on iki,

2.9K 353 536
                                    

SINIR: 22 VOTE 100 YORUM
Evet, sınırı geçemedik *hüzünlü gülüş*

Biraz şımardım sanırım, o bizim için biraz zormuş.

Olsun yine de attım! Amacım zaten aktifliği arttırmaktı oy oy diye çok zorlamıyorum, okunmuyorsa okunmuyordur sonuçta.

Beklediğinizi  bildiğim bomba gibi bir bölümle geldim!

İyi okumalarrr! 💛

Gece yaşananlar kafamı karıştırmıştı. Neden böyleydik, nasıl olmalıydık? Ben bundan sonra ne yapmalıydım veyahut Yoongi Hyung'u görmezden mi gelmeliydim? Bunu yapmak benim için imkansızdı, küçüklükten beri Yoongi Hyung'u havalı buluyordum. Annelerimin dediğine göre bebekken bile hep onun peşinde dolanır, benimle oynamasa huysuzluk çıkarırmışım.

Sadece ben değil Yoongi Hyung da eskiden bana aşırı bağlıydı. Bir günümüz ayrı geçmezdi, sürekli evde diziler bitirir, aynı battaniyenin içinde yatardık. Ama bizi uzaklaştıran asla adlandıramadığım bir günde gerçekleşti. Her zamanki geçirdiğimiz bir günden sonra içeri gideceğimi söylemiş, sonra geri gelmiştim. Ardından Yoongi Hyung'un evden gittiğini fark ettim.

O günden sonra asla aynı olamadık.

Şimdi ise dün gece hiç yaşanmamış gibiydi. Yoongi Hyung ben kalktığımda odada yoktu. Beni uyandıran şey ise çalan kapıydı. Aslında uyanma isteğim yoktu ama inatla çalan kapı sabah keyfimi bozmuş, huysuzca küfretmemi sağlamıştı.

Sinirle yorganı tekmeledim ve terliklerimi ayağıma geçirip hala çalan kapıya ilerledim. "Sus bir, geldik!" Sonunda susan kapıyla rahatlamıştım. Susmasının ardından yorgunca kapıya varmış ve kim olduğunu anlamak için açmıştım.

Evet, Taehyung gelmiş.

Neden geldi meçhuldu, bir anda odaya dalmış ve hala yerinde duran bavuluma bakmıştı. Ben de o tarafa gözlerimi çevirdiğimde bir şeyleri eksik hissettim.

Ah, önceden bavulumun yanında duran Yoongi Hyung'un bavulu yerinde değildi. Neler olduğunu anlamak istercesine kaşlarımı çattım. Bu sırada Taehyung bavuluma doğru eğilmişti. "Toplanmamışsın, acele et çıkalım."

"Ne, daha erken?" Yeni kalkmıştım ve kendime gelememişken bana toplanmamı söylüyordu. Uyuşukça bavulumdan uzattığı tişört ile eşofmanı almıştım. Bana garipçe bakıyordu. "Saat öğlen 12 Jimin, 20 dakika sonra yola çıkacağız."

Bu Yoongi Hyung'un bavulunun neden olmadığını açıklıyordu. Fakat neden beni uyandırmamıştı? Artık birkaç hafta önceki gibi bana uzak mı davranacaktı yani.

Oflayarak pijamalarımı çıkardım ve üstümü giyindim. Bunu yaparken hızlı olmaya gayret etmiştim çünkü Taehyung'un neden seninle uğraşıyorum bakışları üzerimdeydi. O pijamalarımı katlayıp bavula yerleştirirken saçımı düzeltmeye uğraşıyordum. "Yoongi Hyung aşağıda mı?"

"Evet, bizden erken oradaydı." Düşünceli sesiyle konuşmasını sürdürdü. "Neden seni uyandırmadığını sordum, sorumu görmezden geldi." Demek 3 maymunu oynamaya karar vermişti. Pek anlam çıkaramadığım davranışları hakkında düşünmemeye karar verdim.

Düşünerek sadece kendimi yıpratıyordum.

Taehyung bavulumu almış ve eşyalarımı hızlıca alıp odadan çıkmamı sağlamıştı. Bunu yaparken söyleniyordu. "Otelde mahsur kalmak istemiyorum, hızlı ol." Dediğine uymuş ve uykulu halimle olabildiğince hızlı yürümeye başlamıştım.

feble, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin