyorum. ( diye cevap verince kadın dudağının kenarı ile gülümseyerek odadan çıktı beni elbise ile baş başa bırakarak. Gitmeli miyim o partiye? Ne yapıcam ki inip? Herkes kendi halindeyken ben orda bir fazlalık olacağım. Ama inmesem de kesin beni rahat bırakmayacaklar. Neyse en kötüsü Daphne ile otururum tabi eğer o Thor ile takılmayacaksa. )
Bu düşünceleri bir tarafa bırakarak ayağı kalktım ve dolaba yaklaşarak elbise kılıfını açıp Romanoff'un bana getirdiği elbiseye baktım. Güzelmiş.
☁️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
FantasyUnutmayın, gecenin en karanlık anı, güneşin doğmasına en yakın andır. ✍️ ~ 1.07.2021 ~