Babamın eve gelmesiyle bende odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Üstümü giyindikten sonra çantamı ve telefonumu alıp aşağıya indim.
"Oo çok güzel olmuş benim meleğim"Babamın övgüsüne gülümsedim. Arabaya bindiğimizde bana döndü.
"Nereye gidelim güzelim?"
~~~~~~~~~~~~~~~
Babamla sinemadan çıktıktan sonra yemek yemeye gelmiştik. Babam ellerini önünde birleştirip hafiften öksürdü. Benimle konuşacağını biliyordum. Sıkkınca bir nefes alıp başımı kaldırdım
"Kızım, annene ne zaman bu kadar kırıldın bilmiyorum ama seni sevdiğini bilmelisin. Belki benim kadar belli etmiyor ama biliyorsun o böyle. Sevgisini göstermez"
Güldüm. Abime de aynısını yapıyor mu baba demek istedim ama sustum. Babamı daha fazla üzmek istemiyordum.
"Göstermediği sevgiyi mezara mı götürecek baba"
Derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım
"Dün abime çok sinirlenmiştim. Birde annem öyle davranınca ona patladım. Öyle söylemek istememiştim."
Gülümsedi babam. Memnun olmuştu. Ailede kimsenin küs olmasına dayanamazdı.
"Annene sırtını dönme kızım, unutma bu hayatta aile herşeydir. Herkes sana sırtını dönse bile sana sırtını dönmeyecek iki kişi var. Annen ve ben."
Kafamı salladım
"Biliyorum baba. Doydum ben kalkalım mı? Annem tatlı yapmıştır evde yeriz"
Hesabı isteyip kalkmıştık. Arabada arkaya geçip uzanmıştım. Telefonum tirediğinde gelen mesajı açtım
0546: napıyorsun güzelim
Miray: güzelim derken? Ne bu samimiyet anon bey
0546: güzelsin ve benimsin bundan güzel hitap şekli mi var?
Kalbim hızlı mı atmaya başladı bana mı öyle geliyor? O nasıl açıklama zalımın oğlu
Miray: senin değilim? Sevgilim falansında benim mi haberim yok.
0546: sevgilin olsaydım eğer seni sahiplendiğimi düşünürdün ben seni sahiplenmiyorum
0546: ben seni benimsiyorum
0546: ve bunu sevgili olduğumuz için değil seni sevdiğim için yapıyorum
Miray: Biliyor musun seni kıro sanmıştım. Ya benimsin ya kara toprağın falan demeni bekliyordum.
Miray: beni şaşırttın
0546: bu iyi bir şey miş gibi?
Miray: evet öyle.
Miray: her neyse görüşürüz
0546: görüşürüz güzelim
Telefonu kapattığımda babam kafasını bana çevirip evin önünde durdu
" neden kapalı telefona bakıp gülümsüyorsun?"
Gözlerimi kaçırıp telefonu cebime attım.
"Öykü işte saçmalıyor yine ona güldüm."
Arabadan inip eve geldiğimizde kapıyı abim açmıştı.
Babam içeriye geçince arkasından bende salona gittim.
Mehmet içerideydi ve anlaşılan abimle oyun oynuyorlardı. Tam oturacakken abim kolumdan tuttu
Kaşlarımı çatıp ona bakarken
Konuştum" ne yapıyorsun ya! Bırak kolumu"
Mehmet sinirle ayağa kalkıp yanımıza geldi abimin omzundan tutup geriye çekti.
"Kardeşim sakin ol."
Abim kaşlarını çatıp geri çekildi
"Sadece konuşacağız Memo sen karışma"
Ben mehmete bakıyordum ama o ısrarla bana bakmıyordu. Neden abime bu kadar sinirlenmişti?
"Tamam kardeşim konuş ama bu şekilde değil."
Abim kafasını sallayıp bana döndü
" yukarı çıkalım"
Babama bir bakış atıp abimin peşinden çıktım. Memo bile araya girmişti ama o televizyon izliyordu. Kafamı sağa sola sallayıp abimin peşinden odama girdim.
Yatağa oturduğunda bende koltuğa oturdum."Nasıl başlasam bilemiyorum. Alışkın değilim böyle şeylere biliyorsun"
"Biliyorum, özür dilemek, hatanı kabul etmek pek senlik değil. Ne kadar zorlandığını görebiliyorum. Ama gerek yok abi senin dediğin gibi ben fazla alınganlık yaptım."
Ne dersem diyeyim ne annem ne de o hatasını kabul etmeyecek, beni anlamayacaklardı bu yüzden fazla uzatmadan Arın'ın dediği gibi onları artık umursamayacaktım. Sevmiyorlar mı sevmesinler. Artık umrumda değildi.
Söylediklerimden sonra abim nefesini bıraktı"Hatanı kabul etmen beni çok rahatlattı. Valla diretip ağlayacaksın diye çok korktum."
Espiri yaptığını zannedip güldükten sonra tekrar konuşmaya başladı
" aramızdaki sorunu hallettiğimize göre babama barıştığımızı söylersin o da beni rahat bırakır artık"
Kaşlarımı çatıp ayağa kalktım
" özür dilemeni babam mı söyledi?"
Kafasını sallayıp ayağa kalktı
" dünden beri kafamı ütülüyor. Çok üzülmüşsünde bilmem ne ben dedim üzülmedi alınganlık yapıyor diye ama dinlemedi beni."
Dolan gözlerimi kaçırıp güldüm
" anladım abi Mehmet aşağıda sen istersen aşağıya in ben birazdan gelirim"
Saçlarımı karıştırıp çıktı odadan. Üstümü değiştirip yatağıma uzandım.
Öyküy'le biraz konuştuktan sonra anonim mesaj atmıştı0546: seni çok seviyorum ulan
0546: içim içime sığmıyor
0546: Ben kimseyi böyle sevmedim. Hem güzel hem acı verici
0546: ne yaparsan yap, ne söylersen söyle bitmeyecek türden
Miray: yapma anon
0546: neden miray? Sevdiğime sevdiğimi söylüyorum. İçim içime sığmıyor diyorum sen yapma diyorsun
Onu kırmıştım sanırım. Ama daha sonra kırılmamak için kendimi çok kaptırmamak için aldırmadım
Miray: kendine, ilgine alıştırma beni
Miray: çünkü gittiğinde ben kendimi toplayamam
Miray: seni severim demiyorum. Sevmeyedebilirim ama ilgine alışırım bunu biliyorum.
0546: alış, çünkü ilgimi asla kesmeyeceğim
0546 çevrimdışı
Oflayıp uygulamadan çıktım. Biri benimle dalga geçse bu kadar diretmezdi sanırım. Karşıma neden çıkmıyordu ki? Boşverip aşağıya indim.
Mehmet gittiğinde hepimiz odamıza çekilmiştik. Saat epey geç olmuştu. Yarın canlı derse katılacağım için uyumam lazımdı. Yatağa uzandığımda gelen bildirim sesiyle oflayıp telefonumu aldım
0546: giden asla ben olmayacağım
GörüldüTelefonu kapatıp yatağıma yattım. Gerçekten gitmez misin anon?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yürek yangınım (texting)
Teen FictionMiray: senin değilim? Sevgilim falansında benim mi haberim yok. 0546: sevgilin olsaydım eğer seni sahiplendiğimi düşünürdün ben seni sahiplenmiyorum 0546: ben seni benimsiyorum 0546: ve bunu sevgili olduğumuz için değil seni sevdiğim için yapıyoru...