[J'DEN]
Gözlerimi kapatmış ve kendimi anın büyüsüne bırakmıştım. Dikkatini dağıtmak için aklıma ilk gelen şey bu olmuştu ve bundan sonra ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Eudora kıpırdamadan duruyordu biraz bekleyip geri çekildim ve gözlerimi açtım. Eudora gözlerini sonuna kadar açmıştı ve büyük ihtimalle olayı idrak etmeye çalışıyordu. Ne yapacağını yada nasıl bir tepki vereceğini bilmediğim için konuşamıyordum bile. Layla öksürünce ona doğru döndüm. Luna yerde nefes almaya çalışan Tashia'nın kolundan tutmuş ve ayağa kaldırmaya çalışıyordu. Eudora gözlerini kırpıştırdı ve hiçbir şey olmamış gibi geri çekilip Luna'ya ithafen konuştu.
" Kızı al gidiyoruz. Daha fazla burda durursak arkadaşları gelecek ve benim sizi kurtaracak gücüm kalmadı."
Suratıma bile bakmadan arkasını dönüp yürümeye başladı. Şimdi fark etmiştim çok yorgun göründüğünü. Gözlerimi kapatıp kafamı salladım. İşimi yapmam gerekiyordu. Hemen Luna'nın yanına gidip hala nefesini düzenlemeye çalışan Tashia'nın ellerini kelepçeledim. Her ne kadar bu kadını sorgulamayı amaçlasakta asıl sorgu merkeze gidince benim için olacaktı.
[YAZAR'DAN]
Hayatında sadece bir kere yaşadığı bir duyguyu tekrar yaşıyordu Eudora. Korkuyu iliklerine kadar tekrar hissediyordu. Kalbine bir ok gibi saplanan ağrı ile hızla uyanmış sonra olan biteni zorla öğrenip çocukları bulmaya gelmişti. Gördüğü görüntü ile kalbindeki ağrının sebebini anlamıştı lakin o an kalbindeki ağrı yerini derin bir öfkeye bırakmış ve ne olduysa ondan sonra olmuştu. Hissettiği ağır öfke ile aradıkları kadını öldürmeye kalkmıştı. Peki şimdi hissettiği neydi Eudora'nın? Korku mu? Öfke mi? Hiç biri değildi şuan kalbindeki his. Bu hissi sadece Eudora değil kalbi de bilmiyordu. Hiç yaşamamıştı. J onu öperken hissettiği şeyi tanımlamak için boşluk diye içinden geçirse de, Eudora'nın kalbindeki bu his aşkın verdiği heyecandı. Tabi Eudora'nın bunu anlaması biraz zaman alacaktı.
J'den ayrıldığında ki sakinliği Merkez'e dönüp odasına girene kadar devam etti Eudora'nın. Kapısını kapattığında sırtını duvara yaslayıp yere çöktü ve sağ elini kalbinin üzerine koyarak mırıldandı,
" Sakin ol."J'de pek farksız değildi. O da bu hisse o kadar yabancıydı ki. Tabi en korktuğu şey Eudora ile yüzleşmekti. Ona ne diyeceği hakkında hiçbir fikri yoktu. Merkez'e geldiklerinde kadını askerlere teslim eder etmez sorguyu bir saat sonraya bırakmaya karar vermişlerdi. Bu süre zarfında kimse hiçbir şey söylememiş ve herkes odalarına çekilmişti. Peki şimdi ne olacak diye geçirdi J içinden. Sonra bunu hafif sesli bir şekilde tekrar etti.
" Şimdi ne olacak?"
Herkes bir saatin sonunda sorgu odasının önünde toplanmıştı. Eudora bu hissi tanımlayana kadar J ile bu konu hakkında konuşmama kararı almıştı. Ondan olabildiğince kaçacak ve ilk önce kendi içinde bir yüzleşme yaşayacaktı.
" Tamam kim kim giriyoruz? "
Luke'un sorduğu soruyla birlikte Eudora gözlerini devirip elini kapının koluna koyup cevapladı.
" Kıçınızı ben kurtardığıma göre sadece ben giriyorum sizde izliyorsunuz. Sonra da hepinizle uzun bir konuşma yapacağız."
Hepsi itiraz edecek gibi olsa da Eudora'nın bakışları hepsini korkutmaya yetmişti. Eudora son kez göz gezdirip içeri girdi ve ardından kapıyı sertçe kapattı. Diğerleri camın önüne geçip izleme başladıkları sırada Eudora masaya doğru yaklaşıp saçları dağılmış, yorgun görünen kadının karşısına oturdu ve sırıttı.
" Ne oldu sana böyle?"
Kadın ona gözlerini devirip baktığında Eudora'nın yüzündeki gülümseme büyümüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EUDORA
Science FictionOrmanda koşmaya başlamıştım. Sırtımdan akan kanlar vücudumun kontrolünü kaybetmemde büyük bir rol oynuyordu. Acı hissediyordum ama hissettiğim acı sırtımdaki değildi. Kalbim acıyordu. İçim acıyordu. Arkamdaki sesleri duyabiliyordum. Geliyorlardı. Be...