6 ⚔

60 174 0
                                    

6/KEMPİR! SENİ PİS EV

"Tanrı Karahan,

Toprağa "Büyü" diye buyurdu.

Bu büyüyen toprak, dünya oldu."

"YARADILIŞ DESTANI"

"YARADILIŞ DESTANI"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ARKH/TENGRİ: 

Tanrı, insanüstü ve insanlar üzerinde egemenliği olan varlıktır. Yaratıcı anlamında da kullanılır. Değişik Türk topluluklarında, Tangrı, Tengri, Tengere, Tangara, Tenegere, Tengir şeklinde kullanılır. Tarı, Teyri gibi söyleyişler de mevcuttur. İslamiyetle birlikte tek Tanrı'yı nitelemekte de kullanılmaya başlanmıştır. Ulu Teyri, Han Tengri gibi ifadeler sıklıkla geçer. Bazı Türk boylarında İyeler (koruyucu ruhlar) için de kullanılır; Su Teyrisi, Yer Teyrisi gibi. Aslında evrenin her yanındaki bu ruhlar bir bütündür ve birbirine bağlıdır. Verilen isimler bir sembolden ibârettir. 

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

Takvim yaprakları iki bin yirmi bir yılını gösteriyordu. Gencer ailesinin yüreğinde bulunan burukluk bir nebze dahi olsa azalmamış, ilk günkü tazeliğiyle duruyordu. Nasıl durmaz olurdu ki? İnsan alışırdı ancak asla unutamazdı. Zamanın acımasızlığı sadece alışmalarını sağlayabilirdi.

Evin babasının, Toprak Ana'ya emanet edilmesinden sonra olanlara alışmak, aile için fazlasıyla zor olmuştu. Bertuğ on sekiz yaşına girdiği vakit, babası yerine annesi ve abisi ile gitmişti ilk avına. Barkan polis akademisini kazandığında yaşadığı sevinci, babasının kanatları altına girerek değil, mezar taşına sarılarak yaşamıştı. Mehir oğullarının yaşamış olduğu onur verici olayları ya da yaşamış oldukları hüzünleri ve sevinçleri kocasının gözlerinin içine bakarak değil, mezar taşına bakarak anlatmıştı.

Bir kaybın acısı ömür boyunca nasıl kabuk bağlar ve iyileşirdi?

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

İki bin on beş yılında iki kardeş de polis akademisinden mezun olmuşlardı. Polislik mesleğini iki yıl icra ettikten sonra istifa etmiş ve kendilerine ait bir özel dedektiflik bürosu açmışlardı.

Şimdi ise takvimler, iki bin yirmi bir yılını bulmuş, Barkan yirmi altı olurken Bertuğ yirmi beş yaşına basmıştı. Özel dedektifliğin, yaptıkları iş için en uygun meslek olduğunu düşünmüşlerdi. Çünkü asıl icra etmiş oldukları mesleklerini gizlemek daha kolay oluyordu. Hayat, artık büyüdükleri için daha kolaydı. Ancak eksik olanlar tamamlanmıyor, sadece yarım kalmış olan geride kalanlara alışıyordu. Hayat artık onlara daha acımasız davranamıyordu. Çünkü onlar büyümüş, serpilmiş, koca adam olmuşlardı. Sevdiklerine kol kanat gerebilir hâle gelmişlerdi...

İLTER | (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin