Pirlo, Persephone'a baktı ve Persephone'dan duyduklarına rağmen gülümsedi.
"O adamdan uzak durmalı, sevgiline her şeyi itiraf etmelisin Persephone."
Persephone, Pirlo'nun aksine gülümsemiyor, yüzüne mahcup bir hal veriyordu.
"Bunu başarabilecek miyim bilmiyorum Pirlo. O adama hala aşığım ve sevgilime olan hislerim eskidi, bitti. Ondan ayrılmak istiyorum ama onu üzmek de istemiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum."
Pirlo, gülümsemesini bozmadan "en doğru kararı vereceğine inanıyorum." dedi.
Persephone, gülümseyerek "umarım." dedi ve bu sırada Pirlo'nun "neden rahibe olmayı seçtin?" diye sorduğunu duydu.
Persephone'un hemen bir yalan uydurması gerekiyordu ve o yalanı hemen uydurdu. Gülümseyerek "Tanrıyı seviyorum." dedi.
"Ve günahlarımın bağışlanmasını çok istiyorum."
"Ama buna rağmen senin kim olduğunu, neler yaptığını soruşturmam gerekiyor. Biliyorsun değil mi?"
Persephone, bir anlık telaşa kapılsa da bunu Pirlo'ya fark ettirmedi ve gülümseyerek "biliyorum." dedi. Aynı zamanda "umarım Hades her şeyi hazırlamıştır." diye düşündü.
"Normalde seni rahibeliğe kabul etmem pek uygun düşmez ama senin iyi niyetine inanıyorum. Bu yüzden rahibe olmana bir ses çıkarmayacağım ama bir daha o günahları işlemeyeceğine söz vereceksin."
Persephone, "söz veriyorum." dedi ardından Pirlo'nun ellerini tuttu.
"Ama bana yardım edin rahip. Aşkımı kalbime nasıl gömeceğimi söyleyin bana."
Pirlo, tebessüm etti ve "nasılını kendin bulacaksın." dedi.
"Ama bunu kesinlikle yapman gerektiğini de bilmelisin. Yuva yıkan kadın olmak istemezsin değil mi?"
Evet isterdi. Persephone'un emeli Pirlo'yu kendine aşık etmek, onu ailesinden ayırmak, ona günah işletmekti ve bunda başarılı olacağına yürekten inanıyordu. Persephone, gülümseyerek "istemem." dedi.
"Tanrı rızası için onu kalbime gömeceğim Pirlo."
Pirlo, sadece gülümsemekle yetindi ve başını aşağı yukarı memnuniyetle salladı. Ardından çalan kapının sesini duydu ve kapıyı açmak için hareketlendi ama ondan önce Persepone kapıyı açtı ve bir kadınla karşılaştı. "Buyurun!" dedi.
"Ben rahip Pirlo'nun eşiyim."
Persephone, rakibini şöyle bir süzdü.
Uzun boylu, balık etli ama çok güzel bir kadındı. Beyaz tenli, dalgalı sarı saçlıydı. Saçları açıkken beline kadar iniyordu ama şimdi dağınık topuz yapmıştı. Elinde bir paket vardı.
Pirlo, Persephone'un önüne geçti ve gülümseyerek "hoş geldin canım." dedi. Elindeki paketi aldı. Boş kalan eliyle Persephone'u takdim etti.
"Yeni rahibemiz Persephone."
Persephone, gülümseyerek kendisine uzatılan eli sıktı. Kadının isminin Emma olduğunu öğrendi. Onunla arkadaş olup hem onu hem Pirlo'yu daha fazla üzmek istedi ve bunu yapacağına yürekten inandı. Pirlo ile birlikte Emma'yla bir iki kelam etti ve onu yolcu ettikten sonra Pirlo'ya döndü ve tebessüm etti.
"Eşin Emma'ya da sana da çok kanım ısındı Pirlo."
Pirlo, gülümseyerek "bizim de sana." dedi ve Persephone'a göstermediği bir odanın kapısını açtı.
"Sana çalışma odamı göstermeyi unutmuşum."
Pirlo, odaya girdi ve elindeki paketi çalışma masasının üzerine koyarken Persephone'u içeriye davet etti.
Persephone, yavaş adımlarla içeriye girdi ve odaya şöyle bir göz attı.
Çalışma odası, bir hayli genişti. Her şey kahverengiydi. Sağında ve solunda uzun iki kitaplık bulunuyordu. Kitaplıklarda tek bir boş yer bile yoktu ve kitaplar muntazam bir şekilde dizilmişti.
Pirlo, sandalyesine oturdu ve gülümsedi. "Çalışma odamı beğendin sanırım." dedi.
Persephone gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı. Pirlo'nun oturduğu sandalyenin karşısındaki sandalyeye oturdu.
"Emma çok güzel Türk yemekleri yapar. Bana eşlik etmek ister misin?"
Pirlo, Perpsehone'un yanıtını beklemeden "çayı unuttum." dedi ve yanındaki dolabın kapağını açtı. Bir su ısıtıcısı, poşet çay paketi, ve iki tane bardak çıkardıktan damacanadan suyu su ısıtıcısına doldurdu ve çayı hazırladı. Beraber Emma'nın hazırladığı börekleri yediler ve masayı topladılar.
Pirlo, yemekten sonra kitaplıktan bir kitap ve büyük çalışma masasının üzerinde duran kalemlikten bir kalem aldı. Kitabı okumaya ve önemli gördüğü yerin altlarını çizmeye başladı.
"Ne okuyorsun Pirlo?"
Pirlo, gülümseyerek "Halit Ziya Uşaklıgil'in romanı." diye yanıt verince Persephone şaşırdı ve şaşırdığını belli etti.
"Anladığım kadarıyla Türkleri seviyorsun."
Pirlo, tekrar gülümsedi.
"Ben bütün insanları severim. Çünkü dinimizin bir emridir bu Persephone."
Persephone, gülümseyerek "haklısın." dedi ve işinin gerçekten çok zor olduğunu anladı. Ama kendisi de zoru severdi.
"Yapmamı istediğin bir şey var mı Pirlo?"
Pirlo, gülümseyerek "hayır, teşekkürler." dedi ve kitabına geri döndü. Gün içinde günah çıkarmak için gelenlerin günahlarını çıkarttı, kitap okudu. Akşam, olunca eve gitmek için hazırlandı ve gülümseyerek Persephone'a baktı.
"Ben çıkıyorum. Kilise sana emanet Rahibe Persephone."
Persephone, gülümseyerek "tamam." dedi ve Pirlo'yu yolcu ettikten sonra odasına girdi.
🐕🦺Bölüm Sonu🐕🦺
Dizi Önerisi: The Witcher
Film Önerisi: Ayla
Kitap Önerisi: Sefiller (Victor Hugo)
Şarkı Önerisi: Zeytin Karası (Ahmet Kaya)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone (+18) (Ara Verildi)
RomancePersephone ve Hades'in tek bir amacı vardır. Fanilere günah işletmek. Okuyanların Dikkatine! +18 bölümler fazlasıyla vardır. Okumaya başlayanlar buna göre başlasınlar. Boş yere linçlemesinler. Kitap olgun içeriktir. 18 yaşındakilere uygun bir kitap...