Bon Jovi - It's My Life
Bal arısı 😘
Fidan, derin bir nefes alıp ne yapması gerektiğini düşündü. İşlerini bitiren ve Manisa'ya gelmek için yola çıkan abisine bu konuyu anlatırsa abisi mutlaka Diyarbakır'a geri dönerdi. Asiye Hanımın tavırlarının çirkinliği ve Selim'in polislikten istifa etmesi yüzünden bu konuyu başka şekilde halletmesi gerektiğini düşündü.
"Senden nefret ediyorum Fırat."
Fırat'a olan nefretini sesli bir şekilde dile getirdikten sonra gözlerini kapatıp ne yapması gerektiğini düşündü bir kez daha. Aklına Komiser Semra ile yaptığı konuşma gelince telefonunu tekrar eline aldı.
"Merhaba Aslı, nasılsın?"
"Merhaba Fidan, ben iyiyim ya sen nasılsın?"
"Bana verdiğin çeviri işi ile ilgili sıkıntımı saymazsak her şey yolunda diyebilirim. Sakıncası yoksa çeviri birkaç gün gecikecek. Senin için sorun olmaz değil mi? Benim daha acil bir çeviri işim çıktı. Çeviriyi isteyen kişi benimle yarın tekrar görüşeceğini söyledi. Ayrıntıları tam bilmiyorum. Tek bildiğim yarın benimle görüşmek için buraya gelecek olması. O yüzden kusura bakma lütfen. Böyle emrivaki yapılınca ben de seni arayıp durumu haber vereyim dedim."
"Tamam, canım hiç sorun olmaz. Ben birkaç gün daha beklerim."
"Anlayışın için teşekkür ederim."
"Bir sorun çıkmadan yerleşebildin mi peki?"
"Genel olarak hiçbir sıkıntı yok. Kısmetse abim buraya varmak üzeredir."
"O zaman ben seni tutmayayım canım. Çeviri işini de merak etme sen. Birkaç günden bir şey olmaz."
Aslı ile vedalaşan Fidan, telefonunu yatağına bıraktıktan sonra gülümseyerek hazırlanmaya başladı. Odasından çıktığında Ayşe'nin çoktan hazır olduğunu gördü.
"Çok güzel olmuşsun Ayşe abla. Dikkat et de Asiye teyze seni arka bahçeye gömmesin."
Ayşe, gözlerini devirip "Hele bir denesin kim kimi gömüyor bak bakalım," dedi. Ayşe'nin sözlerine gülümseyen Fidan "Sen yaparsın abla," dedi.
"Sen de yaparsın ama aşırı kibarsın. Senin kibarlığını herkes anlamaz canım. O yüzden gerektiği zaman göze göz dişe diş demesini öğren artık."
Biraz önce Aslı ile yaptığı konuşmayı hatırlayan Fidan'ın yüzündeki gülümseme genişlerken "Sanırım öğreniyorum abla," diyerek mutfağa yöneldi.
"Geç bile kaldın bence."
Fidan, sanki yıllardır görmemiş gibi abisine sarılmaya devam ederken "İyi ki geldin abi. Seni çok özledim," dedi. Deniz, kardeşine sarılıp, öperken bir taraftan da göz ucuyla Ayşe'yi izliyordu. Kızın üzerindeki açık mavi elbise Ayşe'nin güzelliğini daha da vurgulamıştı. Derin bir nefes alıp, gözlerini kapattı.
"Ben de seni özledim kardeşim. Bundan sonra seni gözümün önünden ayırmak gibi bir düşüncem yok."
"Benim de senden ayrılmak gibi bir düşüncem yok."
Fidan, abisinden ayrılıp kendine bakan Selim'e doğru dönüp "Hoş geldin," dedi.
"Hoş buldum."
Selim, Fidan'a doğru bir adım attığında kızın geriye doğru adım atmasıyla bozuldu. Fidan ise utangaç bir şekilde abisiyle konuşan Ayşe'ye baktı.
"Fidan gel kuzum bana yardım et."
Fidan, Asiye Hanımı takip ederken Ayşe de ayaklanınca yaşlı kadın "Sen otur kızım," dedi soğukça. Annesinin Fidan'a sıcak davranmasına memnun olan Selim, annesinin Ayşe'ye karşı açık bir şekilde soğuk davranmasıyla şaşkınlığa uğradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Ver (Tamamlandı)
General FictionDul kelimesi ile tanışan kadınlar, namus bekçileri tarafından zorla giydirilen ateşten gömleklerle yanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Başlayan her yeni gün ile birlikte, çevremde olan erkeklerin aç bakışları ve kadınların düşmanca bakışları arasında ba...