Final

1.7K 131 28
                                    

Yazar notu: Alıcılarınızın ayarlarıyla oynamayııın, final bölümü sonunda geldiiii <3 Kısa bir bölüm oldu, ancak bu üçleme seride de istediğim buydu: kısa ve öz bir hikaye sunmak sizlere.

Connor ile Julia trajik bir ikili oldular, ancak onları yazarken oldukça keyif aldım. Umarım sizler de sevmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum :)





Final

Julia yaşadıklarını Connor'a anlattı. Kendisine inanan tek insana Daniel tarafından nasıl kandırıldığını anlattığında genç adamın gözlerindeki öfkeyi iliklerine kadar hissetti. Ve o an yanında olduğu için ne kadar minnettar olduğunu söyledi. Connor buruk bir gülümsemeyle karşılık verdikten sonra uzandı ve genç kadının alnına dudaklarını dokundurdu.

Julia gözlerini yumdu. Connor'dan gelen sandal ağacı kokusu gözlerinin dolmasına neden oldu. Neden sevebileceği bu adamı kendi zamanında karşısına çıkmamıştı?

''Merak etme.'' dedi genç adam otelden ayrılıp at arabasına bindiklerinde. ''Sana verdiğim sözü tutacağım.''

Julia bundan pek emin değildi. Connor'ın gergin yüzünü inceledi. İkimiz de ayrılmak istemiyoruz, ancak bu akşamki dolunayda iksiri içmezsem kendi zamanıma dönemeyecektim. diye düşündü.

Bununla birlikte, enkazda kalan arkadaşlarına gitti aklı.

Hala hayattalar mıydı?

Yoksa kurtulan sadece kendisi miydi?

Her türlü senaryo aklından geçerken endişeliydi. Dudaklarını hırsla kemiriyordu. Arkadaşlarını özlüyordu, ama Connor'ı, kalbini ısıtan bu adamı da bırakmak istemiyordu.

Artık bir karar vermeliydi, üstelik zamanı daralıyordu.

Kahin'in evine vardıklarında genç kadın yutkundu. Her ne kadar ona yardım etse de kadının aurasından mütevellit bir kaos etrafını sarmıştı. Yanında duran Connor'a sokulduğunda genç adam Julia'ya destek olmak için elini avucunun arasına aldı. Sıcaklık tüm tenine yayılır ve genç kadını rahatlatırken duruşunu dikleştirdi.

Korkulacak bir şey yoktu. Connor yanındaydı.

Kahin ile göz göze geldiğinde kadın zihnini okumuşçasına gülümsedi ve bakışlarını sevdiği adama çevirdi. ''Geleceğini biliyordum, ama bu kadar erken çözüleceğini düşünmemiştim.''

Julia kaşlarını çattı. Bilmediği şeyler dönüyor olmalıydı. Connor'ın elini saran avucunun kasıldığını fark etti. ''Sandığından daha güçlü olduğunu söylemeliyim.''

Kahin sırıttı. ''Orası öyle,'' diyerek kestirip attı. Bu sırada kahinin yanına gelen yardımcısı kulağına bir şeyler fısıldadı. Julia dikkatle kahinin yüzündeki değişimi inceledi. Aldığı haberden memnun görünüyordu.

''Daniel'ı bulmuşlar, ancak iksir yanında değilmiş.''

Julia'nın kalbi tekledi. İksir onu kendi zamanına götürecek tek araçtı. ''N-ne diyorsun sen?!'' ses tonu yükseldi, hayal kırıklığıyla Connor'ın elini bırakıp kahin'e doğru yönelince adamlarından biri hançeri Julia'nın boğazına doğrulttu.

Keskin dişleri olan hançerin ötesine geçemediği için dişlerini kırarcasına sıkan genç kadın, Connor'ın itirazlarını duymazdan gelerek konuşmaya devam etti. ''Onu görmek istiyorum.''

''Maalesef,'' diyen kahin örgülü saçlarını geriye doğru savurdu. ''Daniel öldü.''

Geri dönmeye daha bir gün öncesinde bu kadar yakınken, şimdi elinde avucunda kayda değecek hiçbir şeyi kalmamıştı. Gözyaşları pınarlarından akmayı beklerken genç kadın yutkundu. ''Yalan söylüyorsun.''

''Kader,'' dedi kahin, elini kaptaki su ile yıkarken ''senin düşündüğünden de karmaşık, Julia. Onu yeneceğini düşünmek ise düpedüz aptallık.''

Kahin'in ukala tavrı karşısında kendini tutamayıp bir adım attığı anda Connor'ın bileğinden tutup genç kadını geriye doğru çekmesiyle sonuçlandı. Bu hareketiyle suya atılan bir taşın dalga dalga yayılması gibi Connor ve kahin'in iki adamı arasında çıkan kavgayı perde arkasından izleyen bir hayalet gibiydi.

Connor, kılıcını Julia'ya saldıracak adamı etkisiz hale getirmek için kullandı önce. Gövdesinde açtığı büyük kesik ile yere savrulan adam, arkasından saldırmaya yeltenen ikinci adamı da büyük bir güçle savuşturup etkisiz hale getirmesiyle birlikte nefes nefese kalmıştı.

Ölen adamları karşısında tepkisini bozmayan kahin sırıttı. ''Sen de baban gibisin, sevdiğin kadın için her şeyi yaparsın. O zaman benden sana tavsiye; eğer ailenin arafta kalmasını istemiyorsan onu buradan götür. Daniel'a sadık olanlar onu öldürmek için tüm adayı dolaşıyor.''

''Yalan söylüyor!'' diye haykırdı Julia. Connor'ın kendisine inanmasını umarak. ''İksir onda olmalı, dönmem için tek yol bu! Lütfen,'' diyerek Connor'ın kanlı elini tuttu. ''Bana inan.''

Connor'ın kafası karışmış olsa da inançlı bir aile tarafından yetiştirilmişti. Onun inancına göre kahinlere değil dokunmak onlara zarar vermek demek arafta kalmak demekti. Bu yüzden, her ne kadar Julia'ya yardım etmek istese de bu sınırı geçebilecek kadar inancını yitirmemişti. Genç kadının elini sıktı.

''Yapamam.''

***

Gece yarısı, yüzleri tanınmasın diye peçe çekerek, kahinin adamlarının yardımıyla bir yük gemisine bindirildiler. Julia, ağlamaktan solmuş gözleri ile kaybettiği geleceğine yas tutarken Connor onu incittiği için üzüntülüydü.

İkili yolculuk boyunca konuşmadılar, ancak elleri birbirine kenetlenmişti. Sanki geri dönemeseler de tek dayanaklarının yine kendileri olduğunun farkındalardı.

Gündüz olduğunda uçuşan martıların gaklamalarını izleyen Julia, kahinin son sözlerini düşünüyordu.

''Kurduğun hayallerin yerini yenisi alacak, hayatının sonuna geldiğini sandığın anda Connor'a tutun. O senin gözün, kulağın ve daimi ışığın olacak.''

Arkasını döndü. Connor'ın saçından bir tutam yüzüne düşüp güzelliğini gölgeleyen perçemini geriye doğru itince uykusunda kendi adını mırıldandığını işitti. Yorgun gözlerini kısarak gülümsedi. Onun ne kadar özverili biri olduğunun ve kendisi için gösterdiği çabanın farkındaydı. Ancak olmadı. Bazen hayatta istediklerimizi elde edemezdik, ama bunun için de yerimizde sayıp mızıklamanın da alemi olmadığına kanaat getirdi. Uzanıp Connor'ın yanık tenine değdirdi dudaklarını ve usulca saçlarını okşadı.

Kahin'in de dediği gibi bu onlar için bir bitiş değildi, başlangıçtı.

Korsan ile Deniz Kızı -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin