Cock Robin - The Promise You Made
Ne yaparsa yapsın Asiye Hanım ile yıldızların barışmayacağını anlayan Fidan, umutsuz gözlerle Selim'e baktıktan sonra sessizce eve geri girdi. Telefon konuşması biten Ayşe tekrar dışarı çıkmaya hazırlanırken Fidan'ın ağladığını duyunca endişeyle kızın odasına girdi.
"Güzel kardeşim bu insanlar için göz yaşlarını dökmeye değmez. Anne kız kafayı yemiş. Onların sözlerine kulak asma sakın."
Fidan, içinde gittikçe büyüyen sıkıntı yüzünden bir süre daha ağladı. Kendini toparladığında endişeli gözlerle kendini izleyen Ayşe'yi rahatlatmak amacıyla gülümsemeye çalıştı.
"Sanırım bu iş daha da çirkinleşmeden Selim ile yollarımızı ayırmak en doğrusu olacak."
"Uzun zaman sonra seni hayata bağlayan adamdan bu kadar çabuk mu vazgeçeceksin?"
"Selim, başkalarının lafıyla hareket eden biri değil. Annesinin nasıl olup da bunun farkında olmadığını bilmiyorum. Bildiğim tek şey biz birlikte olmaya devam edersek bu işin sonunda Selim'in annesi ve kardeşi ile olan bağını koparacağı."
"Asiye Hanım, bunları zerre kadar düşünmüyor ve oğlunun isteklerine saygı duymuyorsa bırak inceldiği yerden kopsun."
Ayağa kalkan Fidan, tül perdenin ardından bahçeye baktı. Başını öne eğmiş şekilde hiç kıpırdamadan duran Selim'in görüntüsü ile genç kadın göğsünün sıkıştığını hissetti. Dışarı çıkıp geçecek diyerek sevdiği adamı teselli etmek istese de olduğu yerde kalmaya devam etti.
"Belki ilk başlarda annesine çok kızgın olduğu için bazı şeyleri fark etmeyecek. Aradan zaman geçtiğinde ise canının çok yandığını fark edecek. Bu işten en çok zarar görecek kişi ne yazık ki Selim. Günün birinde yeniden sevme ihtimali var. Anne ve kardeşin yerine yenisi koyma şansı ise hiç yok."
"Selim'in şu an en çok sana ihtiyaç duyduğunun farkında mısın Fidan? Annesi ve kız kardeşinin sözleri senin canını yaktığından daha çok onun canını yaktı. Her seferinde senin aynı yerden kırıldığını bilmek de onun canını yakıyordur."
"Yanında kaldığım her an canı daha da çok yanacak. Onu bu şekilde incitmeye devam edemem abla."
Fidan'a kızmaya başlayan Ayşe "O zaman dışarı çık. Selim'in karşına çık ve ben bu şekilde yaşamaya devam edemeyeceğim de. Canı ne kadar yansa da seni anlayacağına eminim. Şu an da senin ondan ayrılmak isteyeceğin endişesini taşıyordur," dedi.
Tül perdeyi aralayan Fidan, bir anda varlığını hissetmiş gibi başını kaldırıp pencereye doğru bakan Selim ile göz göze geldi. Aralarındaki mesafeye rağmen genç adamın yüz ifadesinden mutsuz olduğunu anlayan Fidan, tuttuğu perdeyi geri bıraktı.
"Sanırım haklısın abla."
Genç kadın dışarı çıktığında Selim'den başka kimsenin olmadığını görünce sağına soluna baktı.
"Abini merak ediyorsan halamla birlikteler."
"Aslında ben seni merak ettim."
Selim'i ilk kez bu kadar bezgin ve yorgun gören Fidan, kalbinin sıkışması ile az önce aldığı kararı bir anda unuttu. Yaralı omzuna dikkat ederek sevdiği adamı sarıp sarmalarken "Her şey düzelecek," diye fısıldadı.
Çenesini Fidan'ın omuzuna yaslayan Selim "Sana ve abine karşı artık yüzüm yok. Annemin her seferinde verdiği sözleri çiğnediğinin farkındayım. Benim canımı yakan şey ise kardeşimin tepkisi oldu. Ona her konuda destek oldum. Tek başıma yaşayacağım, benim senden eksiğim ne diye sordu bana. Onun sorduğu bu soru ile kendimi sorguladım ve kardeşimin kararlarını destekledim," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Ver (Tamamlandı)
General FictionDul kelimesi ile tanışan kadınlar, namus bekçileri tarafından zorla giydirilen ateşten gömleklerle yanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Başlayan her yeni gün ile birlikte, çevremde olan erkeklerin aç bakışları ve kadınların düşmanca bakışları arasında ba...