28⋆

408 162 46
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💬⭐

🍒İyi Okumalar🍒

🍒İyi Okumalar🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook

"Chaeyoung'u gördünüz mü?" diye sordum koltukta oturup sohbet etmekte olan Jennie ve Jisoo'ya.

"Onu odada bulamadım" derin bir nefes verdiğimde; başlarını olumsuz anlamda sallamış ve endişe dolu bakışlarla bana bakmayı sürdürmüşlerdi.

"Jin'e sorayım, dışarda olacaktı" Jisoo, ayağa kalkarak yanımdan geçip dışarıya çıktı. Onu takip ettiğimde, odun kesmekte olan Jin'in yanına vardık. Eskisi kadar iyi olduğunu görmek harika bir duyguydu. Başımıza gelen onca şeyin ardından, tedavinin ilerlemesi ve iyileşme adına güzel şeylerin devam etmesi bizi mutlu eden belki de tek şey denilebilirdi.


Jisoo, tam ağzını açıp birşeyler söyleyecekti ki arkamızdan gelen ses onu durdurmuştu. Arkamı dönüp Yoongi'nin bize doğru koştuğunu gördüğüm an, kötü birşey olmaması için dua etmeye başlamıştım. Çünkü; o, kolay kolay koşacak biri asla değildi.

"Jungkook!" yanımıza ulaştığında; nefes nefese kaldığı için konuşmakta zorlanmıştı.

"Sorun ne Yoongi? Birşey mi oldu?" elimi onun omzuna koyduğumda; merakla söyleyeceği şeyi beklemeye başladım.

Doğrulup derin bir nefes verdiğinde; "Chaeyoung, senin orduya katılacağını duymuş!" dedi.

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken, onu bulmak için hızla yanlarından uzaklaştım. Bunu ona söylemek için fırsat kolluyordum fakat başkasından duymuş olmasının şu an ona ne kadar kötü hissettirebileceğinin farkındaydım. Amacım onu üzmek ya da terk etmek değildi elbette ama herkesin özellikle de sevdiklerimin rahat ve özgür yaşayabilmesi için orduya katılıp, askeri birliklere destek olmam gerektiğini düşünüyordum. Artık böyle saklanır gibi yaşamak istemiyordum. Buna dayanacak hiçbir gücüm artık kalmamıştı. Eskiye dönmeden de asla olmayacaktı.

Bebeğimizi kaybettikten sonra zor zamanlar geçirmiştik. Özellikle Chaeyoung, üzüntüsünden dolayı kendini bize karşı kapatmış ve o günden sonra zorunda olmadıkça dışarıya adımını dahi atmamıştı. Âdeta herşeye, herkese küsmüştü. Bu yüzden onu daha fazla üzmemek adına söylememiş, doğru zamanın gelmesini beklemiştim. Fakat bunu benden değilde başkasından duyması çok daha kötü olmuştu.

Kendi kendime konuşurken, Chaeyoung'un olabileceği tek yeri tahmin ederek bahçenin en uzak köşesine doğru koşmaya devam ettim. Burası en güzel, en fazla güneş ışığı alan ve asıl önemlisi bizim oğlumuzun uyuduğu yerdi. Uzun zaman sonra onu, bebeğimizin mezarı başında görmek içimi acıtmış ve derin bir iç çekmeme sebep olmuştu.

Blood, Sweat & Tears | RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin