ÖNEMLİ BİR ŞEY DİYECEĞİM
EĞER DİĞER BÖLÜMLERİ OYLAMADIYSANIZ OYLAR MISINIZ, rica etsem.İkinci ve üçüncü bölümler 13 oy dördüncü bölüm 16 oy. Yanisi öyle.
Ayrıca okunmalar sürekli 50-60 falan oluyor. Ama oylar 13-14 hayalet okuyucu varsa lütfen hikayeyi oylasın 🙏🏻. Bana motivasyon veren şey bu zaten sınav haftasına gireceğim ama yine de kendimi bölüm yazmaya zorluyorum aktiflik düşmesin diye, her gün bölüm atmak kolay değil arkadaşlar.
Oylayan ve yorum yapan herkese teşekkürler harika bir destek veriyorsunuz hele gelen yorumlar çok fazla okumaktan zevk alıyorum.
Diğer bölümlere nazaran daha uzun bir bölümle karşınızdayım! Uzun dediğimde o kadar değil ama elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Sınavlarım pazartesi başladığından çok bölüm yazamayabilirim o yüzen diğer bölümü uzun tutmaya çalışacağım.
İyi okumaalar, umarım beğenirsiniz!
-----
Günler uzadıkça uzasa bile en sonunda çalışma kampına gideceğimiz günün öncesindeki son akşam gelmiş çatmıştı. Pek heyecanlı hissetmiyordum aslında ama Taehyung ile Jungkook'la eğleneceğimi biliyordum. Bu yüzden hala biraz da olsa hevesim vardı. Taehyung Seokjin'in peşinde koştursa bile ben Jungkook'la takılırdım sonuçta. Sadece şu oda arkadaşı olayı beni geriyordu. Taehyung yılanlık yapıp beni salak bir çocukla eşlerse gerçekten çok sinirlenirdim.
Şu an ise çoktan bavullarını hazır etmiş olan Jungkook ve Taehyung bavul hazırlamaya üşenen bana yardıma gelmişti. Gardırobumdan güzel kıyafetleri seçiyor -ki bu çok meşakkatli bir süreç olmuştu.- ardından bavula katlayıp yerleştiriyorduk. Tabii ki bunları yaparken ağzımız durmuyordu. Her zamanki gibi gündemde olan olaylardan da bahsetmeyi unutmuyorduk. Zaten sürekli birlikte takıldığımızdan konuşacağımız bir konu elbette çıkıyordu.
"Kulüpleri geziden sonra seçtirecekler diye duydum." İşine odaklanmış bir şekilde konuşan Jungkook'a doğru döndüm. "Aa, sen resim mi seçiyorsun yine?" Jungkook'a karşılık verirken dolabımdaki kıyafetlere göz gezdiriyor ve daha koyacağım bir şey var mı diye kontrol ediyordum.
Başını olumsuz anlamda salladı ve mırıldanarak konuştu. "Sanırım, hayır. Fotoğrafçılık olabilir?" İyi bir tercihti, Jungkook iyi fotoğraflar çekebiliyordu. O sırada sessiz kalıp konuşmalarımızı dinleyen Tae de araya dalmıştı. "Ben müzik kulübüne gireceğim, Seokjin bu sene de orda olacakmış." Bir şeye Seokjin'i karıştırmasa olmuyor diye düşünmüştüm. Ama bir şey de diyemiyordum, Taehyung cidden hoşlanıyor olmalıydı.
"Ben de geçen sene olduğu gibi dans kulübüne gideceğim. Hoseok beraber sahne alabiliriz demişti. Onlarla falan ilgilenirim." Hoseok hyung gerçekten çok yardım ediyordu bana. Ondan dolayı onunla sahne almak iyi bir tercihti. Kesinlikle dans yeteneği doğuştandı. Benim bir iki saat uğraştığım koreografiyi yirmi dakika gibi bir sürede ezberleyebiliyordu. Hem sohbeti de çok eğlenceli oluyor, pratiklerden sonra bana yemek ısmarlıyordu.
Bu sene ısmarlayabileceğini pek sanmıyordum ama neyse.
Pembe sweatshirt'ümü katlayıp çantama koyarken konuyu değiştirdim. "Tae, planın tamam mı?" Oda arkadaşımı gerçekten merak etmeden duramıyordum. Taehyung ayağa kalkmış ve gardırobumdan gözüne kestirdiği bir parçayı almıştı. "Tabii ki de tamam." Dalga geçercesine güldü. "Plan benim planım, elbette gerçekleşecek oğlum." Haksızsın da diyemiyordum ki, haklıydı. Bunu sormam saçma olmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
feble, yoonmin
Fanfictionzayıflamak isteyen jimin, karşı komşusu yoongi'yle sürekli karşılaşır, tw//aneroxia