14. Bölüm-Kleofrdit
Merlin onun elinden aynayı almaya çalışmıştı ama nafileydi, çok sıkı tutuyordu. İsmini bile duymuyordu seslenmesine rağmen. Merlin korkuyla onu sarsmaya başladı. "Emery bana bak!" Arthur ne yapacağını bilemeyerek bakındı. En sonunda elleriyle genç kızın gözlerini kapattı. Sonunda kendine gelen genç kızın elleri gevşemiş, aynayı Merlin alabilmişti. Pencereyi açıp hiç düşünmeden dışarı atmıştı. Camları bulduğu bir şeyle kırarken derin bir nefes aldı.
"Ne oluyor burada?" Emery çırpınırken Arthur onu bırakmıştı. Genç kız arkasını dönüp onu gördüğünde susup tek kelime etmemişti. Gözlerini ondan kaçırdığında Arthur iç çekti.
"Hastalığa yakalanmak üzereydin. Bir şey seni kontrol ediyor gibiydi, gözünü aynadan çekmedin. Bunu yapan her ne ise yansımayı kullanıyor." Emery dedikleriyle şok olmuş gibiydi.
"Hiçbir şey hatırlamıyorum. Sadece birinin ismimi söylediğini duydum. Aynadan geliyor gibiydi." Başını salladı Merlin. Gözü hala gözden kaçırdığı bir şey olup olmadığından emin olmak için etraftaydı.
"Yansıma olan ben değilim Emery, gözlerini benden kaçırmana gerek yok." Arthur sabrının sonuna gelmiş gibi konuştu. Emery ise onun kadar sabırsız bir şekilde alaycılıkla karşılık verdi.
"Ah, size rahatsızlık verdiğimi fark etmedim majesteleri. Lütfen davranışımı mahsur görün. Ben sadece emirlerinizi uyguluyordum. Zorunlu olmadıkça yaklaşma, tek kelime etme. Görmek istemediğinizi sanıyordum beni, benim görme hakkım var sanırım, emirleri karıştırdım." Arthur sinirle gülüp, başını kaşıdı.
"Çünkü tüm emirlerimi dinliyordun, her zaman saygıda kusur etmiyordun, zerre istemediğim şey en çok uyduğun emir oldu!" Merlin ikisinin arasındaki tartışmayı dinliyordu, ikinin arasında tuhaf bir çekim olduğunu daha önce de fark etmişti ama şu son bir ayın bunu sona erdirmesini istemişti. Bu tehlikeli bir yakınlaşmaydı. İkisinin bu konuşmanın sonunda her şeyi halledeceğini biliyordu. Bu yüzden buna izin vermedi. Emery konuşamadan araya girdi.
"Şu an tartışmanın sırası değil. Emery odadan çıkmamaya dikkat et. Prensim sizin duyuruyu yapmanız gerek." Arthur, Emery'e bakarak bir şey daha söyleyecek gibi olmuştu ama başını sallayıp odadan çıktı. Merlin onun uzaklaştığını görünce kız kardeşine döndü.
"Ondan uzak dur Emery. Lütfen bu sefer beni dinle." Merlin odadan çıkıp giderken Emery üzüntüyle onun gidişini izledi. Merlin bugüne kadar ona ne dediyse haklı çıkmıştı. Bu sefer de doğruydu biliyordu.
**********
Gaius araştırdığı kitaplar sonucu sonunda buna sebep olan yaratığı bulmuştu. "Bu bir Kleofrdit majesteleri. Siren'e benzer ama ondan daha akıllı bir yaratıktır ve sadece güzelliğin peşinden koşar. Güzellik tanrıçasının bir kölesi olarak bilinir. Avladığı güzel genç kızlarla tanrıçasının güzelliğini ve gençliğini besler. Yansıma yoluyla avlanır, kişinin kendi isteğiyle bakmasına bile gerek yok. Onları kendisine çeker ve çağırır. Sadece aynı ortamda bulunması yeter." Uther'ın topladığı yönetim ekibiyle durum konuşuluyordu.
"Peki nasıl yakalanacak? Avladığı insanları kurtarmak mümkün mü?" Arthur'un sorusuna başını salladı Gaius.
"Bu yaratık aşırı çirkin bir yaratıktır ve çirkinliğe tahammül edemez. Tam avladığı sıra ona bir ayna gösterilip kendi görüntüsü gösterilince kendisinden beslenecek ve yok olacak. Avladığı insanların ruhu da serbest kalacak."
"Öyleyse yapalım." Arthur tereddüt etmeden konuştu.
"Ama başka bir insan etraftayken asla avlanmaz. Avladığı kişinin bunu yapması gerek. Ve bu neredeyse imkansız. Zaten avlayabileceği insan sayısı çok az kaldı. Hiçbiri de bunu yapmaya gönüllü olmayacaktır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camelot'un Düşüşü
FantasíaGenç kız kimsenin dokunamadığı, dokunanın kılıcın gücü tarafından itildiği kılıca hiç düşünmeden elini attı. Vücuduna yayılan elektriklenmeyle gözleri büyüdü. Ama bu canını yakmamıştı, gıdıklayıcıydı. Eline aldığı kılıçla gözlerinde mavi bir ışık ya...