𖥸 s i x

1.9K 121 85
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin💞
____________________

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin💞____________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Taehyung

Arabaya bindiğimiz andan itibaren Jisoo hanım surat asıyordu. Neyse ki Jennie öyle değildi.

Durmadan Jisoo'ya mesaj gelmesi beni de rahatsız etmişti. Acaba neler karıştırıyordu? Jennie'ye yazanın kim olduğunu bilmediğini söylüyordu, ama nedense bana öyle gelmemişti.

Otele vardığımızdaysa giyinme odalarına gitmiştik. Giysilerimi giyinmeye başlamadan önce odadan çıktım. Çalışanlara Jennie'nin odasını sordum ve oraya doğru yürüdüm. Gidip biraz yakınlaşmak iyi olurdu, diye düşünüyordum. En azından böylelikle Jisoo'dan bir sıfır önde olurdum? Jennie benden hoşlanmıştı. Bir kadının benden hoşlandığını anlayacak kadar çok kadınla beraber olmuştum.

Üstelik Jisoo'nun reşit bir kıza -Jennie'ye- akrabalık bağları olmamasına rağmen hayatla ilgili yönlendirmeler vermesi hoşuma gitmiyordu. Sonuçta Jennie'nin kendi aklı, kalbi vardı.

Odanın önünde durduğumda nefes aldım. Neyse ki kapı kilitli değildi, çünkü çalışanlar bazen giysi falan getiriyordu, ama kapının üzerinde kilit vardı, yani kapanırsa kilitlenirdi.

Kapı koluna elimi koyup sertçe kapıyı açtığımda -neden sert yaptım anlam verememiştim- önümde gördüğüm kadın kesinlikle hayalini kurduğum kadın değildi. Ondan daha güzeldi, ondan daha lezzetli görüyordu. Elbette, hayalini kurduğum kadın Jennie değildi, çünkü onun bedenini görmemiştim. Jennie'yi de hayalimdeki, idealimdeki kadına oturtmaya çalışıyordum.

Bir süre donakaldım ve onu izledim. Hatta bir ara ayaklarımın bağı çözüldü ve düştüm sandım. Yutkunmuştum, ama onun o tiz çığlığı kaşlarımın yavaşça çatılmasına neden oldu.

Zaten çıplak değildi, yani sütyeni ve iç çamaşırı vardı. Hızla spor kıyafetinin mavi ceketini eline alıp önüne tuttu. "Burada ne işin var, lanet olası herif! Sapık pislik, defool!" Öyle bağırıyordu ki susturmak için bir kaç adım öne geldim, ayrıca korkuyordu. Onu korkutmak asla amacım değildi.

Öne geldiğimde tuttuğum kapı kapanmıştı. "Defol çık dışarı!" Ona da, sütyenine de lanet okuyup -elbette, yüzüne dememiştim- kapıya doğru döndüm ve elimi kapı koluna bastırdım. Fakat kapı açılmıyordu. Kahretsin, diğer taraftaki kilit kapanmış olmalıydı.

"Ne oluyor?" Neyse ki sesi biraz sakindi ve nefes nefeseydi. Evet, bu durum iyice tahrik edici olmuştu.

Ona dönmeden konuştum. "Kapı kilitlenmiş."

Öyle bir "Ne." diye bağırdı ki resmen kafam patladı sandım.

Ona doğru döndüm. "Yahu bir sus!"

vsoo| Is not it enough? (Yetmez mi?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin