Sonunda dediğinizi duyar gibiyim! Bölüm sonunda uzunca konuşurum şimdilik;İyi okumalarr! Bol bol yorum ve vote'yi unutmayalım lütfeen
Jisoo oyuncu tavrıyla kaşlarını çatmış ve listeyi tekrardan kontrol etmişti. Onu kısık gözlerle izleyen abisine dönerken ben de bir an önce odama çekilip dinlenmek için dakika sayıyordum.
"Bir karışıklık olmuş olmalı, yapacak bir şey yok. Oda arkadaşlarınızı değiştiremeyiz." Konuşan Minho hocaydı ve Taehyung'un endişeli bakışlarını düzeltmişti. Planı işe yaramasaydı çok üzülürdü. Neyse ki her şey onun planladığı gibi gidiyordu. Seokjin kısık gözleri ve düşünceli tavrıyla kağıdı biraz inceledikten sonra önüne döndü ve Jisoo'ya dağıtmasına devam etmesi için izin verdi.
"Min Yoongi ve Park Jimin." Sonunda kendi adımı duyunca kaşlarımı çattım. Demek Yoongi beni kendiyle eşleştirmişti? Bu biraz şaşırmama neden olmuştu. Fakat bu yaptığı biraz olsa da hoşuma gitmişti. Hyung beni kolumdan tutmaya devam ederken Jisoo Noona'ya ilerlemiş ve oda kartını teslim almıştık. Ardından bavullarımızla asansöre bindik. Oda kartından gördüğüm kadarıyla 74 numaralı odada kalıyorduk. Asansörde garip bir sessizlik olmuştu.
Tam ağzımı açıp teşekkür edecekken asansörün kapısı açıldı ve varacağımız kata geldik. Gerginlikle dudaklarımı dişlerken asansörden inmiştim. Bu sırada Yoongi de kolumu bırakmıştı. Boşluk hissiyle diğer elimi koluma atarak ovuşturdum.
Uzunca koridorun sondan önceki odasına kadar yürüdük ve numaralara baktık. 74 numarayı sonunda bulduğumuzda hızlı tavırlarla kartı okutan hyungu izledim. Kapı açılınca bavulunu rastgele bir yere koydu ve kendini tek kişilik yataklardan duvar kenarında olana attı.
Ben de ardından girmiş ve kapıyı kapatmıştım. Bavulumu ona nazaran daha düzgünce koyduktan sonra odada tek kalmanın verdiği hisle biraz gerilmiştim. Çekinerek cam kenarındaki yatağa oturmuştum.
Bir süre sessizlik içinde durduk. Ayakkabılarımı çıkarıp gözlerimi bir nebze dinlendirmek için yatağa uzandım. Gözlerim kapalıyken konuşmayı başlatan kişi olmuştum. "Teşekkür ederim" Dudaklarımı ısırdım. "Mingyu olayı yani." Derin bir nefes verdim, sesimi titretmemeye çalışmıştım. Bu konuda oldukça hassastım.
"Senin için değildi, annenler için yaptım." Bir süre durduktan sonra kısık sesiyle umursamazca dediği şey beni buruk bir şekilde gülümsetmişti. Hyung gerçekten beni sevmiyor olmalıydı. Onun için bir şey yapmaya değmeyecek kadar değersiz miydim? Omuz silktim. "Olsun, ucu bana dokunuyor."
"Neye inanmak istiyorsan ona inan." Sesi yorgun geliyordu. Otobüs yolculuğu onu yormuş olmalıydı, istemsizce endişelendim. "Velet." Birkaç soluklanmadan sonra dediği şeyle kafasına bavulumu atmak istemiştim. Cevap vermeyişimle tekrardan oluşan sessizliği bu sefer bozmamıştım.
Sadece tatilimin berbat geçmemesini umabildim, bu hyung moralimi çok bozuyordu.
Telefonuma gelen bildirimle bakışlarımı komodine koymuş olduğum telefona çevirdim, Yoongi hyung ile eş zamanlı olarak titremişti telefonlarımız. Çoktan açmış olduğum gözlerimle telefonuma tembelce uzandım, Yoongi hyung almaya bile tenezzül etmemişti.
Taehyung beni bir gruba eklemişti, kaşlarımı çatarak bildirime tıkladım.
Papatya sizi "Yedi Cüceler" adlı gruba ekledi.
KATILIMCILAR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
feble, yoonmin
Фанфикzayıflamak isteyen jimin, karşı komşusu yoongi'yle sürekli karşılaşır, tw//aneroxia