~ 22 ~

22 2 0
                                    

Ben odada eşyalarımı çantaya doldururken kapısı açık olan odaya birinin girdiğini duydum. Arkamı döndüğümde şu an karşılaşmaktan kaçtığım kişi ile karşılaştım, Steve ile.

- Nereye? ( diye sordu kollarını göğsünde dolayarak kapının yanında ki duvara yaslandı ve cevap vermemi bekledi )

- Ella bulundu, Ultron belası çözüldü. Burda kalmamıza bir sebep kalmadı artık. ( diye cevap verdim gözlerimi kaçırarak. Neden bilmiyorum ama şu an onun gözlerine bakamıyordum. Sürekli kaçırıyor ve bir şeylerle uğraşarak göz göze gelmemeye çalışıyordum. Belki de onun gözüne bakarsam burdan gitmek daha da zorlaşır diye korkuyorumdur. Gidememekten korkuyorumdur)

- Hayır bir sebebin var. Hatta birden fazla var. Mesela Janessa'nın Pietro için kendi hayatından vermesi. Veya öleceğinizi düşünmenize rağmen bizimle orda, uçan şehirde savaşmaya devam etmeniz, gitme şansınız varken. ( kaşları çatık bir şekilde konuştu ve sonrada bir kaç adım atarak yanıma yaklaştı) Bu bina avengersler ve shield çalışanları için yapıldı. Orda bizimle kaldığınız andan itibaren siz de artık birer avengers oldunuz. ( diye devam etti konuşmaya. Sesi daha yumuşaktı bu sefer)

- Biz avengers değiliz. Sadece size olan borcumuzu ödedik ve bitti. Biz artık burda duramayız. ( diye konuştum bir taraftan çantamı toparlamaya devam ederken)

- Yüzüme bakacak mısın? ( diye sordu birden. Hiç bir cevap vermeden işimi yapmaya devam ettim. Birden ellerimi tutarak beni durdurdu. Sonrada bir elini çekerek çenemi nazikçe tutarak kendine çevirdi) Bana bak Rayne. ( diyince artık kaçarı yoktu. Gözlerimi onun mavi gözleri ile buluşturdum.) Burdan gitmeyi gerçekten istiyor musun? ( diye sordu. Ne cevap vericem ben şimdi? Gitmek istiyor muyum? Hayır. Veya evet. Bilmiyorum. Onun yanında kalmak istiyorum. Burası çok sıcak)

- Steve ( diyerek yüzümü çekmek istedim yine gözlerimi kaçırarak ama hala çenemde olan eli yüzümü geri kendine çevirerek yine gözlerimle buluştu)

- Cevap ver. ( bakışları üzgündü. Kaşları düşük. Gitme der gibi. Ben de işte bundan korkuyordum galiba)

- Bilmiyorum ( diyerek sesimi normal tonundan biraz yükseltmiştim. Ellerimi ve yüzümü ondan çekerek yatağın üzerine oturdum yüzümü avuçlarımın arasına saklayarak ) Bilmiyorum. Biz burda olduğumuz sürece siz tehlikede olacaksınız. Ben daha fazla sevdiklerimi kaybetmeye hazır değilim. ( dayanamayıp her şeyi anlattım. Bunlar doğruydu. Sentineller eğer bizim peşimize düşerlerse, o zaman karşılarına ne durursa dursun ezip geçeceklerdir. Ve ben hiç bir suçu olmayan insanların zarar görmesini istemem. Burdan gitmek en iyisi olacaktır)

- Peki nereye gitmeyi düşünüyorsun? Var mı  sizi hiç kimsenin bulamayacağı bir yer? Emin ol Rayne burası en güvenli yer sizin için. Kızlar burda mutlular. Senin için önemli olan bu değil miydi?( Haklıydı kızlar burda mutluydular. Darla bile uzun zamandan sonra ilk defa gülümseyebiliyordu Barnes sayesinde. Janessa daha yeni tanıştığı kişi için hiç düşünmeden hayatından verdi. Bunlar boşuna olmamalıydı. Ama ya onları da kaybedersek? Ya yeni bir aile kuruyoruz diye tekrar yalnız kalırsak? Buna hangimiz dayanabiliriz ki? Bu sefer ne ben kızları kaldırabilirim ne de kızlar beni. Peki ya denemeye değer mi? Mutlu olma şansımız var mıdır? Bunu da galiba sadece zaman gösterebilir. ) Tamam seni zorlamıcam. Gitmek istediğinizde söyleyin sizi ben bırakıcam. ( Kendi düşüncelerimle boğuşurken uzun süre cevap vermemiştim ve bu sessizliği girmek istediğim cevabı sanmıştı )

- Kızlarla konuşmam lazım. ( diye fısıldadım Steve'in duyabileceği bir şekilde. Bu söylediğim hoşuna gitmişti, gülümsetmişti onu)

- Tamam. Ama bil ki odalarınız hazır burda. ( dedikten sonra odadan çıktı. Ben de Friday den kızları çağırmasını istedim.)

Kısa bir süre sonra hepsi teker teker gelmiştiler ve hepimiz toplandığımızda ben konuşmaya başlamıştım.

- Avengerslere borcumuzu ödedik ve kalmamız için bir neden kalmadı. ( diye başladım. Tabi ki de hemen sorular da başladı)

- Gidiyor muyuz? ( diye üzgün bir ses tonuyla sordu Ella)

- Nereye? ( diye sorulara Janessa devam etti) Ben Pietroyu bırakıp gidemem.

- Onu zaten anladık ( diye imalı bir şekilde baktı Janessaya Ella)

- Hayır öyle değil. Ben hissediyorum onu, Pietroya bir şey olunca ben de hissediyorum. ( diye açıkladı Janessa, bu tuhaftı açıkçası)

- O kadar mı aşık oldun? ( diye şaşırdı Ella)

- Ella saçmalama. Ona hayatımı verdim bu o yüzden oluyor. Hala hissediyorum ona verdiğim benden olan bir parçayı. ( Bunun gerçek olacağını hiç düşünmezdim. Pietro Janessa için diğer yarısı olmuştu kelimenin tam anlamıyla. )

- Açıkçası burdan başka nereye gidebileceğimiz hakkında hiç bir fikrim yok zaten. Burası çok güvenli bir yer bunu inkar edemem ama onlara da bizim yüzümüzden bir şey olmasını istemem. ( konuşmama devam ettim)

- Gitmeyelim o zaman. Burdan başka hiç bir yerimiz yok. Bu sefer mutlu olacağımızdan eminim. Bu bize verilen son bir şans. ( diye yine konuştu Ella)

- Bu zamana kadar Chicago da sakin bir hayat yaşadık kaçak olsak da. Burda artık kaçak gibi yaşamamak şansımız var. ( diye devam etti Janessa)

- Peki ya sizce kızlar? ( diyerek Darla ve Daphne'ye döndüm)

- Bir farkı var mı? Kızlar istiyorsa kalalım. Hayatımız daha ne kadar d*ka batabilir ki? ( diye cevap verdi her zaman ki gibi umutsuz Darla)

- Sen nasıl karar verirsen Rayne. Benim için fark etmez, sizin olduğunuz her yer benim evim ( böyleydi Daphne'nin cevabı. )

Ella ve Janessa kalmayı istiyorlardı. Onlar burda mutluydu bunu görüyordum. Darla burdan gitmek istese de içinde bir yerlerde kalmak için can attığını biliyorum. Sadece korkuyor kalmaktan. Korkuyor yeni bir aile edinmekten, yakınlaşmaktan, aşık olmaktan. Onu çok iyi anlıyorum. Çünkü kendim de aynı şeylerden korkuyorum. Çok korkuyorum.

☁️

Yeni Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin