Persephone, kilisenin çalan kapısıyla birlikte uyandı ve yataktan fırladı. Hızlı bir şekilde elini yüzünü yıkayıp kapıya koştu. Kapıyı açtı ve gülümseyerek "hoş geldin Pirlo." dedi.
Pirlo, gülümseyerek Persephone'un yüzüne baktı ve "hoş bulduk." diye cevap verip içeriye girdi. Üzerindeki ceketini çıkardı.
Persephone, Pirlo'nun kendisini sevdiğini söylememesiyle şaşırdı ama şaşkınlığını belli etmemek için gülümsedi.
"Kahve mi istersin çay mı?"
Pirlo, gülümseyerek "kahvaltıda çok çay içtim." dedi.
"Bu yüzden kahve daha iyi olur."
Persephone, "tamamdır." dedi ve filtre kahve hazırladı. Birisini Pirlo'ya verdi. Diğerini kendisi aldı ve bir yudum içti. Pirlo'un çalışma masasının başına geçtiğini gördü. Güldü.
"Sen hep böyle çalışır mısın?"
Pirlo, gülümseyerek "işleyen demir paslanmaz." diye yanıt verdi ve kitabını açtı. Okumaya başladı.
Persephone, Pirlo'yu etkileyemediğini ve Eros'un okunun işe yaramadığını düşünerek telaşa kapıldı ve sinirlendi.
"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"
Pirlo, kendisine yöneltilen soruyla şaşırdı. "Ne gibi?" diyerek soruya soruyla cevap verdi.
Persephone, bozuntuya vermeden gülümsedi ve "herhangi bir görev gibi." diyerek aklındaki soruyu değil de başka bir soruyu sormuş oldu.
"Sen de benim gibi kitap okuyabilirsin. Eğitimle meşgul olabilirsin. Onun dışında temizlik yapabilirsin."
Persephone, gülümsemeye devam ederek "tamamdır." dedi ve kitaplıktan Lev Tolstoy'un Hacı Murat kitabını alıp okumaya başladı. Kitabı okurken bir yandan da göz ucuyla Pirlo'ya baktı. Bir ilanı aşk bekliyordu ama o da gelmiyordu.
Persephone, bir süre daha bir kitabı okudu bir Pirlo'yu kesti ve ardından kilisenin kapısı çalındı.
Persephone, kitabı masanın üzerinde bırakarak ayağa kalktı. Odadan çıktı ve kapıyı açtı. Gülümseyerek "hoş geldiniz." dedi.
"Ben günah çıkartmak için gelmiştim."
Persephone, gülümseyerek "tabii, buyurun." dedi ve kadını içeri aldı.
"Siz geçin! Ben de rahibin kendisine haber vereyim."
Persephone, ziyaretçinin cevabını beklemeden Pirlo'nun ofisine girdi ve ona haber verdi.
Pirlo, gülümseyerek karşılık verdi ve ardından kitabının başından kalktı. Günah çıkarma bölümüne gitti ve yerine oturdu. Kadını dinlemeye başladı.
"Ben çok kötü şeyler yaptım rahip."
"Ne yaptıysan anlatabilirsin. Burası günahların bağışlandığı yerdir."
"Ben bir suçluyum rahip. Hapse girip çıktım ama yine suç işlemeye devam ediyorum. Önce defalarca fuhuş yaptım. Sonra gasp ve en son işimde de bir banka soydum Rahip."
Pirlo, bir süre sessizce düşündü ve ardından kadının kendisine seslendiğini duyunca "parayı ne yaptın?" diye sordu.
"Hepsini harcadım rahip. Ev, araba, takı ve giyecek aldım. Sadece bin dolar kaldı."
Pirlo, biraz daha düşündü ve "anlıyorum." dedi.
"Aldıklarınızı iade edip paraları bankaya geri vermelisiniz."
"Böyle bir şey yapamam. Çünkü böyle bir şeyi yaparsam hapse girerim."
Pirlo, gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Günah çıkarmak sadece tövbe etmek değil aynı zamanda ceza çekmektir. Her günahkar hem bu dünyada hem öbür dünyada cezasını çeker."
"Yaptıklarımın bedelini ödemekten başka şansım yok, öyle mi rahip?"
"Tanrı gerçekten pişmansan seni affedecektir. Bu yüzden korkmana gerek yok."
Kadın rahatlayarak gülümsedi ve günahlarının kalanını da çıkarttıktan sonra kiliseden çıktı.
Akşama kadar birçok kişi kilisede günah çıkarttı.
Persephone, yoğun bir günün sonunda masasına oturan Pirlo'ya gülümseyerek baktı.
"Yorgunluk kahvesi içer miyiz Pirlo?"
Pirlo, tebessüm etti ve "olur." dedikten sonra kitabını okumaya devam etti.
Persephone, bir taraftan göz ucuyla merakla Pirlo'ya bakarken öbür taraftan kahveleri yaptı. Pirlo'ya kahvesini verip karşısındaki sandalyeye oturdu. Bacak bacak üstüne attı ve kahvesinden bir yudum aldı. Aynı zamanda Pirlo'yu nasıl etkileyebileceği hakkında düşünüp durdu. Eros ile konuştuktan sonra Pirlo'nun kendisine deli gibi aşık olacağını, aşkını hemen itiraf edeceğini düşünmüştü ama şimdiye kadar bunun hiçbir emaresi yoktu. Dakikalar ve saatler geçtikçe Eros'un kendisini kandırdığına inanmaya başlamıştı ve bu his gittikçe artmıştı.
Pirlo, kahvesini hızlı yudumlarla bitirdi ve ardından "teşekkür ederim." diyerek ayağa kalktı.
"Burası yine sana emanet. Artık her zaman sana emanet olacak."
Persephone, gülümsedi ve "Tanrının evine gözüm gibi bakarım." diyerek Pirlo'yu yolcu etti. Bir süre Pirlo'nun okuduğu kitabı inceledikten sonra kilisenin kapısı çaldı.
Persephone, sandalyeden kalktı ve kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtıktan sonra karşısında Eros'u görünce sinirlendi, kaşlarını çattı. Eros içeri girerken ona baktı ve "hani bana aşık olacaktı?" diye çıkıştı Eros'a.
Eros, güldü ve saçını düzeltti.
"Pirlo benim aşk okumun etkisiyle sana aşık oldu zaten."
"O zaman bana niye bir şey söylemiyor? Bana bir kere bile yaklaşmadı. Bir kere bile beni arzular bir şekilde bakmadı bile bana."
"Aşkını itiraf etmek kolay bir şey sanıyorsan yanılıyorsun sevgili Persephone. Reddedilme korkusu çok büyük bir korkudur. Üstelik Pirlo evli ve çocuklu. İşi hiç kolay değil. Bir muhakemeden geçmesi gerekiyor."
Persephone, bir süre düşündükten sonra "haklısın." dedi.
"Benim ona yaklaşmam gerekiyor. Onun bana değil. Ben ona yaklaşırsam şehvete yenik düşecektir ve karısını da çocuklarını da hatta bütün dünyayı unutacaktır."
Eros, sırıttı ve "aynen öyle." diye yanıt verdi. Ardından Persephone'a yaklaştı.
"Senin o bekar olan herkesi etkileyen cazibenin ve benim aşk okumun etkisiyle Pirlo her şeyi unutacak."
Persephone, gülümsedi ve "öyle." dedi.
"O zaman artık gidebilirsin. Başarılı olup olmadığımı sana iletirim."
Eros, suratını astı ve gözlerini devirdi. Persephone'un tekrar sevişmek istemediğini çok net belli etmesiyle "peki." dedi. Kiliseyi terk etti.
🦩Bölüm Sonu🦩
Dizi Önerisi: Queens Gambit
Film Önerisi: Hayalet Sürücü
Kitap Önerisi: Türk Medeniyeti Tarihi (Ziya Gökalp)
Şarkı Önerisi: Söyleyemedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone (+18) (Ara Verildi)
عاطفيةPersephone ve Hades'in tek bir amacı vardır. Fanilere günah işletmek. Okuyanların Dikkatine! +18 bölümler fazlasıyla vardır. Okumaya başlayanlar buna göre başlasınlar. Boş yere linçlemesinler. Kitap olgun içeriktir. 18 yaşındakilere uygun bir kitap...