David Bowie - Let's Dance en sevdiğim şarkılardan biri olan rahmetli David abimin bu şarkısının klibini de ayrıca tavsiye ederim. Kapitalizm, zenginlik hayalleri ve gerçekler... Bunlar benim yorumlarım elbette 😬💙
Anlam kopukluğu varsa kusura bakmayın.
"Asiye Hanım zor durumda olan bir kadına bir tekme de ben atayım demeye hiç utanmadın mı?"
Selim'in sözleri ile yüzü asılan yaşlı kadın "İşte tam da bundan korkuyordum iki günlük kadın için bana kafa tutuyorsun," diye tısladı.
"Sen bu kafada olduğun sürece değil iki günlük iki saniyelik bir tanıdığım olsa bile ben, sana aynı sözleri ederdim. Burada sorun Fidan değil, sorun sensin."
"Onları burada istemiyorum. Öyle bir kadınla yan yana yaşayacağız. El âlem ne der hiç düşündün mü? Yarın kırıkları bizimde kapımıza dayanırsa ne olacak? Kimseyi düşünmüyorsan kız kardeşini düşün."
Selim, duydukları ile çıldırma noktasına geldi. Önündeki bibloyu hiç düşünmeden annesinin kıymetli büfesine fırlattı. Asiye Hanım, oğlunun hayatı boyunca ilk defa gösterdiği şiddet ile korkudan çığlık attı.
"Seni doğuracağıma taş doğursaydım keşke. Yazıklar olsun senin gibi evlada."
"Buradaki tek namussuzluk senin kafandan geçenler. Eğer senin sağda solda bir laf ettiğini ve bu lafların sonucunda birilerinin Fidan'a zarar vermeye çalıştığını görürsem andım olsun o şerefsizleri yaşatmam."
"Elin dul karısı için katil mi olacaksın?"
Selim, odadaki her şeyi kırıp dökme isteğine gem vurmaya çalışırken odaya babası girdi.
"Sen elin dul karısını değil kendini düşün Asiye Hanım. Ne dersem diyeyim lafımı dinlemeyen kadının benim çatım altında yeri yoktur. Şimdi eşyalarını topla def ol. Giderken de kimseye kocam beni boşamaya karar verdi deme. Sonuçta dul kalacaksın ya ne olur ne olmaz."
Asiye Hanım, inanmaz gözlerle kocasına baktı.
"Ne dediysem harfi harfine çıktı diye beni mi boşayacaksın? Elin kızı daha dün geldi ve baba oğul ikinizi de parmağında oynatmaya başladı. Allah bilir başka şeyler de..."
Asiye Hanım'ın sözlerini yarım bırakan şey tam ağzının üzerine gelen tokattı.
"Yeter artık tek kelime daha etme Allah'ın cezası. Bunca yıllık ömrümde bana bunu da yaptırdın ya yazıklar olsun sana. Sana bir günden bir güne vurmadım. Kötü söz söylemdim. Dönüp başkalarına bakmadım. Karşılığında oğlumla beni aynı kadına yamadın ya gözümde pul kadar değerin kalmadı."
Selim, annesinin söylediği sözlerin etkisiyle dişlerini sıkarken babası sözlerine devam etti.
"Sen, oğlumla beni nasıl bir yere koydun böyle Allah'ın belası? Bekâr bir adam olsam bile tutup da oğlumla aynı kadına bakacak kadar şerefsiz miyim ben? Ya oğluna yakıştırdıkların? Hiçbir şeyden haberi olmayan o kızın günahına girmekten hiç korkmadın mı sen? Bundan sonra bu hanede işin yok."
"Kardeşi de dul olan adamın elin karısını korumasına neden şaşırdıysam. İkinize de hakkım haram olsun. Elin karısı için çocuklarının anasını sokağa atan şerefsizden başka hiçbir şey değilsin Kemal Efendi."
Yaşlı adam karısının dilinden çıkan her sözle birlikte bunca sene aynı yastığa baş koyduğu kadını ne kadar az tanıdığını düşündü. Yaşlı adamın düşüncelerini dağıtan şey, oğlunun fırlattırttığı sehpanın çıkardığı sesti. Halasının yaşlı gözlerle kapıda durduğunu gören Selim, annesine zarar vermemek için hıncını sehpadan almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Ver (Tamamlandı)
General FictionDul kelimesi ile tanışan kadınlar, namus bekçileri tarafından zorla giydirilen ateşten gömleklerle yanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Başlayan her yeni gün ile birlikte, çevremde olan erkeklerin aç bakışları ve kadınların düşmanca bakışları arasında ba...