Uzun bir ara mı oldu hatırlayamıyorum jgdhfhgfh Ama iyi okumalarrrrr. <3
39. Bölüm-Bedelini Öder
Emery gözlerini yummuş sonunu beklerken Merlin'in bağırışlarını duymamaya çalıştı. Son duyduğu şeyin bu olmasını istemezdi ama ne istediği gibi olmuştu ki? Kılıcın derisine hafifçe battığını hissediyordu ama Ragnor'un titreyen ellerinden onunda bunu istemediğini biliyordu. Bir an da saçlarındaki eller gevşeyerek giderken, boynundaki hançerde yok olmuştu. Genç kız şaşkınlıkla gözlerini araladığında ona her zaman güven veren adamı görmüştü. Kendini onun rahatlığına bırakmış, dizlerinin bağı çözülürken yere çökmüştü.
Arthur, Ragnor'u duvara vurmuş, öfkeyle ardı ardına yumruklar sıralarken biraz olsun rahatlayan Merlin olayın şokunu atlatmaya çalıştı. "Emery çık buradan! Kalk hadi!" Kendine biraz olsun gelen Ragnor büyüyle Arthur'u da itmişti. Emery kapıya gidemeden büyüyle kapının kapanmasını sağladı. Yere düşen hançerini alıp kıza doğru yürürken Arthur kolayca toparlanıp onun üstüne atlayıp yere düşmesini sağlamıştı. Büyücü, adama yumruk savurup üstüne çıkarken genç prens elinden kurtulmaya çalıştı.
Ragnor hançeri ona saplayacakken duraksamıştı. Onu öldüremezdi biliyordu. Eğer prensi öldürürse Avalon, Kral Arthur ve Emerys efsanesinin asla gerçekleşmeyeceğini de biliyordu. Ne yapacağına karar veremeden Emery'nin gazabına uğramıştı. Onun Arthur'u öldüreceğini düşünen genç kız öfkeyle gücünü kullanmış, genç büyücüyü duvara sertçe savurmuştu. Kafası çarpan Ragnor yere baygın bir şekilde düşerken Merlin'in üstündeki gücü gitmiş, serbest kalan genç adam telaşla kızkardeşinin yanına koşturmuştu.
Gözyaşları hala durmayan Merlin, onu tutup iyi olup olmadığını kontrol etti. Boynundaki ufak bir çizikten akan kanı silerek sıkıca kendine çekip sarılmıştı. Arthur yerinden kalkarken ikiliyi izledi. Özlediği gözlerin kapalı, yaşları serbest bırakmış hali içini acıtırken yutkundu. Eğer yetişmeseydi, bir daha asla açık olmayacak gözlerdi bunlar.
"Hadi o uyanmadan çıkalım buradan." Konuşan Merlin'i, Arthur böldü.
"Neden saldırdı? Bu sefer yalansız istiyorum. İkinizde odama geçin."
"Bekle! Ragnor diğer büyücüler gibi değil, elinizden kurtulacaktır." Merlin yere eğilip büyücünün ceplerini kontrol etti. Bulduğu bilekliği onun eline geçirirken sessizce bir şeyler mırıldandı. "Bu büyücülerin büyü gücünü engelleyen bir tılsım. O üretmiş, yüce şövalyenin ortaya çıkma ihtimaline karşı hazırlamış. Bunun takıldığı kişi kendisi çıkaramaz. Takan kişi çıkarmalı." Arthur bunu neden bildiğini sormazken başını sallamıştı sadece. Nasıl olsa her şeyi öğrenecekti. Askerleri çağırıp Ragnor'u tutuklatırken birlikte odaya geçmişlerdi. Arthur anlatmalarını beklediğini gösterircesine onlara bakıyordu. En sonunda sessizliği Merlin bozdu.
"Çok karmaşık değil. Efsaneyi duydun zaten. Kılıç tehlikeli ve ölüm salıyor. Üreticilerinin ruhları içine hapsolmuş, kendine ait bir ruhu var. Neredeyse kontrol etmek imkansız, kılıcı tutan kişiyi ele geçirip yönetiyor. Bu yüzden Emery'yi kılıçtan uzak tutmaya çalıştım, tutmaması için elimden geleni yaptım. Ragnor ise kılıcı zamanında durduran büyücü. Kılıcın sahibinin ölmesi gerektiğine inanıyor. Son sahibini öldürmüş ve sonra kılıcı saklamış. Siz mağarayı bulunca ortaya çıktı tabii."
"Anlamıyorum. Harita nasıl ortaya çıktı peki?" Konuşan Arthur'u cevapladı büyücü.
"Kılıç üretildiğinden beri var. Kaybolma, kaçırılma ihtimaline karşı üreten büyücü yapmış. Ragnor haritayı yok etmiş, yani yok ettiğini sanmış. Ama o da kılıç gibi yok olmuyor anlaşılan. Başka bir ülkede ortaya çıkıp buraya kadar yine ulaştı işte. Ragnor harita ortaya çıkınca buraya yol almış, sahibini bulmaya çalışıyordu ama bugüne kadar bir kız olmayınca asla Emery'den şüphelenmedi." Arthur'un gözleri odaya girdiklerinden beri ilk kez Emery'i buldu. Ani odak karşısında kız gözlerini kaçırırken prens ayırmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camelot'un Düşüşü
FantasyGenç kız kimsenin dokunamadığı, dokunanın kılıcın gücü tarafından itildiği kılıca hiç düşünmeden elini attı. Vücuduna yayılan elektriklenmeyle gözleri büyüdü. Ama bu canını yakmamıştı, gıdıklayıcıydı. Eline aldığı kılıçla gözlerinde mavi bir ışık ya...