Ella derin bir nefes aldı ve 'hadi başlayalım' diyerek gücünü kullanarak koşmaya başladı. Bir markete hiç kimsenin ruhu bile duymadan girip ihtiyacı olan şeyleri alıp hiç kimse fark etmeden çıktı ve kaldıkları döküntü bir eve gitti.
Ella salona girip orta da duran sehpanın üzerine poşeti bırakarak kendisini çoktan yıpranmış ve bazı yerleri yırtık olan koltuğa bıraktı, marketten 'aldiği' gofreti yiyerek.
- Bunlar ne? ( Diye sordu Daphne içeri Janessa ile birlikte girerek)
- Evde yiyecek hiç bir şey yoktu ben de gidip bir şeyler aldım işte ( diye cevap verdi gofretinden bir ısırık alarak)
- Süpersin Ella ( diyerek poşetleri karıştırmaya başladı Janessa)
- Biliyorum ( dedi Ella pis bir gülümsemeyle)
- Ne oluyor? ( Diye sorarak içeri Rayne de girdi)
- Ella yiyecek bir şeyler almış ( diye cevap verdi Janessa kendisine de poşetten bir çikolata alıp kanepeye geçerek)
Rayne sehpaya yaklaşıp poşetin içine bakıp, Ellanin neler aldığını inceledi. Bu baya şüphelendirmişti onu 'bunca şeyi hangi parayla aldı bu kız?' düşüncesi rahat bırakmıyordu onu.
- Bunları nasıl aldın sen? Hangi parayla? ( Diye sordu Rayne)
- Kazandım sonra da gidip aldım
- Bana doğruyu söyle Ella. Çaldın dimi? ( Diye sordu Rayne sert bir şekilde ama Ella cevap vermeyince bu sefer daha da çok sinirlendi Rayne) BANA CEVAP VER ELLA, ÇALDIN MI? ( Diye sesini yükseltti )
- EVET ÇALDIM. ÇALDIM ÇÜNKÜ BAŞKA BIR ŞANSIMIZ YOK ( diye bağırarak oturduğu kanepeden hızla kalkıp Rayne'nin karşısına dikildi) HIÇ KIMSE DE FARK ETMEDI.
- YETER... Gücünüzü kullanmamanızı söylemiştim, bu çok tehlikeli. Hani bu işleri bırakmıştın? Hani artık hırsızlık yapmicakdin?
- Kaç gündür normal bir yemek yemiyoruz, paramız yok, ne yapmam gerekiyordu? Ben doğru olanı yaptım.
Seni bilmem ama ben bunu yapmaya devam edeceğim çünkü ne kendimin ne de diğerlerinin aç kalmasına izin vermeyeceğim. ( Dedi Ella ve salonu terk ederek diğer odaya geçti).Rayne tam arkasından gidecekdi ki Janessa durdurdu.
- Sen dur ben bakarım ona ( diyerek Ellanin peşinden gitti)
Rayne sınır ile arkasında ki koltuğa oturdu, yüzünü yere eğerek ellerini saçlarında birleştirdi.
- Her zamanki halleri, merak etme çok sürmez. ( Diye sakinleştirmeye çalıştı Daphne)
- Nerde yanlış yapıyorum ben? Neden her seferinde böyle oluyor? ( Bu sorular kafasını kurcalıyordu)
- Sen bir yanlış yapmadın, o böyle biri, zaman ver sakinleşsine, toparlanmasına, o da anlayacak yanlış yaptığını.
- Sen ona göz kulak ol, ben de gidip bir iş falan bakayım. ( Dedi Rayne kendini toparlayıp ayağı kalkarak)
- Tamam Ella bende, sen git
~
Evden çıktığımdan beri ilan gördüğüm her yere giriyorum ama henüz hiç bir yer beni işe kabul etmediler. Yürümeye devam ederken bir kafenin camında iş ilanı görünce hiç zaman kaybetmeden kafeye girdim.
- Merhaba ben iş ilanı için gelmiştim. ( Dedim kasada duran kadina)
- Üzgünüm ama az önce bir kadınla anlaştık ( diye cevap verdi kadın)
- Öyle mı? Tamam teşekkür ederim ( diyerek kasadan ayrılarak dışarı çıktım. Kafenin terasından ilerlerken o kadar dalmışım ki karşımda ki garson kızı fark bile etmemiştim. Hatta garson kız da fark etmemişti ki birden kızla çarpıştık. Garson kızın elinde ki tepsi de duran yarısı bitmiş kahve ve bir bardak su üzerime döküldü. Kahve sıcak olmadığından yanmamıştım ve bu tek iyi olan şeydi. Garson kız telaşlanip az önce bardakları aldığı masadan peçeteler alarak üzerimi temizlemeye başladı. Aynı anda o tam dibimizde olan masada ki adam da hızla kalkıp nasıl olduğumu sordu ve yardım etmeye çalıştı)
- Çok özür dilerim, çok özür dilerim, bu benim ilk günüm hemen de sakarligim tuttu ( diye binlerce kez özür dileyerek üzerim de ki kahve lekesini silmeye çalıştı garson kız)
- Iyi mısınız hanım efendi? ( Diye sordu adam )
- Iyim, iyim, sorun değil. ( Dediğimde adam kızın elinden peçeteleri alıp gidebilecegini söyledi. Kız gidince ben de daha fazla dayanamadım ve az önce adamın oturduğu masada ki bir sandalyeye oturdum ve yüzümü gizlemek için yere eğerek bütün gün içime attığım her şeyi boşalttım ve bir anlık kendimi küçük güçsüz bir kız çocuğu gibi hissederek göz yaşlarıma engel olamadım)
- Hey, bir sorun mu var? ( Diye sordu adam karşımda çömelerek bana göz yaşlarımı silmek için peçete uzattı)
O an ilk defa kafamı kaldırıp adama baktım. Bir çift mavi göz ile karşılaşınca bu adamın kim olduğuna dikkat bile etmedim. Ne kadar da derin bakıyordu. Hemen kendimi toparlayarak adamın bana uzattığı peçeteleri alıp göz yaşlarımı sildim. Adama tekrar dönüp baktığımda bana tanıdık geldiğini anladım ama kim olduğunu çikaramamiştim.
- Ben özür dilerim, birden kendimi tutamadım ( diyerek ayağı kalktım)
- Sorun değil, siz iyi olduğunuza emin misiniz? ( Diye tekrar dan sordu adam)
- Iyim, teşekkür ederim ( dedim ve kafeden de adamın yanından da uzaklaştım)
~
Garson kız Rayne ve o adamı yanlız bıraktıktan sonra içeri girip hemen tepsiyi mutfağa bırakıp cebinden telefonunu çıkarttı ve son aramalarda ki ilk numaraya tıklayıp hattın diğer tarafında ki kişinin cevap vermesini bekledi. Karşı taraf telefonu açınca hiç bekletmeden haberi verdi.
- Kızlardan birini buldum, şuan kafeden çıkıyor takıbe alın.
***
Bilgi:
Ella'nın gücü - hız. Hızlı koşması ona tam bir hayatın hediyesi oldu. Bunu çok büyük bir şans olarak görüyordu. Bu güç sayesinde Ella sokaklarda yaşarken hayatta kalabilmişti. Hırsızlık yapmak zorunda kalıyordu ama gucu sayesinde hiç kimseye bir zarar gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
FantasyUnutmayın, gecenin en karanlık anı, güneşin doğmasına en yakın andır. ✍️ ~ 1.07.2021 ~