𖥸 s e v e n

1.8K 125 133
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin❣️
____________________

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin❣️____________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Jisoo

Jennie ile üniformalarımızın karıştığını anladığımda önce garip bir korku bedenimi sardı. Daha sonra düşününce aslında bu durum iyiydi. Böylelikle Taehyung denilen sapık Jennie'den uzak dururdu. O yüzden de kabul ettim.

Şimdi bizim takım -ben, Rose, Jimin ve sapık- beraber alana doğru arabayla gidiyorduk. Araba bizi orada bırakıp geri dönecekti.

Elimdeki silahı dikkatle incelerken Rose'nin sesini duymuştum. "Umarım silahla kendimi vurmam."

"Nedense öyle bir vaka ile karşılaşacağımızı düşünüyorum." dedim. Rose'ye baktığımda bana kızgın gözlerle bakıyordu.

Diğer tarafımda oturan Jimin ise kıkırdamıştı. Bu arada ben neden ortada oturuyordum hiç bir fikrim yoktu. Araça geçtiğimde Rose sağ taraftan, Jimin ise sol taraftan gelmişti. Neyse umursamayıp iç çektim. Sapık ise önde oturuyordu.

Sonunda araç durduğunda yavaşça inmeye başladık. Ben o sapıkla karşılaşmamak için Jimin taraftan indim. Neyse ki Jimin bu büyük tekerlekli araçtan inmek için bana yardım etmişti, daha sonra ise kapımı kapatmıştı. Aslında Jimin de Taehyung gibi bir şeydi, o yüzden ondan uzak durmam da iyi olacaktı. Yine de zararsızdı, en azından şimdilik öyle gözüküyordu.

Araç uzaklaştığında birbirimizin yüzlerine baktık.

Jimin dudaklarını açtı. "Şimdi ikişer takımlara bölünelim. Böylelikle daha güvende oluruz ve kızlar ilk defa oynuyor o yüzden de ben Rose ile, sen ise..." Taehyung'a baktı. "...Jisoo ile gidiyorsun. Anlaşıldı mı?"

"Ben neden Rose ile gitmiyorum?" Taehyung kaşlarını kaldırmıştı.

"Benimle mi gitmek istiyorsun?" Rose şaşırmış halde, her zamanki yumuşak ve huzur verici sesiyle konuştu.

Aslında Jimin'in ayırdığı takımları ben de sevmemiştim, ama ben itiraz etmezden önce neyse ki Taehyung itiraz etmişti.

"Çünkü sen Jisoo'yu tanıyorsun, ama Rose'yi tanımıyorsun." Jimin'in sesi bıkkınlıkla çıktı.

Gözleri bana kaydı. "Ben Jisoo falan tanımıyorum."

Gerçekten artık kırıcı olmaya başlamıştı.

Jimin bir eliyle yüzünü sıvadı. "Peki, lanet olasıca, sen git Rose'yle, ben ise Jisoo ile gideyim." Jimin arkasını dönüp yürümeye koyulmuştu.

Sinirlenmiş olmalıydı. Bu sinirin nedenini anlamamıştım. Yani benimle gitmek bu kadar mı iğrenç bir şeydi? Bir anlık yok olmak istedim, cidden. Şu an kendimi çok üzgün, değersiz ve önemsiz hissediyordum. Keşke diğer grupla gitseydim. Sizi kimsenin sevmediği bir yerde hayatta kalmaya çalışmanın trajedisini Shakespeare bile yazamazdı.

vsoo| Is not it enough? (Yetmez mi?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin