Şuan ne mi yapıyorum? Uyuya kaldığım için kendime bir yandan küfür edip bir yandan da giyinmeye çalışıyorum. Dün Sollaria ' ya döndükten sonra babam hemen Cam Şehir ile bir toplantı ayarladı. Alt Dünya ve iblis saldırıları ile ilgi görüşülecek bugün ve ben uyuya kaldığım için geç kalıyorum. Gece uyumadan önce bunu hatırlayıp kendime küfür edeceğim ama şimdi cidden çok geç kaldım.
Üzerime kırmızı bir elbise geçirdim. Yere kadar uzanan tülleri olan mükemmel bir elbiseydi bu. Alışveriş yapmayı seviyorum. Özellikle elbiseler ve ayakkabılar ilgi alanım.
Dün tanıştığım üçlünün numaralarını aldım tabiki. Bir konuşma grubu kurdu Luna ve sabaha kadar muhabbet ettik. Daha doğrusu ilgi alanlarından falan bahsetti herkes. Aslında çok iyi anlaştık hepsiyle. Yani sonuç olarak üç tane yeni arkadaşım oldu. Böyle söyleyince bir garip hissettim şimdi. Benim arkadaşlarım. Bi acayip geliyor kulağa.
Aynada son kez kendime bakıp odadan çıktım. Hızlı adımlarla meydana doğru yürümeye başladım. Cam Şehir, Fey Diyarı' nın tam ortasında bulunuyor. Tüm krallıklara aynı mesafede bulunması için böyle bir çözüm bulmuşlar. Ama zamanla krallıklardan bazıları büyüyüp bazıları yok olunca dengeler değişmiş. Şu anda Cam Şehir, Sollaria' ya daha yakın.
Cam Şehir'de düzenlenecek olan büyük toplantı için yola çıkmıştık. Oraya vardığımızda bizi ilk önce Şehrin büyük kapıları karşılıyordu. Buraya Cam Şehir denmesinin sebebi şehrin cam bir kubbe içinde inşaa edilmiş olması. Burada bilgelikleri ve adaletleri ile bilinen Elfler yaşıyor. Boyları biraz kısa ama çok yüksek bir zekaya sahipler. Aynı zamanda çokta kurnazlar. Onlara kesinlikle dikkat etmeniz gerekir. Bir Elf sizi öyle manipüle edebilir ki asla yapmam dediğiniz bir şeyi yaparken bulabilirsiniz kendinizi. Onlardan tırsıyorum galiba.
Şuanda meydanda duruyoruz ve ben aşırı sıkıldım. Herkes neredeyse gelmişti. Alt Dünya hariç. Luna ve diğerleri yüksek düzey askerlerdi.
Kesinlikle bugün burada olacaklardı. Bunu neden dün sormadım ki sanki.- Sence gelecekler mi?
Layla da benim düşündüğümü düşünmüş. Ve o da gelmeleri istiyor belli ki.
- Öyle umuyorum Layla. Onlar üst düzey asker. Bugün burada olmaları çok yüksek bir ihtimal.
- Heyecanlı görünüyorsun. Onları göreceğin için mi?
Kesinlikle fazlasıyla heyecanlıyım ama Layla'nın bunu bilmesine gerek yok. Öyle değil mi?
- Heyecanlı falan değilim Layla. Sadece aşırı sıkıldım ve senin muhabbetin sarmıyor. O yüzden tanıdık birileri olsa güzel olur.
Bana göz devirip. Arkasını döndü.
Onu kızdırmayı başarmıştım ve bu beni çok tatmin etmişti.- Pekala öyle olsun. Ben gidiyorum.
Bir dakika o üzüldü mü?
Hadi ama Layla üzül diye söylemedim ki. Kendimi kötü hissettim şimdi. Uff Layla. Herkesin kardeşi böyle mi ya? Umarım sadece ben kardeşimin üzüldüğünü hissedince kötü hissetmiyorumdur.- Saçmalama Layla. Dur şurada. Ayrıca dalga geçiyorum tabiki senden sıkılmadım. Evet biraz heyecanlı hissediyorum.
Hemen bana doğru döndü. Gülüyor mu o? Ahh bilerek yapmıştı. Bana vicdan yaptırıp ağzımdan laf almaya çalışıyordu pislik.
- Biliyordum işte. Sende onlardan hoşlandın.
- Sen adi bir Fey'sin Layla. Bana vicdan yaptırmaya utanmıyor musun? 50 yaş büyüğüm senden. Kendinden utan.
- Hadi ama Eudora. Birilerini seviyor olman sorun değil. Aş şu duvarlarını. Onlar eğlenceli ve senden de korkmuyorlar. Kendini iyi hissettiğini görebiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EUDORA
Science FictionOrmanda koşmaya başlamıştım. Sırtımdan akan kanlar vücudumun kontrolünü kaybetmemde büyük bir rol oynuyordu. Acı hissediyordum ama hissettiğim acı sırtımdaki değildi. Kalbim acıyordu. İçim acıyordu. Arkamdaki sesleri duyabiliyordum. Geliyorlardı. Be...