Söz Ver (Tamamlandı)

27. İnanmak

Rick Astley / Never Gonna Give You Up

Aradan geçen üç güne rağmen Asiye Hanımdan en ufak ters bir hareket görmeyen Fidan, gün geçtikçe kendini daha rahat hissetmeye başlamıştı.

"Fırat ile Selim arasında dağlar kadar fark var. Fırat olsaydı, Asiye Hanımın konuşmasına izin vermekle kalmaz üstüne de seni çok üzerdi."

Ayşe'nin söylediklerini büyük bir mutlulukla dinleyen Fidan "Fırat ile Selim'i aynı cümlede anmak bile Selim'e haksızlık olur ablacığım," dediğinde Ayşe gülmeye başladı.

"Sen tahmin ettiğimden fazla seviyorsun."

Mutfak penceresinden dışarı bakan Fidan "Yeniden doğmuş gibi hissettiriyor bana. Kendime olan güvenimi tekrar kazanmamda abimin, senin, Büşra halanın ve Selim'in payı çok büyük. Bir ara kendimi sevilmeye layık bile görmüyordum," dediğinde Ayşe'nin ağzından çıkan hayret nidası mutfakta yankılandı.

"Fidan, sen ne dediğinin farkında mısın?"

"O zamanlarda kendi kendime hep; Fidan sen iyi bir eş, iyi bir kadın olamadığın için bunları yaşıyorsun, dedim."

"Kansız bir adamın seni dövmesi, seni aldatması, sana verdiği hiçbir sözü tutmaması nasıl senin suçun olabilir? Fırat gibi erkekleri ve Kadriye ile Özge gibi kadınları Allah kahretsin. Onların yaptıklarının hiçbiri senin suçun değil. Tek nedeni karakter yoksunu olmaları."

"Çok yoruldum abla. Tek istediğim huzur."

Asiye'nin varlığı ile Fidan'ın aradığı huzuru bulacağından dolayı içten içe şüphesi olan Ayşe "Bundan sonra her ne olursa olsun abin ve ben hep senin yanındayız. Bunu sakın unutma. Sen sadece Deniz'in değil, benim de kardeşimsin. Seni çok seviyoruz," dedi.

"Ben de sizi çok seviyorum abla."

"Bu sevgiden benim de bir dilim alma şansım var mı?"

Fidan, duyduğu sesle kapıya doğru dönünce kendine gülümseyerek bakan Selim'i gördü. Hemen ayağa kalkıp, adama yaklaştı.

"Bu kadar sessiz gelmek zorunda mısın?"

Ayşe'nin varlığını umursamadan Fidan'ı kollarının arasına çeken Selim "Sesli gelmem senin için önemliyse bir daha ki sefere boynuma çıngırak takarak gelirim. Sen yeter ki iste bebeğim. Sen iste ben yapayım. Şimdi söyle bakalım benden istediğin başka bir şey var mı?" diye sorunca Fidan neşeyle kıkırdadı.

"Sen kollarımın arasındasın ve gülüyorsun. Benim bundan başka isteyeceğim tek şey sağlık, huzur ve de bir öpücük."

Selim'in sözleri ile daha da çok gülen Fidan "Allah'tan tek şey istedin. Okulda matematik görmediğini düşünmeye başladım," dediğinde Selim'inden aldığı tek karşılık bir öpücük oldu.

"Yüz verince astarını da istemek için hiç vakit kaybetmiyorsun Selim. Bu kızın abisi sana ne dedi?"

Suratını buruşturarak Ayşe'ye bakan Selim "Sen de iyice bey köylü oldun Ayşe. Şimdi Fidan'ı kaçırıyorum. Kocan nereye gittiğimizi sorarsa da bilmiyorum dersin," dediğinde Fidan bütün evde duyulacak kadar sesli güldü.

"Oh! Görüyorum ki keyifler yerinde Fidan Hanım. Sen, böyle güldükçe Selim'in cesareti sınır tanımıyor."

Ayşe'nin sitemi karşısında sırıtmaya başlayan Selim "Sen git börek aç Ayşeciğim," dedi.

"Yoksa bedavaya getirmek istediğin yeni bir evlilik teklifi mi var ufukta?"

Selim, Ayşe'yi sinir etmek istercesine alay dolu bir ifade ile sırıttı. Bakışları Fidan'a döndüğünde ise oldukça alaycı ifadesi çoktan kaybolmuştu.